Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
13 Kasım, 2024 12:45
blank
İhlas Haber A.

Selçuklu’dan sonra Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği de gün yüzüne çıkıyor

Selçuklu’dan sonra Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği de gün yüzüne çıkıyor
A+ A-

Çorum’da devam eden Kalehisar ören yeri kazılarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği hazırladıkları doktora tezi ile orta koyduklarını söyledi.
Çorum’daki Selçuklu mimarisi, Kalehisar ören yerinde gün yüzüne çıkartılıyor. Kazı çalışmalarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimarisini gün yüzüne çıkartmak için çalışma yürüttüklerini söyledi. Hazırladığı tezde Osmanlı mimari geleneğinin ortaya çıktığı Çorum’daki eserleri ortaya koyduklarını belirten Sevim, yaptıkları çalışmayı ilerleyen süreçte kitaplaştırmak istediğini söyledi.

“Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz”
Çorum’da özellikle hamamlarda ve türbelerde Osmanlı geleneğinin ön plana çıktığını kaydeden Sevim, “Biz şu anda Kalehisar ören yerindeyiz. Buradaki kazı çalışmalarımız devam ediyor. Burası bir Selçuklu kenti. Ama Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz. 1420’li yıllarda Çorum fiilen, bir kentleşme hızı ile Osmanlıların hakimiyetine giriyor. Şehir müreffeh bir ortama dönünce Osmanlı döneminde yapılaşma hızla artıyor. Osmanlı’nın başkenti Bursa ve İstanbul’daki hamam planlarının Çorum’da birebir tekrar edildiğini görüyoruz. Kalehisar’da şu an bir Selçuklu hamamını görüyoruz. Şu anda bunu meydana çıkartmaya çalışıyoruz. Tacettin Paşa Hamamında, Ali Paşa Hamamında, Osmancık’taki Mehmet Paşa Hamamı’nda ise Osmanlı geleneği görüyoruz. Camilerde ise biraz mahalli üslup tarzında mimari görüyoruz. Bu yüzden bizler Çorum’u önemsiyoruz. Kalehisar örenlerinde özellikle bir Türk şehirciliğinin, Selçuklu kentleşmesinin olduğunu görüyoruz. Aynı örneğin Çorum’da tekrar edildiğini görüyoruz. Buna örnek olarak, Çorum Kalesi ve hemen yanındaki Ulu Cami, Güpür Hamamı ve güneyinde Veli Paşa Hanı ve saat kulesi ile bir Türk şehir gelenekçiliğinin Çorum’da devam ettiğini görüyoruz. Biz bu verilerden yola çıkarak Çorum’da bir doktora tezi hazırladık. Hem Selçuklu hem de Osmanlı yapılarını, tüm ilçeleri gezerek ortaya koymaya çalıştık. İnşallah ilerleyen yıllarda da bu çalışmamızı kitap olarak yayımlamaya çalışacağız” dedi.

“Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz”
İstanbul ve Bursa’daki mimari planların Çorum’daki birçok yapıda gözüktüğünü kaydededen Sevim, “Osmanlı geleneğini daha çok hamamlarda ve bazı türbelerde gördük. Koyunbaba Türbesi’nde, Demirşeyh Türbesi’nde Osmanlı etkisi görülüyor. Güpür Hamamının kadınlar kısmında Selçuklu geleneği, daha sonra yapılmış erkekler kısmında ise Osmanlı geleneğini tespit ettik. Osmanlı hamamlarında sıcaklık kısmı enine dikdörtgen, ortası kubbeli ve çifte aletlidir. Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz. Bu plan tipinin ilçelerde dahi tekrar edilmesi bizlere plan mimari anlamında Çorum ilinde devam ettiğini gösteriyor” diye konuştu.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

13 Kasım, 2024 12:52
blank
İhlas Haber A.

Dernekten ’diyabet’ raporu: “Bulunduğumuz yer, takdir edilebilir bir noktada”

Dernekten ’diyabet’ raporu: “Bulunduğumuz yer, takdir edilebilir bir noktada”
A+ A-

Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, Karadeniz Diyabet Derneği’nin diyabet raporunu açıklayarak, "Diyabet tedavisinde ve pratikte bulunduğumuz yer, takdir edilebilir bir noktadır" dedi.
Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı, Karadeniz Diyabet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. M. Emin Dinççağ, derneğin 2025 yılı diyabet raporu hakkında bilgi verdi. Derneğin her yıl, diyabet hastalarının sesi ve bir sivil toplum kuruluşu olarak 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde; yıllık diyabet raporu yayınlandığını söyleyen Dinççağ, "Teknolojinin gelişmesi, iletişim imkanlarının artması, yapay zeka, kök hücre teknolojisi gibi modern uygulamaların tıp alanında uygulanması gibi seçeneklerle, 2025 yılında diyabet tedavisinde ve pratikte bulunduğumuz yer, takdir edilebilir bir noktadır. Diyabet tedavisinin sadece ilaç olmadığı, diyabetik beslenmenin ve egzersizin yanında diyabet eğitiminin de tedavinin bir parçası olduğu kabul edildiğinde diyabet tedavisinde başarımız yüksektir. Diyabet tedavisinde asıl olan, yaşam tarzının değiştirilmesi ve kan şekerinin sürekli olarak takibidir. Bunun için bu yıl Dünya Diyabet Günü teması ’Diyabetlinin Refahı ve Mutluluğu’ olarak kabul edildi" diye konuştu.

"Diyabet tedavisinde başarısızlığın sebebi"
Tedavide başarısızlığın nedenleri ile ilgili, "Diyabet hastası, yaşam tarzında değişiklik yapamıyorsa, çeşitli sebeplerle, kurallı ve bilimsel tedaviyi uygulayamıyorsa veya başarısız tedavi süreci diyabetik hastayı, yordu ve boş vermişlik psikolojisine sürükledi ise başarısızlık kaçınılmazdır. Aşırı kilolu hastalarda, sağlık danışanlarından yardım almayı reddedenlerde, yemek yemeyi bir haz aracı olarak görenlerde, yorgun, sorunu önemsemeyen hastalarda, başarısızlık yüksek orandadır" şeklinde konuştu.

"Modern diyabet ilaçları diyabet tedavisinde yeterli"
Günümüzde kullanılan diyabet ilaçları ve insülinlerin, diyabet pratiğinde istedikleri sonuçları almada, hedef değerlere ulaşmada yeterli olduğuna dikkat çeken Dinççağ, "Diyabet ilaçlarının böbrekleri bozduğu, vücutta yüklenme yaptığı ve hastanın sağlığına zarar vereceği gibi söylentiler, pazarlama hilesi olup kasıtlı olarak yayılmaktadır. Diyabetlinin bu bilimsel olmayan iddialara inanmaması kendi lehinedir. Diyabet tedavisi, hasta ve hekim arasında güvene dayalı ve süreklilik arz eden bir tedavi şeklidir. Bu süreçte, kan şekerinin sürekli takibi, kan basıncının kabul edilebilir düzeylerde olması, kolesterol düzeyinin, trigliserid düzeyinin istenilen düzeylerde olması diyabet komplikasyonlarının ortaya çıkmasını engelleyecektir" ifadelerini kullandı.

“Gelecekte kök hücre ile tedavi”
Diyabet tedavisinde umut verici gelişmelerin mevcut olduğunu ifade eden Dinççağ şunları söyledi:
"Gelecekte kök hücresi ile yapılabilecek tedavilerin ve çeşitlenen insülin çeşitleri ile uygulanan tedavilerin, hastaların bilinçlenmesinin, hastaların yaşam kalitesini, yükselttiği gibi tedavide de altın standarttır. Dünya Diyabet Günü’nün teması olan diyabetlinin ‘mutluluğu’ hedefine ulaşmak, diyabetlinin konforu ve kaygılarının giderilmesi, gelecekte oluşabilecek komplikasyonların konusunda diyabetliyi aydınlatmak amacımız olacaktır. Tip 1 diyabetlilere sensör temini konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun(SGK) adım atmasını da yürekten talep ediyoruz."

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Mutlu Eczanesi
Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Nurcan Eczanesi
Nurcan Eczanesi
Adres

Şirinevler Mahallesi, Alparslan Caddesi, No:4/F Merkez / Karabük

Telefon

(370) 415-1870

Beşbinevler Eczanesi
Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Safranbolu Eczanesi
Safranbolu Eczanesi
Adres

Yeni Mahalle Konak Çarşısı No:139/A Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 725-2594

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455