Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
24 Temmuz, 2023 10:38

Yaylada çobanlık yapan Muhammet, LGS’de Türkiye ikincisi oldu

A+ A-

Elazığ'da 2 bin 500 rakımlı Akdağ’ın yaylasında ailesiyle birlikte hayvancılık yapan 14 yaşındaki Muhammet Halil Yazar, bir yandan çobanlık yapıp bir yandan da ailesine yardım ediyor. Keçileri güderken kitabı elinden bırakmayan ver her fırsatta ders çalışan Yazar, Liselere Geçiş Sınavı'ndan (LGS) 494 puan alarak Türkiye ikincisi oldu. Büyük başarı elde eden Yazar, ailesini ve öğretmenlerini gururlandırdı. Yaylada çobanlık yapan Muhammet, LGS’de Türkiye ikincisi oldu Elazığ’ın en uzak ilçesi olan Arıcak’ta hayvancılıkla uğraşan Yazar ailesinin 2 çocuğundan biri olan Muhammet Halil, bu yıl Arıcak Ortaokulu’ndan mezun oldu. Kışın kasap dükkanlarında babasına yardım eden Muhammet, yazın ise 2 bin 500 rakımlı Akdağ'da bulunan Kepir Yaylası'nda ailesine yardım ediyor. Her yıl yaylada ailesiyle birlikte çadırda kalan Muhammet, hem çobanlık yapıyor hem de ders çalışıyor. Keçi sağımından peynir yapımına kadar her işi yapan Muhammet, aynı zamanda her fırsatta ders çalışmayı da ihmal etmedi. Bir yandan hayvanları dağda otlatırken diğer yandan da yanına aldığı kitaplar ile ders çalışan Muhammet, büyük bir başarıya imza attı. Muhammet bu sene girdiği LGS’den 494 puan alarak Türkiye ikincisi oldu. Sadece bir soruyu yanlış yapan ve birinciliği kaçıran Muhammet, yine elinde kitap hayvanların peşinde ders çalışmayı bırakmıyor. Üniversite sınavında da aynı başarıyı göstermek istene Muhammet’in en büyük hedefi ise iyi bir cerrah olmak. Yaylada çobanlık yapan Muhammet, LGS’de Türkiye ikincisi oldu “Telefonum yok ve televizyonu da kaldırdım” Yayla hayatının zor olduğunu aktaran Muhammet Halil Yazar, “Yine de bu işi yapıyoruz ve zevk alıyoruz. Keçiler ve ineklerimiz var. Bizim rızkımız buradır. Bir de kasabımız var. 43 tane düvemiz var. Onları büyütüp kestikten sonra kasapta satacağız. Ben LGS’den 494 puan aldım. Bir yanlışım var oda Fen'den. O soru kolaydı ama ben dikkat etmedim. Başarımın sırrı ailem. Ailem benimle ilgilendi. Telefonum yok ve televizyonu da kaldırdım. Öğretmenlerim benimle çok ilgilendi. Adil hocam Elazığ’a gidip benim istediğim kaynak ve kitapları alıyordu. Bende çalışıyordum” dedi. Yaylada çobanlık yapan Muhammet, LGS’de Türkiye ikincisi oldu “Keçi sağdıktan sonra yine akşam bir kitap okuyup yatıyordum” Hedefinin olduğunu aktaran Yazar, “Benim bir hedefim vardı ve ben bu hedefimi gerçekleştirdim. Biz keçileri sürerken arkasında çalışıyordum. Onları otlak alanlara götürdüğüm zaman kendi başlarına otluyorlar. Ben de bir taşın altına gölgeye geçtikten sonra çalışıyordum. Böylece kazandım. Keçi sağdıktan sonra yine akşam bir kitap okuyup yatıyordum. Arıcak’ta hiçbir dershane ve etüt merkezi yok. Biz de zaten bu hayatı ve zorluğu gördüğümüz için tek çaremiz okumaktır. 8 tane İstanbul bir Elazığ ve bir tane de Ankara’dan bir lise tercih ettim. Büyüdüğümde cerrah olmak istiyorum. Beyin cerrahisini daha çok istiyorum. Herkesin yaptığı soruyu ben yanlış yaptım bir Türkiye birinciliğini kaçırdım. Oda nazarım olsun. Çalışmaya devam edeceğim. Üniversite sınavında da böyle büyük bir başarı elde etmeyi planlıyorum” diye konuştu. “Bazen benim işlerimi yapıyor bazen de çobanlık yaptı” Oğluyla gurur duyduğunu dile getiren baba Yücel Yazar, “İlk önce çocuğun kendisinde olacak. Zeka ve heves olacak. Aile ortamı ve okulu iyi olacak. Çok şükür biz bu üçünü de bir arada yakalayabildik. Biz kısıtlı bir bölgede yaşıyoruz. Gelirimiz kısıtlı. Gerek iş yerim de gerekse yaylada Muhammet yardımcı oldu. Bazen benim işlerimi yapıyor bazen de çobanlık yaptı. Dağda eğitimini bu şartlarda aldı” şeklinde konuştu. Yaylada çobanlık yapan Muhammet, LGS’de Türkiye ikincisi oldu “Çocuğumuzun çobanlık yaparken elinde kitapla dolaştığını fark ettim” Arıcak Milli Eğitim Müdürü Fethi Kılınç, “Zaman zaman çocuklarımızı ziyaretlere gidiyoruz. Geldiğimde çocuğumuzun çobanlık yaparken elinde kitapla dolaştığını fark ettim. Tabi azim etmesini ben çok önemsedim. Bizde takip edip rehberliğini yaptık. Öğretmen arkadaşlarımız yıl içerisinde çok fazla deneme sınavı yaptılar. Biz özel okulda olmayacak kadar deneme sınavı yaptık. Öğrencimizin böyle hırs ve azimle çalışmasını ben çok önemsiyorum” diye konuştu. Okul Müdürü Adil Yıldırım ise “Muhammet Halil, tableti eline aldığında oyun oynamazdı. Diğerleri oyun oynarken Halil ise oradan kendine kitap bakardı. Hatta kitap alacağımız zaman ondan fikir alırdık. Yaylayı ve hayvanları çok seviyor. Hocam illa ben yaylaya gideceğim diyordu. Uzun süredir yaylada ailesine yardım ediyor. Doğaya ile iç içe. Başarının diğer bir sırrı ise buradan aldığı oksijen be doğal besinler olabilir” şeklinde konuştu.  (İHA)

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

24 Kasım, 2024 13:38

AMAN DİKKAT HEPİMİZİN BAŞINA GELEBİLİR!

AMAN DİKKAT HEPİMİZİN BAŞINA GELEBİLİR!
A+ A-

Mevcut Anayasamızın 26. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar."
Ama…, ama'sı var tabii, O kadar basit değil!
Sadece bu maddeye güvenerek, öyle rahat rahat düşünce ve kanaatlerinizi açıklayamazsınız. Başınız büyük derde girebilir. Düşünce ve kanaatleri açıklamanın sınırları Anayasada ve TCK da başka maddelerle belirlenmiştir.
Mesela, düşünce ve ifade özgürlüğüm var diye bir başkasına hakaret edemezsiniz, maddi yada manevi zarar verecek şekilde yazamaz ve konuşamazsınız. Halka, kamu düzenine ve ülkeye zarar verecek ifadelerde bulunamazsınız.
Yasalar buna müsaade etmez.
Sizin özgürlüğünüzün de bir sınırı var. O sınır, başkalarının özgürlüğünün başladığı yere kadardır.

Örnek vermek gerekirse, MADDE 217/A - (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
5237 sayılı TCK'nın 216. maddesinde ise; halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu kamu barışına karşı suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Bu maddede; "halkı kin ve düşmanlığa tahrik, halkın bir kesimini aşağılama ve dini değerleri aşağılama" olarak 3 farklı suç tipi düzenlenmiştir.

Anayasanın sadece 26.maddesine güvenerek, diğer maddeleri ve TCK daki suç düzenlemelerini göz ardı ederek düşünce ve ifade özgürlüğünüzü öyle rahat rahat kullanamazsınız.

Bakınız tek başına Anayasadaki 25. maddeden de güç almaya kalkar ve TCK nın 216'ıncı maddesine aykırı bir açıklama yaparsanız başınıza iş alırsınız..
NEYDİ MADDE 25- Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. Ne güzel değil mi? Son derece açık ve net. Tıpkı 26. Madde gibi. Tıpkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 10. Maddesi gibi.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesinde yer alan “İfade Özgürlüğü”, 1982 Anayasası'nda “Düşünce ve Kanaat Özgürlüğü”, “Düşünceyi Açıklama ve Yayma Özgürlüğü”, “Bilim ve Sanat Özgürlüğü” ve “Basın Özgürlüğü” alt başlıkları altında ve Anayasa'nın 25 ile 32. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Elbetteki bu düzenlemelere istinaden Türk Ceza Kanunu maddeleri de düzenlenmiş.

CMK madde 100/4
"Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez."
Kaçma ve delil karartma şüphesi yoksa da bu tür suçlarda tutuklama olmaz.

Yasalar farklı farklı yorumlanmayacak kadar açık ve nettir. Savcılık iddianamesi ile sanık avukatlarının savunmasının; yasa üzerinden bakıldığında, tamamen zıt olduğunu görüyoruz. Bunu anlamakta zorlanıyorum.
Avukat şu, şu gerekçelerle tutuklu yargılanamaz derken, savcılık başka bir bakış açısıyla tutuklayabiliyor. Kim haklı kim haksız ? Buna karar verecek kadar hukuk bilgim yok. Hukuk bilenlerin sustuğu bir ülkede benden bu kadar.

Bir olaya tepki göstermek amacıyla, düşünce ve kanaatlerinizi yazılı yada sözlü ifade ederken bunlara dikkat etmeniz gerekir. Hele ki isim yapmış, toplum tarafından tanınmış biri iseniz buna çok daha fazla dikkat etmelisiniz.
Ne kadar iyi niyetli olsanız bile farkında olmadan yasalara aykırı davranabilisiniz.
Toplumu yanıltıcı ve toplumda infiale neden olabilecek bir açıklamada bulundunuz diye tutuklanabilirsiniz.

Demokrasimizin belli bir olgunluğa ulaşmasına daha uzun yıllar var.
Zordur bu ülkede aydın olmak, sanatçı olmak, kanaat önderi olmak, gazeteci olmak…
Nasuh'un başına gelen herkesin başına gelebilir.
Aman dikkat !

İlyas Erbay

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

100. Yıl Eczanesi
100. Yıl Eczanesi
Adres

100.Yıl Mahallesi 1003 Caddesi, No:26-28/a Karabük

Telefon

(370) 433-4400

Ülkü Eczanesi
Ülkü Eczanesi
Adres

Şirinevler Mahallesi, Mehmet Akif Caddesi, No:1 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 415-1350

Ateş Eczanesi
Ateş Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Kaya Erdem Caddesi, No:33/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 725-1113

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455