blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
24 Haziran, 2024 20:22 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Özbekistanlı Fatkhiddinov fakülteyi birincilikle bitirdi

Özbekistan’dan eğitim için Türkiye’ye gelerek Karabük Üniversitesini tercih eden Sirojiddin Fatkhiddinov, Safranbolu Turizm Fakültesi’ni birincilikle bitirdi.
Karabük Üniversitesi Safranbolu Turizm Fakültesi’nden 65 öğrenci, 2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılında mezuniyet heyecanı yaşadı. Özbekistanlı Sirojiddin Fatkhiddinov, eğitim gördüğü Safranbolu Turizm Fakültesinin birincisi olarak mezun oldu.
Safranbolu Turizm Fakültesini birinci olarak bitiren Fatkhiddinov, Karabük Üniversitesi’nde gösterdiği üstün performans ve azmiyle, uluslararası öğrencilerin üniversiteye kattığı değeri bir kez daha gözler önüne serdi.
Karabük Üniversitesinin sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek başarılı bir öğrenci profili çizen Fatkhiddinov, Prof. Dr. Sadettin Ökten Konferans Salonunda düzenlenen törende başarı belgesini alarak mezuniyet coşkusunu yaşadı.
Sirojiddin Fatkhiddinov, “Zorlu bir dört sene geçirdim, bunun zorluklarını biraz yaşadım, alışma süreçlerini baştan geçirdim ama hepsine rağmen, bunlara rağmen tüm başarılı öğrencilerinin üstünde başarıyla bitirebilmek çok onur verici, çok güzel bir şey benim için” diyerek duygularını ifade etti.
Kendi başarısını doğal bir süreç olarak değerlendiren Fatkhiddinov, “Aslında geldiğimden itibaren birincilik için hiç savaşmadım. Olmam gereken gibi oldum. Yapmam gereken şeyleri yaptım. Derslerde sadece katıldım ve almam gereken notlar aldım ve sonunda birinci oldum. Çok mutluyum” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki eğitim süreci boyunca kültürel açıdan zorluk çekmediğini belirten Fatkhiddinov, “Aslında bizim kökenlerimiz aynı olduğu için, hepimiz Türk olduğumuz için, kültür açısından çok da yabancı gelmedi. Ama sonuçta evimden dışarıdayım. Alışma süreçleri biraz zor geçti ama çok mutluyum. Karabük’ü de, Safranbolu’yu da çok seviyorum. Ayrı bir yeri var benim için” dedi. Mezuniyet sonrasında Türkiye ile bağlarını koparmadan hem kendi ülkesine hem de Türkiye’ye faydalı olma hedefini vurgulayan Fatkhiddinov, “Ülkeme her açıdan faydalı olabileceğim noktalarda elimden geleni yapacağım. Onları da mutlu etmek istiyorum. Burada aldığım tecrübeyi, burada aldığım eğitimi orada kullanmak için elimden geleni yapacağım. Mezuniyet törenindeki konuşmamda Türkiye ile bağı koparmadan her iki ülke içinde faydalı olabilmek için çalışacağıma dair söz ettim. Kalpten Türkiye’yi çok sevdiğimi belirtmek istiyorum. Kendi memleketimde ve ilişkilerimde ne kadar faydalı olabilecekse o kadar faydalı olabilmeye çalışıyorum” diye konuştu.
Özbekistan’daki arkadaşlarına Karabük Üniversitesini tercih etmeleri konusunda tavsiyelerde bulunduğunu belirten Fatkhiddinov, “Özbekistan’dan arkadaşlarım Karabük’e gelip buraları çok beğeniyor. Özbekistan’a gittiğim zamanda arkadaşlarıma sürekli tavsiye ediyorum. Karabük Üniversitesinin bana çok faydası dokundu” dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
18 Kasım, 2025 09:50 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

BU MAHALLELER KENTSEL DÖNÜŞÜM BEKLİYOR

Karabük’ün kuruluş döneminden bu yana kentin çekirdeğini oluşturan Yeni, Atatürk, Namık Kemal, Makasbaşı, Kayabaşı ve Bayır Mahallelerinde yer alan 70 yılı aşmış yapı stoğu, uzmanlara göre şehrin deprem riski karşısındaki en zayıf noktası olarak öne çıkıyor.

Kuzey Anadolu Fay Hattı’na yakınlığı nedeniyle 1. derece deprem kuşağında bulunan Karabük’te özellikle bu altı bölgenin acilen kentsel dönüşüm programına dahil edilmesi gerektiği ifade ediliyor.

YORGUN MAHALLELER ALARM VERİYOR

Kent merkezinin en eski yerleşim alanı olan bu mahallelerin büyük bölümü, ekonomik ömrünü tamamlamış binalarıyla “kentsel yorgunluk bölgesi” olarak nitelendiriliyor. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’nin 2018’de güncellenen standartları dikkate alındığında söz konusu bölgelerdeki yapıların önemli bölümünde taşıyıcı sistem zafiyeti, donatı eksikliği, düşük beton kalitesi, temel izolasyonu bulunmaması ve inşa edildiği dönemin deprem kurallarını karşılamama gibi sorunlar tespit ediliyor. Bu özellikleri nedeniyle pek çok bina “riskli yapı” grubunda değerlendiriliyor.

Yaklaşık 70 yıl önce inşa edilen binalarda çoğunlukla alt gelir gruplarının yaşaması, dönüşüm sürecinin sosyal boyutunu da kritik hale getiriyor. Uzmanlar, yapısal riskin yanı sıra nüfus yoğunluğu, dar sokaklar ve acil müdahaleye uygun olmayan mahalle dokusunun deprem anında büyük tehlike oluşturabileceğini vurguluyor. Olası bir afette en fazla can kaybı ve bina çökmesi ihtimalinin bu bölgelerde olduğu belirtiliyor.

SEÇİM ÖNCESİ VERİLEN SÖZ RAFTA MI KALDI?

Karabük kamuoyunda kentsel dönüşüm beklentisi, seçim öncesinde dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’nın bölgeyi gezerek yaptığı “Buralar acilen toplu kentsel dönüşüme alınmalı. Seçimden sonra başlayalım.” açıklamasıyla artmıştı. Ancak seçim sonrası bakanlık görevinde değişiklik yaşandı ve sürecin henüz resmen başlamamış olması vatandaşlarda belirsizlik oluşturdu.

Göreve gelen yeni Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un Karabük kamuoyunda “kentin eniştesi” olarak gördükleri bir isim olması nedeniyle dönüşüm sürecinin hızlandırılacağına yönelik beklenti sürüyor. Bakan Kurum’un Karabük’e olan yakınlığının, dosyanın yeniden ele alınmasına katkı sağlayabileceği ifade ediliyor.

KARABÜK’ÜN GELECEĞİ İÇİN KRİTİK ADIM

Mahalle sakinleri ve şehirdeki kanaat önderleri, konunun yalnızca konut yenilenmesi olarak değil, doğrudan bir yaşam güvenliği meselesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Deprem yönetmeliklerine uygun olmayan, yalıtımsız, fiziksel olarak yıpranmış ve sosyoekonomik açıdan dezavantajlı nüfusun yaşadığı binaların Karabük için ciddi bir risk kaynağı oluşturduğunu dile getiren vatandaşlar, “Bugün olmazsa yarın çok geç olabilir.” diyerek dönüşüm sürecinin başlatılmasını talep ediyor. İş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının da ortak çağrısı kentsel dönüşümün artık siyasi bir gündem maddesi değil, şehrin geleceği için zorunlu bir adım olarak görülmesi önem taşıyor. Uzmanlar, dönüşümün gecikmesi halinde muhtemel bir depremde ağır sonuçlar ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek, merkezi idare ve yerel yönetimlerin en kısa sürede ortak bir yol haritası açıklaması gerektiğini ifade ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin