Türkiye’nin Göç Durumu Açıklandı

Karabük Postası tarafından
26 Şubat, 2015 09:20 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

KASTAMONU TÜİK Kastamonu Bölge Müdür Vekili Sevgi Altınbaş, Türkiye’de ülke içerisinde 2 milyon 681 bin 257 kişinin yer değiştirdiğini söyledi. Altınbaş, yaptığı basın açıklamasında, 2014 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarını değerlendirdi. Türkiye’de 2 milyon 681 bin 275 kişinin, ülke içinde yer değiştirdiğini belirten Altınbaş, “İller arasında en fazla göçü 438 bin 998 ile İstanbul almıştır. İstanbul ilini sırasıyla 203 bin 621 ile Ankara, 124 bin 439 ile İzmir ve 93 bin 57 kişi ile Antalya takip etmektedir. En az göç alan iller ise, 5 bin 323 kişi ile Ardahan, 5 bin 759 kişi ile Kilis ve 7 bin 187 kişi ile Hakkari olarak sıralanmıştır. En fazla göç veren illerin sırlamasında da İstanbul 424 bin 662 kişi ile ilk sırada yer alırken bu ilimizi Ankara 163 bin 612 kişi ile takip etmektedir. Bayburt ili 5 bin 583 kişi ile en az göç veren il konumundadır. 2013-2014 döneminde Bayburt ili binde 42,17 ile net göç hızı en fazla olan il olurken Çankırı ili binde -45,57’lük net göç hızı ile 81 il içerisinde sonuncu sıradadır” dedi. “KASTAMONU’DAN 5 bin 935 GENÇ, DİĞER İLLERE GÖÇ ETTİ” Adrese Dayalı Nüfus Sistemi (ADNKS) veri tabanı sonuçlarına göre Kastamonu’nun da göç vermeye devam ettiğine dikkat çeken Sevgi Altınbaş, şöyle devam etti: “2014 yılı sonuçlarına göre, alınan göç 17 bin 539 kişi olurken, 18 bin 163 kişi de diğer illere göç etmiştir. Verdiği net göç 624 kişi olurken, göç hızı binde -1,69 olmuştur. Kastamonu’da 2013-2014 döneminde verilen göç miktarının artmasıyla göç hızı azalarak yüzde -1,69 olarak gerçekleşmiştir. Yüzde -1,69 net göç hızı ile Kastamonu, 81 il içerisinde 33. sırada yer almaktadır. Kastamonu il dışına en fazla göçü 7 bin 809 kişi ile İstanbul’a vermiştir. Bu ili sırasıyla bin 586 kişi ile Ankara ve 611 kişi ile Kocaeli takip etmektedir. Kastamonu’dan en az göç alan iller ise, sırasıyla 11 kişi ile Kilis, 18 kişi ile Hakkari ve 19 kişi ile Burdur olmuştur. Kastamonu’nun en fazla göç aldığı il 7 bin 39 kişi ile İstanbul olurken bu ilimizi sırasıyla bin 416 ile Ankara ve 578 kişi ile Samsun izlemektedir. Kastamonu’nun en az göç aldığı iller ise sırasıyla 5 kişi ile Bayburt, 29 kişi ile Burdur ve 35 kişi ile Ardahan olmuştur. Kastamonu’ya diğer illerden göç etmiş olan 17 bin 539 kişinin 8 bin 601’si erkeklerden oluşmakta iken 8 bin 938 kişisi ise kadındır. 20-24 yaş grubu, toplamda alınan göçün en fazla yaşandığı yaş grubu olmuştur. Bu yaş grubunda göç neticesinde nüfusa katılan kadınların sayısı erkeklerden fazladır. Genç nüfus olarak tabir edilen 15-24 yaş grubunda toplamda 5 bin 935 kişi diğer illere göç etmiştir. En az göç ise 565 kişi ile 45-49 yaş grubundadır.”

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Okuyucudan Gelenler tarafından
15 Mayıs, 2025 15:01 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’ün Sessiz Tükenişi

Oscar Wilde,* “İnsanın kendiyle yüzleşmeye yüzü yoksa başkalarının hatalarıyla oyalanır durur”* der.

Karabük’ün bugün yaşadığı durumun tam tanımı budur bu söz. Çünkü bu şehirde kimse aynaya bakmıyor. Herkes suçu bir başkasına atmakla meşgul. Herkes konuşuyor ama kimse sorumluluk almıyor. Herkes bir şeymiş gibi davranıyor ama gerçekte kimse elini taşın altına koymuyor.

Bir zamanlar sanayinin gururu olan Karabük, bugün geçmişine yaslanarak geleceğini tüketen bir şehir hâline geldi. Fabrikaları olan ama işsiz gençlerle dolu, STK’ları olan ama halktan kopuk, siyasetçileri olan ama vizyondan yoksun, sermayesi olan ama yatırıma ve kalkınmaya kapalı bir şehir…

Kardemir Üretir Ama Şehri Büyütmez

Kardemir hâlâ çelik üretmeye devam ediyor. Ama bu çelik artık Karabük’ün omurgası değil. Çünkü Karabük’ün omurgası çoktan eğildi.
Kardemir, yıllardır kentle arasına mesafe koymuş durumda. Ne sosyal sorumlulukta var, ne gençlere umut olacak projelerde. Ne çalışanının sosyal refahını konuşuyoruz ne de şehrin kültürüne yaptığı katkıyı.
Kardemir, bu şehrin bağrından çıktı ama artık bu şehirle gönül bağı kalmadı. Şehri büyütmek gibi bir derdi olmayan bir dev, sadece kendi çevresini doyurur. Olan yine Karabük halkına olur.

Koltuk İçin Değil, Şehir İçin Sorumluluk Gerek

Karabük siyaseti uzun zamandır kendi kısır döngüsüne hapsolmuş durumda. Vizyon üretmek yerine var olan sorunları yönetmeye çalışıyor. Hesap soran yok, hesap veren hiç yok.
Yerel ve ulusal temsilciler, halktan uzak, halkın sorunlarından bihaber. Ankara’dan randevu alıp poz vermeyi icraat zanneden bir siyaset tarzı hâkim.
Kentsel dönüşüm duruyor, üniversite-şehir ilişkisi kopuk, gençlik çaresiz, sokaklar sessiz… Ama siyaset bu sessizliği hâlâ bir başarı sanıyor.
Karabük artık günü kurtaran değil, geleceği kuran siyasetçilere ihtiyaç duyuyor.

Sadece Servet Biriktirmekle Şehir Kalkınmaz

Karabük’te iş adamı sayısı çok, ama kent için taş üstüne taş koyan iş insanı sayısı yok denecek kadar az.
Sermaye büyüyor ama şehir küçülüyor. Herkes kendi şirketini büyütmenin peşinde, ama Karabük’ün geleceğine dair tek bir stratejik hamle yok. Ne yeni istihdam alanı var, ne teknoloji yatırımı, ne sosyal yatırım.
Şehirle birlikte büyümek değil, şehirden kopuk büyümek tercih ediliyor. Oysa şehirle bağı olmayan sermaye, ilk fırsatta bavulunu toplar, gider.

Tabela Var, Tavır Yok

Karabük’te STK’lar ya protokolün gölgesine sığınmış ya da derin bir sessizliğe gömülmüş.
Toplumu temsil etmek yerine etkisiz birer göstergeye dönüşmüş durumdalar. Halkın sorunlarını gündeme getirmek yerine, siyasetle uyumlu olmaya çalışıyorlar.
Yılda birkaç etkinlik, birkaç ziyaret, birkaç sosyal medya paylaşımıyla topluma fayda sağlandığını düşünen yapılarla karşı karşıyayız.
Gerçek sivil toplumun olmadığı yerde halkın sesi kısılır, vicdan susturulur.

Gidiyorlar, Çünkü Umutları Kalmadı

Karabük’ün gençleri üniversiteyi bitirir bitirmez gidiyor. Çünkü dönebilecekleri bir iklim yok.
Ne kültürel hayat var ne iş alanı. Ne yatırım var ne de yönlendirme.
Bu şehir, gençliğini her geçen yıl daha fazla kaybediyor. Ve kimse bu sessiz göçün farkında değilmiş gibi davranıyor.
Oysa bir şehir, gençleriyle nefes alır. Onlar gidince, şehir sadece yaşlı bir anıya dönüşür.

Yüzleşme Zamanı

Karabük artık susmamalı.
Bu şehir, hatayı başkasında aramaktan vazgeçmeli. Her kurum, her birey aynaya bakmalı.
Siyasetçi hesap vermeyi öğrenmeli, iş insanı topluma katkı sağlamayı görev bilmeli, STK’lar cesur olmalı, halk taleplerine sahip çıkmalı.
Çünkü artık zaman daralıyor. Ve bu şehir, kaderini bekleyen değil, kaderini kuran insanlar istiyor.

Eğer Karabük ayağa kalkacaksa, bu yüzleşmeyle başlayacak.
Ve bu yüzleşmeden kaçan herkes, bu şehrin çöküşüne ortak olacak.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.