Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Mart, 2024 04:24 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Döviz kurundaki ve sıcaklık değerlerindeki yükseliş fındık fiyatlarını da tırmandırıyor

Küresel ekonomik dalgalanmalar ve kış mevsiminde yaşanan sıcaklık değerlerindeki artış serbest piyasada fındık fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Haftaya 125 liradan başlayan fındık fiyatı, haftayı 130 liradan kapatıyor.
Döviz kurundaki artış ve kış mevsiminde yaşanan sıcaklık artışı sonrası yaşanabilecek zirai don riski nedeniyle serbest piyasada fındık fiyatlarının yükseliş eğilimine geçtiğini ifade kaydeden fındık tüccarı Hasan Himtaş, “Küresel piyasalarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar, iklim değişikliklerinin tarımsal üretime etkileri ve tüketici talepleri fındık fiyatlarını ister istemez hareketlendirdi. Geçtiğimiz haftayı 123 liradan kapatan fındık fiyatı, bu haftaya 125 liradan başlamıştı. Bugün itibarıyla ise 130 liradan alıcı buluyor. Özellikle hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde gitmesi zirai don riskini artırınca fındığın verimini ve rekoltesini düşürebileceği endişesi fiyatları biraz daha yükseldi. Henüz ay başında olduğumuz için tüccarların stopaj, vergi, çek, senet ve kredi gibi ödeme zamanları olduğu için şuanda 130 lira seviyesinde. Ay ortalarına doğru fındık fiyatının 140 lirayı göreceğini söylemek mümkün” dedi.

Acele etmeyen üretici, kazançlı çıktı
Üreticinin hala elinde yüzde 20’lere varan fındık olduğunu da kaydeden Himtaş, “Serbest piyasada fındık fiyatı yükselince üretici elindeki fındığı pazara getiriyor. Fındık fiyatı 130 lirayı görünce günde 4-5 ton fındık almaya başladık. Üreticinin elinde hala fındık olduğunu gören alıcılar ister istemez gelecek sezon riske girmemek için talep artırıyor. Talep artınca da fiyatlar da yükseliyor. Bilindiği gibi fındık fiyatları arz ve talebe göre de değişiklik göstermektedir. İhtiyacı olmayan üretici acele etmedi bekledi ve bugün piyasada istediği fiyat oluşunca pazara indirmeye başladı. Dolayısyla acele etmeyen üretici kazançlı çıktı” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
04 Mayıs, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun Özgün Mimarisi Kayboluyor

Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor.
Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor.
Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi.
Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı:
-“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor”
Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi.
Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı.
Ayhan sözlerine şöyle devam etti:
"Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor."
Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.