blank
Haber Merkezi tarafından
09 Haziran, 2025 15:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Yazıköy’de Geleneksel Keşkek Şöleni İle Kültürel Miras Canlanıyor

Tarihi Taş Fırında Pişen Keşkekler Yazıköy’ün Gastronomi Mirası

Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı Yazıköy, Kurban Bayramı’nda gerçekleştirdiği geleneksel keşkek yapımıyla bölgenin kültürel zenginliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Tarihi taş fırınlarda pişirilen keşkek yemeği, köy sakinlerinin el birliğiyle sürdürülüyor. Bu geleneksel lezzet, Anadolu’nun gastronomi kültürünün önemli bir parçası olarak dikkat çekiyor.

Yazıköy’de “taş fırın keşkeği” ya da “kara fırın keşkeği” olarak bilinen bu özel yemek, birkaç gün yoğun bir hazırlık ve pişirme süreci gerektiriyor. Köydeki birkaç taş fırın, sadece bu amaçla bazı aileler tarafından kullanılıyor. Bu yıl tarihi taş fırın sahibi Hafize Aşıkosmanoğlu ve eşi, hac yolculuğunda oldukları için oğulları Sefa Aşıkosmanoğlu, keşkek fırınını yakıp, köy sakinlerine açtı. Dün akşamdan itibaren yaklaşık 15 aileye ait tencereler, fırına tek tek yerleştirildi. Sabah saatlerinde ise keşkekler, büyük bir titizlikle fırından alındı.

Aşıkosmanoğlu, keşkek yapımında kullanılan malzemeleri şöyle anlattı: “Yaklaşık 4 kilogram erkek keçi eti, aşurelik buğday, salça, tuz ve karabiber kullanılıyor. Bu malzemelerden hazırlanan tencere, gece boyunca, akşamdan ısıtılmış taş fırına açık şekilde konuluyor. Sabaha kadar yaklaşık 14-16 saat buharda pişirilen keşkekler, fırından alındıktan sonra etleri kemiksiz hale getirilip didiliyor ve tekrar tencereye ekleniyor. Yüzde yüz geleneksel yöntemlerle hazırlanan keşkek, tahta kaşıkla özenle 10 dakika karıştırılıyor ve kıvamıyla birlikte lezzet yakalanıyor. Pişen keşkekler, göze hitap eden derin ve geniş tabaklara konuyor; üzerine tereyağı dökülerek servis ediliyor.”

Geleneksel sunumun önemli bir unsuru olan “bişi” veya “pişi” adı verilen sütle ıslatılmış ve yeniden pişirilmiş yufkalar, sofralara getiriliyor. Bu yufkalar, yemeğe görsel zenginlik ve lezzet katıyor. Yazıköy’de, Aşıkosmanoğlu ailesinin öncülüğünde gerçekleşen bu etkinlikte, birçok ailenin keşkek tenceresi, aynı fırında pişirilerek, yüzyıllardır süregelen geleneğin yaşatılmasına katkıda bulunuyor.

Kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması adına büyük önem taşıyan bu geleneksel yemek, bölge turizmine de ivme kazandırıyor. İmece usulüyle yapılan keşkek yemeği, köydeki birlik ve beraberliği sağlamanın yanı sıra, Anadolu köy kültürünün en anlamlı simgelerinden biri olarak öne çıkıyor.

Yazıköy’ün kara fırın keşkek geleneği, sadece bir lezzet değil, Türkiye’nin zengin mutfak ve gastronomi mirasının önemli bir parçası olarak büyük beğeni topluyor. Bu etkinlikler, geleneksel yemeklerin yaşatılması ve kültürel değerlerin korunması açısından örnek teşkil ederek, hem yurtiçi hem de yurtdışından ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Yazıköy, köklü gelenekleriyle Türkiye’nin gastronomi ve mutfak sanatlarının zenginliğine katkı sağlamaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Temmuz, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

ÇAYKUR’dan 2. Sürgün için “Aceleye getirmeyin” uyarısı

ÇAYKUR 2. sürgünün 7. gününde çay üreticilerinin ivedi etmemeleri gerektiğini, ÇAYKUR’un tüm çayı alacak kapasiteye sahip olduğunu lisana getiren bir açıklama yaptı.
16 Mayıs 2025 tarihinde Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) tarafından dönemin açılmasıyla başlayan 1. sürgün 27 Haziran’da son bulmuştu. ÇAYKUR 1. sürgün boyunca üreticiden 217 bin 776 ton konvansiyonel, 13 bin 938 ton organik olmak üzere toplamda 231 bin 714 ton çay aldı. 10 Temmuz itibariyle başlayan 2. sürgün çay hasadında ÇAYKUR tarafından toplamda 22 bin ton çay üreticiden alındı.
7. gününde olan 2. sürgün için üreticilere ihtarda bulunan ÇAYKUR, hasat devri boyunca ivedi edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Üreticilere ‘Lütfen ivedi etmeyin’ diyerek seslenen ÇAYKUR yapılan açıklamada "Çay hasat sürecini lütfen aceleye getirmeyelim. Günlük alım limitlerimiz dahilinde fabrikalarımız tam kapasite çalışacaktır. Aceleye getirilerek fazladan toplanan eserler hem fiyat düşüklüğü için bekleyen fırsatçılara imkân sağlayacak, hem de bekledikleri için kilogram kaybına sebep olacaktır. Bu durumda siz bedelli üreticilerimizin ziyan etmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenlerle eserlerimizin ziyan etmeden en uygun bekleyecekleri yer bahçelerimiz olduğundan, hasat konusunda çabuk etmemenin değerini tekraren hatırlatmak isteriz" tabirlerine yer veridi.
ÇAYKUR’un çay sürece kapasitesinin tüm çay müstahsillerinin çayını alabilecek kadar yüksek olduğunun da altının çizildiği açıklamanın devamında "Fabrikalarımızın toplam kapasitesi ikinci sürgün eserlerinizi almaya kâfi düzeydedir. Fakat burada günlük sürece kapasitesine riayet etmemiz gerekmekte olup, sürgün müddetini kısaltmaya çalışmadan daima birlikte denetimli bir formda süreci yönetmeliyiz. Başta siz pahalı üreticilerimiz olmak üzere hepimiz için en yararlı olan prosedür çay toplama sürecini aceleye getirmemek olacaktır" tabirleri kullanıldı.

Bizi sosyal medyadan takip edin