Mata Hari, I. Dünya Savaşı yıllarında dansçı kimliğiyle Alman İmparatorluğu adına casusluk yapmış çok seksi bir kadındı.
Java tapınak dansından uyarladığı erotik dansı ve yarı çıplak sergilediği gösteriler sayesinde pek çok hayran kazandı ve kısa sürede Paris, Viyana, Milano, Berlin ve Monte Carlo’da dansıyla tanındı. O dönemin en yüksek ücretli dansçılarından biri haline geldi. Ayrıca seks karşılığında ona para ve ev veren pek çok üst düzey askeri memurun, işadamının ve çeşitli ülkelerden politikacıların metresi olarak bir sevgili zinciri oluşturdu.
1.Dünya Savaşı süresince tüm Avrupayı dolaştı. Alman imparatorluğuna büyük hizmetleri oldu. Ne yazık ki Fransız gizli servisi tarafından 1917 de tutuklandı.
Sonunu tahmin edersiniz.
Bizim spikerle Mata Hari arasında benzerlikler var.
İkisinin de kıvrımları güzel. İkisi de son derece soğuk kanlı. İkisininde bir Ajandası var.
Biri dansçı kimliğini kullanıyor diğeri haber spikerliğini.
Bence bizimki daha soğuk kanlı.
Adliyede kıyafet değiştiriyor.
Cezaevi müdüründen marka belirterek su istiyor. Rahatlığa bakar mısınız?
Bu konu günlerdir ülke gündemini nasıl işgal ediyor. Ekonomik krizi, enflasyonu, asgari ücreti, emeklilere yapılacak olan zammı bıraktık, hatuna kilitlendik. Milletin magazin merakını bilenler olayı güzel köpürttüler.
Kadının ajandasında kimbilir daha kimler var. Örümceğin ağına düşer gibi düşmüşler.
Buluşmaları, görüşmeleri her şeyi kayda almış. Bürokratlar, iş adamları hakimler savcılar, siyasiler herkes tedirgin.
Kıvrımlarının cazibesine kapılıp ağına düşenleri acımasızca yok ediyor.
Bakalım daha kimler çıkacak ortaya.
Kadının kıvrımları kadar zekası da fena değil. Dersine de iyi çalışmış. Ajanda tutması, notları, ses ve göruntü kaydı alması işini büyük bir ciddiyetle yaptığını gösteriyor.
Umarım sonuna kadar gidilir. Tüm pislikler ortaya dökülür.
Koca g..lü yerli Mata Hari'mize ülkeye hizmetleri için plaket verilmesini, hatta heykelinin dikilmesini öneriyorum!
İlyas Erbay