Karabük Postası tarafından
18 Temmuz, 2022 13:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük Ekrem Karakaya’yı Unutmadı

Konya Şehir hastanesinde bir hasta yakını tarafından öldürülen Kardiyoloji Uzmanı Doktor Ekrem Karakaya'nın anıları 10 yıldır görev yaptığı Karabük Eğitim Araştırma Hastanesinde yaşatılıyor. Mezun olduktan sonra kendini hastalarına adayan 47 yaşındaki Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ekrem Karakaya’nın görevli olduğu Konya Şehir Hastanesi’nde katledilmesi ailesi, yakınları ve meslektaşları kadar hayatlarına dokunduğu hastaları ve onların yakınlarını da kahrederken, Karakaya'nın öldürülmesi görev yaptığı Karabük'te de büyük üzüntüye neden oldu. KARAKAYA'NIN POLİKLİNİĞİNDE  RESİM KÖŞESİ OLUŞTURULDU Ekrem Karakaya'nın yanında 6 yıldır sekreterlik yapan Arzu Altun ile Ekrem  Karakaya'nın arkadaşı Alaaddin Koltuk tarafından Karabük'te görev yaptığı hastanedeki polikliniğinde Ekrem Karakaya'nın fotoğraflarından oluşan bir köşe oluşturuldu. Ekrem Karakaya'nın yanında 6 Yıldır Sekreter olarak çalışan  Arzu Altun  Gazetemize Ekrem Karakaya'yı anlatarak, poliklinikte oluşturdukları resim köşesi ile Ekrem Karakaya'nın unutulmayacağını söyledi. Ekrem Hocanın  hem doktoru hem de kardeşi olduğunu söyleyen Altın,  "Acısıyla tatlısıyla her şeyiyle 6 yıldır yanındaydım. Onu tarif etmek o kadar zor ki o sadece bir doktor değildi, doktordan ziyade hastalarının çocuğu, kardeşi, her şeyiydi. Yanına maddi durumu iyi olmayan bir hastası gelirdi, onu bilirdi, gizliden cebine para koyardı diğer bir hastası yoğurt getirirdi, yumurta getirirdi mutlaka parasını cebine koyardı ve ben bunu Ekrem beye "Onlar kendi yetiştirdiklerini size getiriyorlar niye karşılığını vermeyi ısrarla istiyorsun" diye sorduğumda "Babam bana böyle öğretti. Oğlum sana hastan bir şey getirdiği zaman mutlaka karşılığında bir hediye ver boş gönderme dedi" diye cevap vermişti. Sonra bir gün babası rahatsızlanmıştı telefonla konuştu polikliniğe geldi "babam rahatsızlanmış Ankara'da yatıyor dedi"  Hocam gitsene hemen dedim  "yok dedi babamla konuştuk oğlum hastalarını bırakıp gelme ben iyiyim işini ihmal etme dedi"  dedi ben de böyle dese dahi hocam sen git gör dedim "bana eğer babam bana gelme dediyse ben gidemem"  cevabını verdi. Ekrem Hoca buradan  ayrılırken tanıdığı bütün esnaflarla vedalaşmış helalleşmiş, ölmüş olan hastalarının mezarlarına gitmiş dua etmiş, hayatta olan hastalarının evlerine gitmiş helallik istemiş bugüne kadar böyle bir doktoru ne duyduk, ne de  gördük" şeklinde konuştu. Altun; "Ekrem Hocamız ile ilgili Böyle bir köşe oluşturmak Ekrem Hocanın arkadaşı Alaaddin Koltuk ile beraber aklımıza geldi. İnsanlar ölüleri belli bir müddet hatırlarlar, zihinlerde belli bir müddet kalır ama fotoğraflar hep canlılık yaratır o amaçla böyle bir köşe yapmayı düşündük. Yani biri bu odaya girdiği zaman gördüğünde unutmuş olsa bile hatırlayacak. İnsanlara Ekrem beyi hatırlatmak için beraber karar verdik böyle bir şey yapmayı düşündük eminim ki çoğu kişi duyduğu zaman bu kapıyı açıp onu görmeye gelecektir bundan eminim ve bu fotoğraflar burada durduğu müddetçe hiç kimse Ekrem beyi asla unutmayacak" dedi. Ekrem Karakaya'nın arkadaşı Aladdin Koltuk ise yaptığı açıklamada; "Ekrem Hoca çok değerli bir insandı hekimlikten öte çok iyi ağabeydi,  kardeşti.  Öncelikle kendisinden önce  karşısındaki insanı düşünürdü yeri doldurulamayacak bir insandı. Ben arzu hanımın dediği gibi 3-5 defa hastalarının cebine para koyarken şahit oldum bunu kim yapar hangi hekim yapar hiç kimse yapmaz" dedi. (Nurettin Acar)  

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin