Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Nisan, 2024 00:24 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Hitit Dini Merkezi Nerik’te bulunan esrarengiz tabletler ve eserler

Samsun Vezirköprü Oymaağaç Höyüğü’nde Hititlerin kutsal şehri Nerik’te yürütülen kazı çalışmaları sonrasında bulunan çivi yazılı tabletler, en önemli maddi kültür kalıntıları olarak dikkat çekiyor.
Uzun soluklu çalışmalar, araştırmalar ve tartışmalar sonucunda Hitit İmparatorluğu’nun kuzey sınırlarında olduğu düşünülen kutsal kent Nerik’in lokalizasyonu kesin olarak Oymaağaç Höyük’te yapılıyor. Samsun’un güneyinde Vezirköprü Ovası’nın ise kuzey bölümünde bulunan ve 200’e 1900 metre ölçülerindeki Oymaağaç Höyük, gerek konumu gerekse de buluntuları ile soru işaretlerini ortadan kaldırıyor. Höyük’te 20005 ve 2006 yılları arasında yapılan yüzey araştırmaları ile 2007 yılından bugüne kadar devam eden kazı çalışmaları sırasında bulunan 20’nin üzerinde ‘Hititçe çivi yazılı tablet parçası’ en önemli maddi kültür kalıntılarından biri olarak adlandırılıyor.

Sadece Nerik’te kullanılan bir teknik hem ahşap hem taştan yapılmış tablet: Dahanga
Söz konusu tabletlerde Nerik kentinin adı, Nerik’in tanrıları, Nerik’in Fırtına Tanrısı ve onun eşi Zah(s)apuna ile Haharwa Dağı gibi Nerik’in çevresindeki bölgelerin adları geçiyor. Ayrıca 2 tablet parçasında hem ahşap hem taştan yapılmış bir Dahanga’dan bahsediliyor. Dahanga, henüz bilinmeyen ama sadece Nerik’te bulunan bir mimari unsur olarak merak uyandırıyor. Söz konusu tabletler ve dönemin eserleri Samsun Müzesi’nde ziyaretçiler tarafından da yoğun ilgi görüyor.
Höyük’te açığa çıkartılan mimari kalıntılar da Oymaağaç Höyük-Nerik eşitliğini destekliyor. Hattusa’nın eski mabetlerinde benzer bir mabet, kare bir hububat deposu, tipik bir Hitit sur kapısı ve yer altına giden merdivenli su kaynağı Hititt dönemine tarihleniyor. Höyüğün kuzeydoğu tepesinde 40’a 40 metre ölçülerinde kuruluşu Orta Tunç Çağı ve en geç tabakası 2. Suppiluliuma dönemine tarihlenen bir tapınak bulunduğu aktarılıyor.
Tapınak hakkında yapılan bilgilendirmede, “Yapının konumu ve buluntularından dolayı Fırtına Tanrısı’nın tapınağı olarak nitelendiriliyor. Buluntular arasında Fırtına’nın sembol hayvanlarından Serri ve Hurri adlı boğaların betimlendiği pişmiş toprak heykelcik parçaları dikkat çekici bulunuyor. Purulliye (bahar) Bayramı ve diğer festivaller sırasında yapılan kilit seyahatlerin bitiş noktası olan Nerik’e gelince bu mabette Fırtına’ya kurbanlar kesilip, çeşitli hediyeler verilmişti. Mabedin avlusunda çok sayıda kalitesinden dolayı günlük kullanımdan ziyade dini amaçlı olduğunu bilinen tek kullanımlık minyatür kap ve tabaklar acıka çıkartıldı” açıklaması bulunuyor.

Hititlerin dikkat çeken müzik aletleri
Öte yandan, müzede Hititler’in kullandığı müzik aletleri de oldukça dikkat çekiyor. Müzede erken tunç çağına ait bronz çalpara, pişmiş topraktan yapılmış çıngırak ve birçok müzik aleti de sergileniyor. Kullanılan müzik aletleriyle ilgili olarak yapılan bilgilendirmede, “Çivi yazılı belgeler ve görsel arkeolojik materyaller Hititlerin kullandıkları müzik aletleri ve onların yapıldıkları malzemelerle ilgili bilgiler vermektedir. Ayrıca hangi törende hangi çalgıların birlikte çalınacağı ve ayrıntıları da belirtilmektedir. Lir, arp, bağlama gibi telli çalgılar, davul ve tef gibi vurmalı çalgılar, çift borulu ve doğal trompet gibi nefesli çalgılar, çalpara, zil ve sistrum gibi kendinden tınılı çalgılar Hitit yazılı ve görsel belgelerinde yer alan çalgılardır. Anadolu’da en sevilen bölgesel çalgılardan biri olan saz, Hitit Dönemi görsel kaynaklarda da yaygın olarak görülen müzik aletidir” ifadeleri yer alıyor.

blank
Berkay Doğan tarafından
07 Nisan, 2025 16:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük İl Genel Meclisi’nden Tarihi Karar

Karabük İl Genel Meclisi, kentin köklü sanayi geçmişine sahip çıkmak ve bu mirası gelecek nesillere aktarmak adına tarihi bir karara imza attı. Nisan ayı olağan toplantısında, İl Genel Meclisi üyelerinin oy birliğiyle sunduğu önerge doğrultusunda 3 Nisan’ın “Sanayi Günü” olarak ilan edilmesi kararlaştırıldı.

Gerçekleştirilen oylamada tüm üyelerin desteğini alan önerge, İl Genel Meclisi’nde kabul edilerek resmiyet kazandı. Alınan karar kapsamında, sürecin tamamlanması için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na resmi başvuru yapılacak.

BAŞKAN SÖZEN: “KARABÜK’ÜN EN ANLAMLI GÜNLERİNDEN BİRİ”

İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Sözen, oylama sonrası yaptığı açıklamada, 3 Nisan tarihinin Karabük ve Türk sanayisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Sözen, “Karabük’ün yerel parlamentosu olan İl Genel Meclisi’nde, üyelerimizin tamamının ortak önergesiyle, Karabük’ün en anlamlı günlerinden biri olan 3 Nisan’ın Sanayi Günü ilan edilmesine karar verdik. Bu karar, şehrimizin sanayi kimliğini yaşatmak adına son derece kıymetlidir” ifadelerini kullandı.

3 NİSAN: TÜRK SANAYİSİNİN DÖNÜM NOKTASI

3 Nisan 1937 tarihi, Türkiye’nin ilk entegre demir-çelik fabrikası olan Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları’nın (KARDEMİR) temelinin atıldığı gün olarak biliniyor. Bu tarih, Karabük’ün yanı sıra Türkiye’nin sanayileşme yolculuğunda da büyük bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

SANAYİ GÜNÜ İLE FARKINDALIK ARTACAK

İl Genel Meclisi tarafından alınan bu kararın, Karabük’ün sanayi kimliğini öne çıkarması ve bu alandaki tarihi mirasın korunmasına katkı sağlaması bekleniyor. Sanayi Günü sayesinde, özellikle genç nesillerin sanayinin gelişim sürecine dair farkındalığının artırılması ve bu mirasa sahip çıkılması hedefleniyor.

Kararın TBMM ve İçişleri Bakanlığı tarafından da onaylanması halinde, 3 Nisan bundan böyle her yıl “Sanayi Günü” olarak kutlanacak ve Karabük, bu özel günün simgesi haline gelecek.

Haber videosu için TIKLAYINIZ!

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.