Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Kastamonu Üniversitesi’nden 10 Milyon Liralık Yatırım

Kastamonu Yayın: 31.07.2015 07:58
Yazar:
Kastamonu Üniversitesi’nden 10 Milyon Liralık Yatırım

KASTAMONU Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, yaptıkları 10 milyon TL’lik yatırım sonrası Merkez Araştırma Laboratuarı’nın bölgeye hizmet edeceğini söyledi.
Rektör Aydın, Merkezi Araştırma Laboratuarı Uygulama ve Araştırma Merkezi binasını tanıttı. Bilimsel Araştırma Koordinatörlüğü tarafından bu yıl yapılan proje hakkında bilgiler veren Rektör Aydın, bina içinde bulunan bir cihazda saç telinden daha ince bir yere Başbakanın resminin konulduğunu söyledi. Saç telinin yirmide biri büyüklüğünde olan bir parçaya Başbakanın fotoğrafının koyulduğunu ifade eden Rektör Aydın, “Başbakanımız hiçbir yerde hediye kabul etmiyormuş. Bunu hediye olarak verdik. Nano teknoloji ile üretildiği için. Bu cihazın 7 ay önceki fiyatı 1.1 milyon TL. Bu Kastamonu’nun şuanda en gelişmiş en pahalı cihazı. Hem Kastamonulu sanayicilere hem de araştırmacılara ciddi bir hizmet veriyor” dedi.
Elektro mikroskopları içerisinde en üst elektro mikroskoplarından bir tanesine sahip olduklarını belirten Rektör Aydın, bu cihazdan daha iyisinin ancak bazı özelliklerin konularak yapılabileceğini söyledi. Şuanda fiyatının 1.3 milyon TL civarında olduğunu ifade eden Aydın, “Ülkemizin bilimsellik seviyesini arttırmasında çok önemli. Kastamonu Üniversitesinin yaptığı her yayın yaptığı her bilimsel aktivite ülkemize puan olarak sayılıyor. Türkiye her alanda ilk on sıralamasının içine girmeye çalıştığı gibi bilimsel alanda da bu çalışma sürüyor. Dünyada en fazla bilim üreten 18’inci durumdayız. Buda yeni açılan üniversitelerin katkılarıyla olacak. Bu Laboratuar kurulduktan sonra bu yönetim geldikten sonra Kastamonu Üniversitesi bilimsel seviyesi iki katına çıktı” diye konuştu.
Cihazdan çıkan sonuçların dünyanın en üst düzey dergilerinde yayınlanabileceğini aktaran Rektör Aydın, yanılma payı diye bir şey olmadığını ifade ederek, “Her şey doğru bir şekilde analiz edilmiş oluyor. Nano teknoloji artık revaçta” şeklinde konuştu.
Kastamonu Üniversitesi’nin bilim çalışmalarının 2012 yılından itibaren başladığını ifade eden Rektör Aydın, şöyle konuştu: “Bizim etrafımızdaki illerin hepsi bizden önce başladı. Ancak şuanda biz hepsinin önündeyiz. Araştırma merkezi bu bölgenin en iyi Laboratuarı. En az iki yıl geriden başlayarak hepsinin önüne geçtik. Bölgeye hizmet veriyoruz. Bizim hedefimiz herkeste olan cihazlar değil olmayanları almak ve hem Kastamonu’ya hem bölgeye hizmet etmek. İnsanlar şaşırıyor. Bu hizmet burada nasıl olur diyorlar” ifadelerini kullandı.
Kriminal anlamda da çalışmaların yapılabileceğini işaret eden Rektör Aydın, bunun kendi işleri olmadığını ancak istendiği takdirde bu şekilde çalışmalarında yapılacağını kaydetti.
Emniyet Müdürlüğünün ve Jandarma Komutanlığının kriminal laboratuarında yapılan çalışmaların Kastamonu Üniversitesi’nde de yapılabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Seyit Aydın, şunları kaydetti: “Kriminal anlamda her türlü işi yapılabilir. Ancak bizim uzmanlık alanımız o değil. Kastamonu kıyı şeridinin radyasyon ölçümlerini de yapıyoruz. Şuan da herhangi bir olumsuz dulumla karşılaşmadık”
Kastamonu’nun yakın zamanda üreten konuma geleceğini ifade eden Rektör Aydın, tanıttığı binada mühendislikten Tıp’ına kadar her alanın olduğunu belirtti. İçerisindeki bilimsel cihazlara 5,5 milyonluk hibe aldıklarını söyleyen Rektör Aydın, sadece 2 milyon liranın Kastamonu Üniversitesi’nin karşıladığını söyledi. 2,5 milyon TL daha alacaklarını belirten Rektör Aydın, şunları söyledi: “22 tane büyük cihaz var. Laboratuar bina dahil 10 milyon TL harcandı. Biz üniversite olarak bu rakamın sadece 2 milyonunu cebimizden aldık. Geri kalanı projelerle ve hibelerle alındı. Bu cihazları kullanmak için uzman personelimizde var. 9 tane uzmanımız var”
Sıvı azot makinesi hakkında da açıklamalarda bulunan Rektör Aydın, bölgede böyle bir makinenin olmadığını ve Kastamonu ile beraber bölgeye hizmet verdiklerini belirterek, çevre illerin kendilerinden sıvı azot aldığını ifade etti.
Rektör Aydın, şöyle devam etti: “Sıvı azot üretme sistemi kurduk. Sinop’tan Çankırı’dan buraya sıvı azot almaya geliyorlar.”
Bina tanıtımının ardından Rektör Aydın, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü vasıtasıyla bu yıl yapılan 54 tane projeyi imzaladı.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Sağlık Yayın: 05.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Recep Aktimur, “Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” dedi.

Liv Hospital Samsun Genel Cerrahi Kliniği’nden Prof. Dr. Recep Aktimur, obezitenin psikolojiyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Kendi deneyimlerini aktaran Prof. Dr. Aktimur, “Bizim kendi deneyimlerimizde gördüğümüz, kişilerin psikolojik olarak kendilerini boşlukta hissettikleri zamanlarda kilo almaya eğilimli olduğudur. Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” diye konuştu.

“Obez kişiler psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında”

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını dile getiren Prof. Dr. Aktimur, “Obez bireylerde sosyal izolasyon oluşur ve bu durum obezitenin geri dönüşümsüz hale gelmesine yol açar. Obez bireyler hem fiziksel olarak hem de çok yüksek oranda görülen depresyon nedeniyle günlük işlerini yapmakta zorlanırlar, çabuk yorulurlar, kişisel bakımlarını yapmak bile onlar için çok zorlaşır. Diğer yandan obeziteye bağlı gelişen kronik hastalıklar, bireyleri bir çıkmaza sürükler ve birçok insan bu kısır döngü içinde kendine güvenini kaybeder” şeklinde konuştu.

“Obezite ameliyatı olduktan sonra psikolojik durum”

Obezite ameliyatlarından sonra kilo verme sürecinin başladığını ve uzun süre devam ettiğini belirten Prof. Dr. Aktimur, şu bilgileri paylaştı:

“Ameliyat edilen hastaların çoğunda obezite nedeniyle gelişen depresyon bulunduğundan ameliyat sonrasında kilo verme sürecinde hızlıca depresyonun gerileyeceği düşünülse de, durum her zaman bu şekilde seyretmeyebilir. Bu dönemde kilo veriyor olmanın oluşturacağı pozitif etki, ameliyat sonrası dönemde aslında önceden bir nevi tedavi yerine geçen yemek yeme alışkanlıklarının değişmesi ile negatif yönde etkilenebilir. Bu yüzden ameliyat için uygulanacak prosedürün yemek yeme konforunu çok bozmayacak şekilde seçilmesi ve hastalara cerrahi tarafından geniş destek verilmesi çok önemlidir. Biz kendi hastalarımızda uyguladığımız ‘Hızlandırılmış iyileşme protokolleri’ ile hasta konforunu artırarak, ‘liberal beslenme önerileri’ ile hastalarımızın bu süreci daha rahat geçirmesini sağlayarak ve onlara her an kendilerini koruyan ve sarmalayan bir aile içinde olduklarını göstererek bu dönemi çok daha rahat atlatmaktayız. Bu yaklaşım ile hastalarımızda ameliyat sonrası dönemde çok daha az depresyon gözlemlemekte ve mutluluk düzeyinin arttığını deneyim etmekteyiz.”

“En iyi psikolojik destek, hastaların uzman hekime rahat ulaşabilmesidir”

Doktora ulaşmanın hasta tarafından önemine değinen Prof. Dr. Aktimur, “Biz kendi protokolümüzde uyguladığımız ve çok başarılı sonuçlar elde ettiğimiz şekilde en iyi psikolojik desteğin, hastaların kendilerini ameliyat eden cerraha çok rahat ulaşabilmeleri olduğunun farkındayız. Doktorları ile olan sıkı ve pozitif bağlantıyı önceden ameliyat ettiğimiz hastalarımızla aralarında kurduğumuz aktif sosyal portallarla desteklemekteyiz” ifadelerini kullandı.