Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Kasım, 2023 12:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Dünyaca ünlü karikatüristten ‘barış’ çağrısı

Dünyaca ünlü karikatür sanatçısı Seyit Saatçi, dünyadaki savaşlar ve katliamlara tepki göstererek ‘barış’ çağrısı yaptı.
Yurt içi ve yurt dışında 40’a yakın ülkedeki karikatür dergilerinde karikatürleri yayınlanan, hayatı boyunca çok sayıda ödüle layık görülen karikatür sanatçısı Sinoplu Seyit Saatçi, yaptığı açıklamada barış çağrısında bulundu. Saatçi, Çin’de düzenlenen Freecartoonweb Uluslararası Karikatür Yarışması’nda dünya birincisi olan karikatürü üzerinden barış çağrısında bulundu. Kanatlı iki elin tokalaşmasının canlandırıldığı karikatür üzerinden barış çağrısı yapan Saatçi, "İnsanları birleşip bir araya gelip birlikte güzel şeylere doğru uçmaya, hedef seçmeye, birleşerek barış içerisinde bir arada olup bu şekilde kanatlanmaya davet ediyorum. Karikatürde iki el bir araya geliyor. Biz karşımızda bir insanı gördüğümüzde elini sıkarız. Elini sıktığımızda birleşmişizdir. Kalben sevgimizi uçurmuşuzdur. Yüreklerimizde ikimiz de birbirimize baktığımızda, göz bebeklerimizin semalarında sevgilerimiz uçmuştur. Ben de diyorum ki bu sevgimizi gerçekten bir araya gelerek, birleşerek, el ele vererek bütün dünya halkları olarak barışa doğru yol almakta kullanalım. Savaşa hayır diyorum" dedi.
Karikatür çalışmaları hakkında da açıklamalarda bulunan Saatçi, karikatürlerinde yaşamın kendisinin olduğunu belirtti. Saatçi, "Ben de hayatın içerisinde yaşamını sürdüren bir kişi olarak, yaşamın içinde olumlu ve olumsuz bütün olaylara karşı çizgilerimle onların hatalarını, yanlışlarını veya doğrularını, iyi ve kötülerini çizgilerimle dillendirmeye çalışıyorum. Örneğin, çevresel katliamlara, ağaç kıyımlarına, çevre kirliliğine karşı ve savaşlara karşı dünyada yaşanan belirgin olan bütün olumsuzluklara karşı ne olması gerektiğini çizgilerimle mizahi yönde eleştirerek yansıtmaya çalışıyorum" diye konuştu.

"Bazı çizimlerim uluslararası platformda daha büyük başarılara imza attı"
Hiçbir çizimini birbirinden ayırmadığına fakat bazılarının daha çok ses getirdiğine dikkat çeken Saatçi, "Bazı çizimlerim uluslararası platformda daha büyük başarılara imza attı. Daha çok öne çıkan karikatürlerim oldu. Örneğin, Çin’de 1. Freecartonweb Karikatür Yarışması’nda binlerce karikatür arasında altın madalyaya layık görüldü. 1991 yılında Uluslararası Barış konulu bir yarışmada Fransa’da bir ödüle layık görüldüm. Dünya sanatçılarıyla beraber o ödüle layık görüldüm. Yunanistan’da 2018 yılında dünya 2.liği aldım. Karikatürümün bir tarafında yolda uçurum vardı. Uçurumda bir haç işareti vardı, yani ölümü temsil eden işaret, diğer tarafında da trafik geçiş levhası vardı. Onunla vurguladığım şey, bu taraftan doğru olarak geçersek ulaşacağımız yere gideriz ama hız yapar ve uçurumdan gittiğimizde de sonumuz kötü olur diye bir vurgu yapmıştım" şeklinde konuştu.

"Başarı elde etmek istiyorlarsa önce onu sevmeleri gerekiyor"
Karikatür çizmeye meraklı olan kişilere tavsiyelerde bulunan Saatçi, karikatür ve başka sanat dallarında başarılı olmak isteyenlere en başta işi sevmeleri gerektiğini söyledi. Saatçi, "Başarı elde etmek istiyorlarsa önce onu sevmeleri gerekiyor. İnsan, sevdiği şeyi çok iyi araştırır. Başarı için ne yapması gerektiğini düşünmesi lazım. İşin tahlilini yapması lazım. Karikatür, düşüncenin tahlil sonrası çizgiyle saptanması, karikatür bir mücadele biçimi, karikatür bir yaşam biçimi. Diğer sanat dalları da aynı şekilde. İnsan uğraştığı bir şeyi yaşam biçimi haline dönüştürürse, bence başarı peşinden gelecek demektir" ifadelerinde bulundu.
Dünyanın en başarılı karikatüristleri arasında yer alan Seyit Saatçi, çalışmalarına hâlâ devam ediyor. Güncel meseleleri yakından takip eden Saatçi, yeni başlayacak olan yarışmalara yönelik çalışmalarını sürdürüyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
04 Mayıs, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun Özgün Mimarisi Kayboluyor

Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor.
Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor.
Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi.
Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı:
-“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor”
Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi.
Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı.
Ayhan sözlerine şöyle devam etti:
"Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor."
Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.