Karabük Terminali, şehrin ulaşımında kilit bir noktada yer alıyor; otobüsle seyahat eden herkesin yolu er ya da geç buraya düşüyor. Şehir dışından gelenler için Karabük’e açılan ilk kapı, memleketine dönenler içinse yolculuğun son durağı burası. Ama ne yazık ki, yıllardır pek değişmemiş, biraz yorgun, biraz eskimiş bir hali var.
Eskiden burada bir hareket, bir canlılık vardı; şimdi ise insanlar işini halledip bir an önce çıkmanın derdinde. Terminal dediğin, yolcuyu rahat ettirmeli, geleni gideni ağırlamayı bilmeli, değil mi?
Şimdi terminal dediğin, sadece otobüslerin gelip geçtiği bir yer olmamalı, yolcusunu da memnun etmeli. Ama bakıyorsun, oturacak yer az, her yer daracık… İnsanlar ellerinde koca koca valizlerle dar kapılardan geçmek zorunda kalıyor. Hele yoğun saatlerde bir kalabalık oluyor ki sorma! Çay içeyim desen, doğru düzgün bir yer bulmak mesele. Esnaf elinden geleni yapıyor ama imkânlar kısıtlı. Eskiden terminale girince insan yolculuk havasına girerdi, şimdi ise “bir an önce gideyim” düşüncesi ağır basıyor.
Bir de şu ulaşım işi var… Şehirle bağlantı desen, eh işte, idare eder ama keşke biraz daha kolay olsa. Toplu taşımaya güvenip terminale gelmek, hele valizi olan biri için, biraz zahmetli iş. Otobüs var, minibüs var ama düzen desen pek yok. Şehir büyüyor, nüfus artıyor, bu terminal de artık çağa ayak uydursa fena mı olur? Temizliği, düzeni, hizmetiyle biraz daha modern olsa, Karabük’e yakışmaz mı? Yakışır elbet…