Avatarı
İlyas Erbay tarafından
17 Aralık, 2023 13:09 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:10
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

EL İPİYLE KUYUYA İNİLMEZ !

Ülkemizdeki yüksek enflasyon nedeniyle; çiftçiler için kritik öneme sahip gübre ve ilaç fiyatları sürekli artıyor. Çiftçinin traktöründe kullandığı motorin fiyatları da öyle. Ürünün tüketiciye ulaştırılması için kamyoncular da motorin kullanıyor. Maliyetleri en çok bunlar etkiliyor. Tüm bu nedenlerle,  kayıtlı çiftçi sayımız hızla azalıyor. Nüfus artış hızımız ise bunun tam tersi.   Çiftçilere verdiğimiz destekleme ödemelerinin 10 katını gıda ürünleri ve tarımsal hammaddelerin ithalatına ödüyoruz. Yüzlerce milyar liramız dışarıya gidiyor.   Tarım alanlarımız sürekli küçülüyor. İklim değişikliği ve artan dünya nüfusu ile birlikte gıdanın öneminin arttığı bir dönemde bu durum Türkiye’de gıda güvenliği tartışmasına yol açıyor.   Nüfus artışı, iklim krizi, enerji talebi, tarıma elverişli arazi ve su kaynaklarının tükenmesi gelişmiş ülkeleri sınır dışı tarımsal yatırımlara ve arazi kiralamaya itiyor. ( 2014 yılında Sudandan tarım arazisi kiralayarak bunu  bizde denedik*)   Dünyada kişi başı toprak büyüklüğü 0,20 hektar iken Avrupa Birliği vatandaşları yılda 1,3 hektarlık toprak ve tarımsal ürün tüketiyor. * Türkiye'de çiftçi sayısı, * Tarım alanları, * Sebze bahçeleri, * Tarım sektöründe istihdam edilen işçi sayısı her geçen gün endişe verici biçimde azalıyor. Bu arada; tabiiki nüfusumuz da artmaya devam ediyor. Son yıllarda; gıda sektöründe yaşadığımız yüksek enflasyonun temel nedenleri bunlar.   Geçmişte, dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan ülkemizde; 5 tarım ürünü  dışında tüm tarım ürünlerini ithal ediyoruz. Her yıl tarım ürünleri ithalatına yüzlerce milyar $ ödüyoruz. Yani Tarımda dışa bağımlılığımız had safhada!   Küresel ısınma, su kaynaklarının azalması gibi etkenler yetmez gibi, tarım alanlarımızı; konut yapımı ve maden aramaları gibi nedenlerle talan ediyoruz. Akıl dışı politikalarla tarıma büyük darbe vuruluyor.   ☆ Dünyanın en güzel ülkesinde, en bereketli topraklarında; öldürdüğümüz tarımı tekrar nasıl canlandıracağız? ☆ Köyünü. toprağını terk eden çiftçimizi köyüne dönmeye nasıl ikna edeceğiz.? ☆ Çeşitli nedenlerle yok ettiğimiz tarım alanlarını nasıl yerine koyacağız? ☆ Haa, 10 yıl önce 2014 yılında Sudan'da, 99 yıllığına 5 milyon dönüm tarım arazisi kiralamıştık(*). Son 10 yılda bu arazilerde hangi ürünleri ürettirdik?. ☆ Bu yatırımın ekonomik olarak bize getirisi ne oldu ?   3 yıl önce yazdığım bir yazıda; "Dünyanın yeniden dizayn edildiği böyle bir dönemde Sudan'a ne kadar güvenebiliriz?" demiştim. Ulusal basında yer alan haberlere göre, Sudan bize tahsis ettiği tarım arazilerini bir Arap ülkesine vermiş. Bu doğru mudur? Yukarıda sorduğum sorularla birlikte bu sorunun da yanıtını bir Türk vatandaşı olarak merak ediyorum. Umarım yetkililer tatminkar bir açıklama yaparlar.

Yazarın Kaleminden

Namaz Vakitleri

Karabuk
17
Aralık Çarşamba
1447 HİCRİ Cemaziyelahir 27
Yatsı Vakti
Şuanki vakit
Yatsı
İmsak vaktine kalan süre
 
  İmsak
06:30
  Güneş
08:02
  Öğle
12:51
  İkindi
15:08
  Akşam
17:29
  Yatsı
18:56

Öne Çıkan Haberler

Karabük

GAR SAHASININ TAŞINMASINDA İLK ADIM ATILDI

Karabük

KARDEMİR A.Ş.  İŞÇİ ALACAK

Karabük

Karabük’te bir kişinin öldüğü bıçaklı kavganın görüntüleri ortaya çıktı

Karabük

KASİD’de Çetin İpek Dönemi Yeniden Başladı

Ovacık

CHP Ovacık İlçe Başkanı Kıcırdar’dan AK Parti İlçe Başkanı Akkaya’ya Yanıt