Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Diyarbakır’da 12 bin 500 yıllık Körtik Tepe’de çıkan figürler altın üzerine işlendi

Ekonomi Yayın: 02.11.2023 18:56
Diyarbakır’da 12 bin 500 yıllık Körtik Tepe’de çıkan figürler altın üzerine işlendi

Diyarbakır’da 7.’si düzenlenen Mezopotamya Kuyumculuk, Kuyum Makineleri ve Franchise Fuarı’nın açılışı yapıldı. Fuarda, 12 bin 500 yıllık tarihi geçmişiyle bilinen Körtik Tepe’de çıkarılan figürlerin altın üzerine işlendiği kolye, yüzük, bilezik de görücüye çıktı.

Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası’nın desteğiyle açılışı yapılan fuarda 45 firma yer aldı. Fuara yüzde 30’u Diyarbakır’dan, yüzde 70’i ise il dışından firma katılım sağladı. 5 Kasım’a kadar kuyumculuk ve mücevher alanında üretici, ihracatçı ile franchise veren firmaları buluşturan fuarda, 12 bin 500 yıllık tarihe sahip olan Körtik Tepe’de çıkarılan figürlerin altın üzerine işlendiği yüzük, kolye ve bileklik başta olmak üzere, altından yapılan biberon, ayakkabı, şal gibi birçok ürün sergilendi.

Fuarın açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali İhsan Su, fuara hem yurtiçinden hem yurtdışından katılım sağlandığını belirtti. Vali Su, şunları kaydetti:

“İlimizde yine güzel bir etkinliği başlatmanın heyecanını yaşıyoruz. İlimiz hızlı bir gelişme içerisinde. Tarımdan hayvancılığa, eğitimden sağlığa, altyapıdan üstyapıya, turizmden kültüre hangi alanı ele alırsak her alanda hızlı bir kalkınma ve gelişme içerisinde. Burada en büyük pay huzurun getirdiği gelişmelerdir. O yüzden huzurumuza mutlaka sahip çıkmamız gerekiyor. Bugün de çok önemli bir fuara ev sahipliği yapıyoruz. Fuarımıza hem yurtdışından hem yurtiçinden katılımcılarımız var. İnşallah güzel bir fuar organizasyonunu gerçekleştirmiş olacağız.”

Öte yandan, kuyumcuların tarihle günümüzü birleştirdiğini dile getiren Su, “Tarihten günümüze insanlık içerisinde madenler konusunda altın hep tarih boyunca zenginlik, güç, kuvvet kaynağı olmuştur. İnsanların gücü, kuvveti, zenginliği genel itibariyle tarih boyunca altınlarla olmuştur. Böyle bir fuarın da ilimizde yapılması ayrıca önemlidir. Çünkü Diyarbakır ilimiz; tarihi 12 bin 500 yıl geriye giden ve o tarihten günümüze 33 medeniyete ev sahipliği yapmış bir kentten bahsediyoruz. Bu 33 medeniyetin her birinin ilimizde izlerini görmemiz mümkün. İşte bunlardan kuyumculukla ilgili ifade edecek olursak; tarihi Zerzevan Kalesi’nde çıkan takıların bugün kuyumculuk sektöründe örnekleri yapılıyor. Kuyumcular, tarihle günümüz bugün birleştiriyor” dedi.

Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası (DİKO) Başkanı Mehmet Yüksel, Türkiye’nin dört bir tarafından dev firmaların fuara katılım sağladığını söyledi. Yüksel, “7’nci Mezopotamya Kuyumculuk Fuarı’nın açılışını yaptık. Bizim için değerli ve önemli bir fuardır. Bu fuarın bir özelliği de tarihi eserlerin altın üzerinde işlenmiş ve tasarlanmış olan hallerinin görücüye çıkmasıdır. Esnaf ve vatandaşlarımız sergide bunları görebilecek. Türkiye’nin her tarafından dev firmalar fuarda mevcut. Yaklaşık 50 firma burada şu an. Körtik Tepe’deki yapılan kazılar sonucu elde edilen takıların üzerinde kuyumcularımız çalışma yaptı. Bu takıların altın halini işleyip burada sergiye açtı” diye konuştu.

Körtik Tepe’den çıkarılan figürlerden esinlenerek tarihle günümüzü altınla birleştiren Diyarbakır’da kuyumculuk işi yapan Fırat Ekinci, “Körtik Tepe’den çıkan takıların altın tasarımını Diyarbakır’ımızı tanıtmak için yaptık. 12 bin 500 yıllık Körtik Tepe’den çıkan takılardan esinlenerek bir set yaptık. Orada çıkan figürleri kolye, yüzük ve bileklikler üzerine işledik. Yaptığımız eserle olumlu tepkiler aldık” ifadelerine yer verdi.

Fuarın açılışı yapıldıktan sonra Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali İhsan Su, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Abdullah Çiftçi, Bağlar Kaymakamı İsmail Pendik, Çınar Kaymakamı Muhammed Fatih Günlü, Diyarbakır Ticaret İl Müdürü Zafer Atik, DİKO Başkanı Mehmet Yüksel, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DSTO) Meclis Başkanı Nevin İl, kamu ve kurum amirleri ile birlikte fuarı gezdi. (İHA)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Genç kız hastaneye komada geldi, yürüyerek çıkti

Sağlık Yayın: 21.05.2024 16:48
İhlas Haber Ajansı

Samsun’da beynindeki 4 santimetre çapındaki damar yumağı (intrakranial arteriovenöz malformasyon) nedeniyle koma halinde Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan genç kız, ameliyat edildikten sonra hastaneden yürüyerek çıktı.

Samsun’da yaşayan 23 yaşındaki Bahar Köse, şiddetli baş ağrısı ve şuur bulanıklığı şikayetiyle Çarşamba Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Hastaya çekilen bilgisayarlı tomografide beyin sağ yarımında kranial kanama ile uyumlu durumlar tespit edilmesi üzerine hasta, Sağlık Bakanlığı, Samsun İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Burada Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Vaner Köksal tarafından kanamaya yönelik operasyon gerçekleştirildi. Operasyon esnasında hastada kafa içi damar yumağı tespit edildi. Hastanın mevcut kanaması boşaltılarak girişimsel radyoloji tarafından anjiyografi işlemi yapıldı. Hastanın anjiyografi işleminde beyin sağ yarımındaki kafa içi damar yumağı detaylıca ortaya konuldu. Beyin cerrahisi ve girişimsel radyoloji tarafından birlikte yapılan değerlendirmeler sonucunda arteriovenöz malformasyonun endovasküler (damar içerisinden) yöntemle tedavisinin yapılmasına karar verildi. Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Gündoğdu ve ekibi tarafından hastanın ameliyatı başarıyla gerçekleştirildi.

“Ölümle sonuçlanabilecek bir durumla karşı karşıya kalabilirdi”

Yapılan işlem hakkında bilgi veren Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Gündoğdu, “Hastamız Çarşamba Devlet Hastanesi’ne beyine kanaması nedeniyle başvurdu. Burada yapılan tomografisinde beyin için bir kanama tespit edildi. Hastamız akabinde hastanemize gönderildi. Burada Dr. Vaner Köksal hocamız hastamızı opera etti ve kanamasını boşalttıktan sonra orada damar yumağı tespit edildi. Sonrasında hastamızı girişimsel radyolojik ünitemize alarak anjiyosunu ardından da işlemini gerçekleştirdik. 2 ay aradan sonra hastanın genel durumu iyidir. Şu anda normal konuşmasını, fonksiyonlarını gerçekleştirebiliyor. Bu operasyonu hem beyin cerrahisi ile yapabilme adına hem de hastanemizde ilk defa böyle bir beyin yumağı tedavisini sağlamak bize gurur verdi. Bundan sonrada hastalarımızı bu şekilde tedavi etmeye gayret göstereceğiz. Bu hastalar intrakranial kanama geçirmesi nedeniyle gerek felç kalma, gerekse ölüm riski yüksek hastalardır. Hasta bir kez daha kanasaydı muhtemelen ölümle sonuçlanabilecek bir durumla karşı karşıya kalabilirdi” dedi.

“Başarılı şekilde bir damar yumağını bertaraf etmiş olduk”

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Vaner Köksal ise “Kanı boşaltıp, beyni rahatlatıcı bir ameliyat gerçekleştirdim. Buna sebep olan problemi kendi gözlerimle gördüm. O an ameliyatla zorlayarak çıkartabilirdik ama beyin dokusuna daha çok zarar verebilirdik. Damar yumağı küçültebilecek bir işleme karar verdik. Dr. Hasan beyden yardım istedim. Ameliyat sonrası beyinde oluşan bir damar yumağı için, bu damar yumağını besleyen damarları Hasan Bey kapattı. Kanamanın tekrarını engellemiş olduk. Hastamıza bu işlem sırasında tek bir yansıması oluşmadı. Başarılı şekilde bir damar yumağını bertaraf etmiş olduk” diye konuştu.