Ihlas Haber Ajansı tarafından
15 Eylül, 2024 12:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Yaklaşık bir asırdır cami olarak hizmet veriyor

Trabzon’un Sürmene ilçesine bağlı Dirlik Mahallesinde bölgede yaşayan Rumlar tarafından dini ibadet için yaptırılan tarihi Cida Kilisesi mübadele sonrası camiye çevrilirken yaklaşık bir asırdır cami olarak hizmet veriyor.
Geçtiğimiz yıllarda Fener Rum Patriği Bartholomeos’un ziyaret ettiği cami, yabancı turistlerin ilgi odağı olurken Dirlik Mahallesi Cami İmamı Aydın Kızıltaş, 10 yıl öncesine kadar özellikle Rum vatandaşların yoğun olarak ziyarete gelirken son yıllarda bu yoğunluğun azaldığını kaydetti.
Caminin yaklaşık bir asırdan beri hizmet verdiğini belirten, Kızıltaş, “2014 yılından beri bu camide görev yapmaktayım. Mübadeleden sonrası Ruslar bölgeden gittikten sonra cami olmadığından dolayı buradaki Müslümanlar mevcut olan kiliseyi camiye döndürdüler. O günden sonra 1924-1925’lerden sonra günümüze kadar cami olarak hizmet vermektedir. Yazın cemaatimiz daha çok oluyor kışın genelde İstanbul’a gittikleri için az oluyor. 2014-2015 yıllarında buraya yabancı turistler çok geliyordu anca bu yoğunluk giderek azaldı. Özellikle Rumlar daha çok geliyor. Arka tarafta onların ibadet yerleri var geldiklerinde orada ayin yapıyorlar. Papazın günah çıkarma yeri var orada ayin yapıyorlar” dedi.
Cami cemaatlerinden Recep Durmuş, caminin zaman zaman restore edildiğini ifade ederek “Doğma büyüme bu mahallede oturuyorum. 1924 yılında Rumlar buradan gidince burası camiye çevrildi. Buraları ucuz fiyatla satıldı vatandaşlar parayla aldı dolayısıyla Müslüman kesim fazla olunca camiye çevrildi. Kilisenin çan kulesi vardı kilise görüntüsü oluşturduğu için orası yıkıldı. Önceden buraya Rumlar çok gelirdi son zamanlarda pek gelmiyorlar. Camimiz zaman zaman restore ediliyor bakımı pek bitmiyor” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Fevzi Aydın tarafından
06 Mayıs, 2025 12:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

SİYASET SIKINTILI…

DÜŞÜNCE ve GÖRÜŞ
Fevzi AYDIN

Devlet işlerinin yönetilme sanatı olarak siyaset, tüm dünyada farklı şekillerde uygulanmakta …
Söz konusu tanım, temel olarak toplum içerisinde yer alan farklı düşüncelerin ahenkle yönetilebilmesi sanatı olarak tanımlanabilir…
Bu sanatın görevi, toplumdaki tüm düşünce ve yaklaşımları tek bir çatı altında yönetmektir…
Osmanlı İmparatorluğundan, Cumhuriyete geçen Türkiye, hala bu geçişi hazmedebilmiş değil…
Türkiye’de hala imparatorluk kurma sevdası için yanıp tutuşanlar var…
Dünyada tek ülke imparatorlukla yönetilirken, sembolik de olsa hala krallık ile yönetilen ülkeler mevcut…
Türkiye bir asrı geçmesine rağmen, hala Cumhuriyet ile barışabilmiş değil…
Yüzyıllık tarihi boyunca, temel siyasetten uzak, çoğunlukla vesayet siyaseti hâkim olmuş Türkiye Cumhuriyeti’ne…
Türk siyaseti; günümüz iktidarı ile Cumhuriyet’in kuruluş dönemi arasında siyasi hesaplaşma ve zamanla vesayet ve siyaset politikasına sahne olmuş…
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle her alanda yaşanan değişiklikler, siyasetin demokrasiden uzaklaşmasına yol açtı…
Muhafazakâr-Milliyetçi Cumhur ittifakı tabanlarının da uyum sağlamakta zorlandığı yönetim modelini, dünya siyaseti de benimsemedi…
Donald Trump’ın ikinci defa ABD başkanlığına seçilmesiyle aldığı kararlar uygulamalar ve tehditler adeta dünyanın siyaset ve düzenini bozdu…
Aldığı kararlarla dünya ekonomisinde derin yaralar açan Trump siyasetinin, sürdürülebilir olmadığı görüşünde, dünya siyaseti…
Dünya siyasetinde yer bulmakta zorlanan, Cumhur İttifakı yönetimindeki Türkiye siyasetine, iç ve dış politikada, halk ve müttefik ülkeler temkinli yaklaşmakta…
İktidar, demokrasiden uzaklaşarak kutuplaşma siyasetiyle, muhalefeti sindirmekte bugüne kadar oldukça başarılı oldu…
Meyanın büyük çoğunluğunu arkasına alan Cumhur İttifakı, muhalefeti yok sayıp, iktidar avantajıyla yasaları görmezden gelerek yoluna devam etmekte…
Terörle mücadeleden zaferle çıkan Türkiye’de; yıllar önce teslim edilmiş terörist başı idam cezasıyla infaz edilecekken, dünya siyasetinin baskısıyla, Cumhur İttifakı ortağı Bahçeli’nin ortak olduğu, dönemin hükümetince kaldırılan idam sonrası, ömür boyu hapisle cezalandırılmıştı…
Terörün, ancak kırıntılarının kaldığı bir dönemde, Cumhur İttifakı ortağı Bahçeli’nin; hapisteki terörist başı Apo’nun, mecliste terör örgütünü feshederek teslim olmaları konusunda çağrı yapmasını istemesi, gündeme bomba gibi düştü…
Cumhur İttifakı liderleri Erdoğan ve Bahçeli’nin de kırmızı çizgisi, hapisteki terörist başından, örgütü feshederek teslim olmaları talebi; iç politikada Cumhur İttifakı ve sol siyaset tarafından alkışlanırken, muhafazakâr ve sağ siyaset ise şiddetle karşı çıktı…
İkinci yüzyıla ulaşan, Türkiye Cumhuriyeti ve siyaseti, her alanda kalıcı anayasal sistemler kurmaktan uzak kalmış…
Bugün, Türk siyaseti artık kendini yenileyerek siyasi sıkıntılardan kurtulmalı…
Her zaman eleştirdiği vesayet anayasası ile yönetilmeye devam eden siyaset; halkın iradesini yansıtacak, kutuplaşmaktan uzak, Anayasa ve siyaset ile Türk halkını buluşturmalı…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.