Sağlık Bakanlığı’nın Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü birimleri arasında yer alan Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Dairesi Başkanlığı, doğal koşullarda hayvanlardan insanlara, insanlardan hayvanlara bulaşan hastalıkları ve bu hastalıklara etki eden patojenleri bakterileri, parazitleri, mantarları ve virüsleri önlemek için çalışmalar yapmaktadır.
Karabük İl Sağlık Müdürlüğü, Bulaşıcı Hastalıklar Birim Sorumlusu Nuri Seki
, “Bakanlığımızın Dünya Sağlık Örgütü tarafından ülkemizde belirlenen, endemik olarak görülen, bulaşma riski çok yüksek olan 81 tane hastalığın günlük olarak herhangi bir hastanede tanısı konulduğundan itibaren izci sistemi denilen elektronik ortamda hastalık bilgileri yazılır ve izlenmeye başlanır. Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS)’de hastanın bulunduğu adresteki ilgili Sağlık Müdürlüklerine, Toplum Sağlığı Merkezi’ne bu bilgiler ulaşır. Bulaşıcı hastalıklar için oluşturulan ekipler tarafından o andan itibaren hastalıkla ilgili karşılaşılan sorun, eğitim, çalışma ve filyasyon süreçleri başlamış olur. Tüm bunların, İl Sağlık Müdürlükleri tarafından hastalığın başlangıcından, sonlandırılana kadarki sürecin detaylı olarak takibi yapılır.” dedi.
SEKİ, KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI’NI ANLATTI
Bulaşıcı Hastalıklar Birim Sorumlusu Nuri Seki, ayrıca ilimizde her yaz mevsiminde adını sıkça duyduğumuz Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Seki;
“Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı keneler tarafından taşınan bir virüse bağlı olarak oluşan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda ise kanama gibi bulgular ile seyreder. Ölüme neden olabilen zoonotik karakterli bir enfeksiyon hastalığıdır. İlk olarak 1944-45 yılları arasında Rusya’nın Kırım bölgesinde görülmeye başlanmıştır. 1956 yılında da Zaire’de bu hastalık tespit edilmiştir. Hastalığın görüldüğü bölgelerin ismiyle 1969 yılında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olarak yeniden adlandırılmıştır. Hastalık ülkemizde ilk olarak 2002 yılında görülmüş, 2003 yılında kesin tanısı konmuştur. 2006 yılından itibaren vaka sayısı artmıştır. KKKA vakaları, hastalığın bulaştırıcısı olan kenelerin aktifleştiği dönemden başlayarak bahar ve yaz aylarında görülmektedir. Hastalık bulaştırıcı olan kene türünün yaşadığı bölgelerde görülmektedir. Çoğunlukla İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde rastlanmaktadır. Hastalık etkenini taşıyan kenenin tutunması veya bununla temas sonucunda bulaşmaktadır. Bunun yanı sıra hastalığın, hayvan veya insanlarda kanda dolaştığı andan itibaren kan, doku ve vücut çıkartılarına korunmasız temas sonucunda bulaşabildiği bilinmektedir. Kuluçka süresi, kene tutulmasından sonra genellikle 1-3 gün, en fazla 9 gün olabilmektedir. Enfekte kan, vücut sıvısı ve diğer dokularla temas sonrasında 5-6 gün, en fazla 13 gündür. Hastalığın görüldüğü bölgelerde yaşayan tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, kasaplar, mezbaha çalışanları, veterinerler, askerler, korunmasız kamp ve piknik yapanlar ile bu hastalığı taşıyanlarla temas eden sağlık personeli, laboratuar çalışanları, hasta yakınları risk altındadır. Hastalığın tedavisinin esasını destek tedavisi seçenekleri oluşturur. Hastalıktan korunmaya yönelik bir aşı ya da ilaç bulunmamaktadır. Ülkemizde aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir.”dedi.
KARABÜK’TE 22 BİN ÖĞRENCİYE KKKA HASTALIĞI EĞİTİMİ VERİLDİ
İlimizdeki çalışmalarını değerlendiren Seki,
“Sağlık Bakanlığı’nın KKKA hastalığı ile ilgili olarak yayınladığı genelgeye bağlı, ilimizde her yıl Mart-Nisan aylarında öncelikle tüm sağlık personelleri bu konuda eğitim almaktadır. İl ve ilçelerdeki öğretmenlere, muhtarlara ve din görevlilerine Müdürlüğümüz tarafından eğitim verilmektedir. Biz eğitimi onlara veriyoruz, onlar da yöre halkına bu bilgileri aktarmaktadır. Yılsonuna kadar biz bu eğitimleri vermeye devam ediyoruz. Karabük merkezinde 2006 yılından bu yana toplam 308 vaka tespit edildi. KKKA hastalığının tam olarak tanısını koymak zor. İlimizde iki bine yakın tutulma olmuş ama bunların 308’i bu hastalığı taşımış, bazı hastalarımız da vefat etmiştir. Karabük’te hastalıkla ilgili toplumsal bilinci artırmaya yönelik eğitimler, farkındalık sağlamıştır. Örneğin, bu sene Karabük Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 22 bin öğrenciye KKKA hastalığı hakkında eğitim verilmiştir. Bu bizleri çok memnun etmektedir.” dedi.
SAĞLIK BAKANLIĞI BULAŞICI HASTALIKLARI “İZCİ” İLE TAKİP EDİYOR
Sağlık Bakanlığı tarafından geliştirilen “İzci” sistemiyle hastalıkların artması durumunda sistem alarm veriyor ve anında müdahale ediliyor. Bulaşıcı Hastalıklar Birim Sorumlusu Nuri Seki, sistemle ilgili şunları söyledi:
“KKKA Hastalığı dışında gıda zehirlenmeleri, solunum yoluyla bulaşan hastalıklar, içme suyu ve diğer tüm bulaşıcı hastalıklar müdürlüğümüzün takibindedir. İlimizde görülen ishal salgını bile yine bu izci sistemi ile hasta sayısı artması durumunda alarm vermektedir. Böylece Bakanlığımızın elektronik sistemde izlediği hastalığın, nerden başladığı, nasıl bulaştığı ve nasıl önlemler alındığı gibi soruların yanıtlarına yardımcı olarak, raporlanmasını yapıyoruz. Halkımız, en ufak bir sıkıntıda sağlık teşkilatlarımıza başvurmalıdır ve sağlık çalışanlarına güvenmelidir.” (Esra Oğuzkağan Özkan)
Meral
Kesin öyledir