Elektrik firmasına “Harika Bir İş Yeri” sertifikası
Kurum kültürü ve çalışan ilişkilerinde “bir ve birlik olma” ilkesiyle hareket eden YEDAŞ, kurum kültürü ve çalışan memnuniyeti konusunda sürdürdüğü çalışmaları “Harika Bir İş Yeri” sertifikası ile tescilledi.
Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde kaliteli, kesintisiz ve sürdürülebilir elektrik hizmeti kapsamında 7/24 faaliyet gösteren YEDAŞ, insan kaynağına yaptığı yatırımları ve yenilikçi kurumsal uygulamaları ile Great Place to Work harika iş yeri listesine girmeyi başardı.
YEDAŞ, çalışan deneyimini ölçümlemek ve değerlendirmek amacıyla dünyanın her yerindeki iş yerlerinde kullanılan Çalışan Anketi’nin koşullarına göre Great Place to Work Güven Modeli’ni benimsedi. Bu bağlamda düzenlenen anket sonuçları, YEDAŞ’ı "harika iş yeri" listesinde yer almaya hak kazandırdı.
Çalışan deneyimini en iyi şekilde ölçmek için kullanılan, yıl boyunca binlerce iş yerinin katıldığı Great Place to Work Çalışan Anketi, iş yerlerinin çalışanlarının görüş ve deneyimlerini değerlendiren bir araçtır. Bu yılki sonuçlar, YEDAŞ’ın çalışanlarının iş yerinde deneyimlerinin üst düzey olduğunu gösterdi ve bu da YEDAŞ’ın Great Place to Work Güven Modeli’ne uygun bir iş yeri olduğunu kanıtladı. Çalışan deneyimini tasarlarken çalışanların görüş, öneri ve geri bildirimleri şirketin rotasının belirlenmesinde büyük katkılar sağlıyor.
“Bu başarıyı sürdürülebilir kılacağız”
“Harika Bir İş Yeri” sertifikasını almaktan dolayı gurur duyduklarını belirten YEDAŞ Genel Müdürü Yunus Emre Bilgi, “YEDAŞ için her bir çalışma arkadaşımızın mutluluğu, huzuru, güven duygusu, her zaman ilk önceliğimiz oldu. İz bırakan bir çalışan deneyimi için eğitim ve gelişimde neleri farklı yapabiliriz konusuna büyük önem veriyoruz. Stratejik hedeflerimiz arasında büyüme, çalışan gelişimi, çalışan memnuniyeti, verimlilik ve kalite kültürü en başında yer alıyor” dedi.
Çalışanlarının mutluluğuna önem verdiğini belirten Bilgi, iş yerinde mutlu olmalarını önemsediklerini aktardı. İkinci kez Great Place to Work anketine katılım sağlayarak çalışanlardan geri bildirimlerini aldıklarını anlatan Bilgi, “Değerli çalışanlarımızın katkılarıyla ve özverili çalışmalarımızın sonucunda ‘Great Place to Work’ harika iş yeri listesine girmenin gururunu hep birlikte yaşıyoruz” diye konuştu.
Dünya çapında her yıl 7 bine yakın işletme ve 20 milyondan fazla çalışanın dahil olduğu Great Place to Work analizleri, kurum kültürü alanında dünyada gerçekleştirilen en geniş çaplı araştırma olarak dikkat çekiyor.
Ülkemiz küresel, fırsatçı vampirler tarafından sömürüldüğü sürece, ekonomide düzelme beklemek saflık olur. Sadece küresel vampirler değil, kanımızı emen, aç gözlü aşağılık vampirlerden kendi içimizde de var. Hem içeriden hemde dışarıdan sürekli sömürülüyoruz. Ne pahasına olursa olsun bu sömürü düzeninden kurtulmak zorundayız. Ülkenin bu sarmaldan bir an evvel çıkması gerekiyor.
Değerli okuyucularım, ülkemizin küresel para baronları ve büyük sermaye sahipleri tarafından yıllardır nasıl sömürüldüğünü 2 yıl önce kaleme aldığım bir makalemde o günün rakamlarıyla basitçe anlatmıştım. Şimdi, güncel rakamlarla, herkesin anlayabileceği bir şekilde bir kez daha bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Konunun daha iyi anlaşılması için, öncelikle, şu iki soruyu tekrar soralım.
1.) Bu kadar büyük parayı, daha doğrusu vurgunu dünyanın hangi ülkesinde yapabilir siniz?
2.) Bu para kimden çıkıyor?
Dolar düşüyor, ekonomi uçuyor! Dolar yükseliyor, ekonomi batıyor! Öyle mi acaba? Buyrun bakalım! Yükselse de, düşse de birileri sürekli kazanıyor, kaybeden hep ülkemiz!
Düşük kur, yüksek faiz/Yüksek kur, düşük faiz! Yıllardır bu ikisi arasında gidip geliyoruz. Birilerinin işine gelen de işte bu! Her ikisinin de düşük olması için üretime dayalı güçlü bir ekonomiye sahip olmak gerekiyor. Bu dalgalanma devam ettiği sürece güçlü bir ekonomiden söz edemezsiniz.
İçimizdeki ve dışarıdaki para baronları sürekli pusudalar. Bekledikleri fırsat ortamı; doların tavan yapmasıyla yine oluşmaya başladı. Eee, ne demişler? “Bekleyen derviş muradına erermiş” 1 dolar şu anda 35 ₺ Muhtemelen, harekete geçmek için biraz daha yükselmesini bekleyecekler. Aslında beklemelerine de gerek yok. 35₺ iyi bir rakam.
Biz doların 40₺ TL. olduğunu varsayalım. 100 milyon doları olan bir küresel yatırımcıyı örnek alalım. ( bu içimizdeki para babalarından biri de olabilir) Bunlar bu gün itibariyle, dolarlarını bozdurduklarında, karşılığında; 100 milyon dolar x 40=4 milyar TL elde edecekler. Malûm, şu anda TL mevduat faizleri % 50 seviyelerinde. Bizim yatırımcı, daha doğrusu fırsatçı vampir 100 milyon dolarını bozdurarak aldığı 4 milyar lirayı % 50 den, TL. mevduat faizine bağladığında, 6 ay sonra 1 milyar TL. faiz geliri elde edecek ve parası 5 milyar TL. olacak. Oyununun 2. perdesi işte tamda burada başlıyor. 5 milyar TL yi tekrar dolara çevirip karşılığında 125 milyon dolar alacak. Yani 100 milyon doları 6 ayda 125 milyon dolar olacak. 100 milyon doları kendi ülkesinde faize koysaydı, 6 aydaki getiri 2 milyon dolar civarında olacaktı. Bizde ne oldu? 25 milyon dolar. Belki farkettiniz. 6 aylık sürede doları TL karşısında sabit tuttum. Biraz yükseldiğini, 45 ₺ olduğunu varsaysak bile arada uçurum var! 100 milyon doları olmayan biri de ülkesinde %4 -%5 faizle bu parayı temin edip bu büyük fırsattan yararlanabilir. Ülkemizdeki elde ettiği 125 milyon dolardan çektiği kredinin 6 aylık faizi olan 2 milyon doları ve ana parayı aldığı bankaya ödediğinde, cebine en az 22-23 milyon dolar kalır ki, 6 ayda çok büyük getiri.
Ülkemizdeki bu fırsat ortamı küresel para baronlarının iştahını kabarttığı için, zaman zaman hızlı bir şekilde ülkeye çok yüksek miktarda sıcak para girişi oluyor. Ekonomide, sıcak paraya bağlı, suni, geçici bir canlanma hemen kendini gösteriyor. Yalaka basın her zaman olduğu gibi yine “Ekonomide bahar havası” manşetleri atıyor.
100 milyon dolara dünyanın neresinde; bu kadar kolay, bu kadar kısa sürede, 25 milyon dolar getiri elde edebilirsiniz? Böylesine büyük bir vurgunu yapabileceğiniz tek bir ülke var. TÜRKİYE Örneği 100 milyon dolar üzerinden verdim. Aslında rakam korkunç boyutlarda.
Bu faiz kur oyunu; yıllardır bu şekilde oynanıyor. Küresel para baronları ile birlikte içimizdeki para babaları sürekli kanımızı emiyor. Olan zavallı Türk halkına oluyor! Zaman zaman notlar alırım. Arşivlerime baktım. Aynı oyun; 2020 yılında da oynanmış. doların tavan yaptığı Kasım 2020 de. 1 $ = 8.567₺ yi görmüş. O zamanda bu küresel vampirler ülkemize çökmüşler. 4 ay sonra dolar 6.95 TL ye düş(ürül)müş. Ülkenin milyarlarca doları yine bunların cebine akmış!
Bu şekilde gelen yabancı sermayenin faydadan çok zararı vardır. Yabancı sermayeyi, yatırım amaçlı, istihdam yaratacak şekilde çekebilirsek ancak o zaman ülkeye bir faydası olur.
İşin özeti şu; bu bir kısır döngü. dolar yakında tekrar düşecek, sonra tekrar yükselecek. Faiz / kur karşılıklı oyna(tıl)maya devam edecek. Küresel vampirler ( içimizdeki para babası vampirler de dahil ) kanımızı emmeye devam edecekler. Tam bir win win durumu ! Şimdi yukarıda sorduğum iki soruyu tekrar okuyun ve yanıt verin. Bunu hangi akıl, vicdan kaldırabilir? Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bunu hazmedemiyorum, öfke doluyum. Ülkemizin sömürülmesine neden olan, bu fırsat ortamını yaratan; küresel oyun kuruculara ve içimizdeki işbirlikçilerine söyleyecek söz bulamıyorum!
Ekonomist değilim, bunları görmek için ekonomist olmaya da gerek yok. Haddim olmayarak alanlarına girdim kusuruma bakmasınlar! Aslında, biraz sorgulamak, araştırmak yeterli. Araştırmadan, sorgulamadan ekonomi iyi, dolar düşüyor. Aaa dolar yükseliyor batıyoruz diye düşünenlere; ülkemizin nasıl sömürüldüğünü umarım anlatabilmişimdir.
Mehmet gider, Ahmet gelir. Hafize gider, Pakize gelir, bu döngü bitmez! Bu acımasız kısır döngüden, bu girdaptan kurtulmanın tek bir yolu var. ÜRETMEK. Aksi halde kurtlar sofrasında yem olmaya devam ederiz.