Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Geleneksel Kar Ayakkabıları Ligen Tekrar Revançta

Kastamonu Yayın: 21.01.2015 10:22
Yazar:

KASTAMONU Kar kalınlığının yer yer 2 ile 2,5 metreyi bulduğu Küre’nin yüksek kesimleri ve köylerinde vatandaşlar,eskiden sıkça kullandıkları kar ayakkabıları olan ‘’Giyle’’ giyerek ihtiyaçlarını görüyorlar. Kar ayakkabısı ‘’Giyle’’ tekrardan damlarından çıkardıklarını dile getiren Mehmet Yapar ve Cemil Hızlı,‘’ Özel bir firma da üç vardiya olarak çalışıyoruz, iş yerimizden ayrıldıktan sonra evlerimize gitmekte zorlanıyoruz. Bizler de atalarımızın sıkca kullandıkları kar ayakkabılarını kullanarak yürümekte zorlandığımız yerleri rahatla geçiyoruz ‘’ dedi.
Kar yağışının gündelik yaşam alanlarını oldukça etkilediklerini vurgulayan Yapar, Zaman zaman insan boyuna varan kar kalınlığı olduğunu ifade ederek,kimi zamanlarda köylerinde elektrik kesintilerinin de yaşandığını o zamanda köy lambalarının tozlu raflardan çıkardıklarını sözlerine ekledi. Eskiden atalarının ‘’ Mantar sıkça çıkarsa kış çetin geçer ‘’ sözünü hatırlatan Yapar; ‘’ Bu senede köyümüzde kış mevsimi çok çetin geçiyor ‘’ dedi.
Uzun yıllar önce damlarında asılı duran kar ayakkabılarını tekrardan gün yüzüne çıkardıklarını sözlerine ekleyen Dinler; İlçelerin de ve köylerinde belirli yıl aralıklarla böylesine sert kış mevsimlerinin yaşandığına dikkat çekerek bu yıl da böylesine bir kış mevsiminin yaşandığını dile getirdi. Halka şeklinde olan ‘’Giyle ‘’ kar ayakkabılarını ayaklarını takarak yürüdüklerini söyleyen Cemil Hızlı ise; ‘’ Kar üzerinde batmadan rahatça yürümek için dışarıdan ayakkabıların altına takıyoruz, delikli olarak tasarlanan geleneksel kar ayakkabıları ağırlığımızı kar üzerine yayıyor . Ayakkabı boyundan daha büyük olduğu için, esnekliği ve hafifliği ile karda daha rahat yürümeyi sağlıyor ‘’ diye konuştu.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Sağlık Yayın: 05.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Recep Aktimur, “Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” dedi.

Liv Hospital Samsun Genel Cerrahi Kliniği’nden Prof. Dr. Recep Aktimur, obezitenin psikolojiyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Kendi deneyimlerini aktaran Prof. Dr. Aktimur, “Bizim kendi deneyimlerimizde gördüğümüz, kişilerin psikolojik olarak kendilerini boşlukta hissettikleri zamanlarda kilo almaya eğilimli olduğudur. Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” diye konuştu.

“Obez kişiler psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında”

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını dile getiren Prof. Dr. Aktimur, “Obez bireylerde sosyal izolasyon oluşur ve bu durum obezitenin geri dönüşümsüz hale gelmesine yol açar. Obez bireyler hem fiziksel olarak hem de çok yüksek oranda görülen depresyon nedeniyle günlük işlerini yapmakta zorlanırlar, çabuk yorulurlar, kişisel bakımlarını yapmak bile onlar için çok zorlaşır. Diğer yandan obeziteye bağlı gelişen kronik hastalıklar, bireyleri bir çıkmaza sürükler ve birçok insan bu kısır döngü içinde kendine güvenini kaybeder” şeklinde konuştu.

“Obezite ameliyatı olduktan sonra psikolojik durum”

Obezite ameliyatlarından sonra kilo verme sürecinin başladığını ve uzun süre devam ettiğini belirten Prof. Dr. Aktimur, şu bilgileri paylaştı:

“Ameliyat edilen hastaların çoğunda obezite nedeniyle gelişen depresyon bulunduğundan ameliyat sonrasında kilo verme sürecinde hızlıca depresyonun gerileyeceği düşünülse de, durum her zaman bu şekilde seyretmeyebilir. Bu dönemde kilo veriyor olmanın oluşturacağı pozitif etki, ameliyat sonrası dönemde aslında önceden bir nevi tedavi yerine geçen yemek yeme alışkanlıklarının değişmesi ile negatif yönde etkilenebilir. Bu yüzden ameliyat için uygulanacak prosedürün yemek yeme konforunu çok bozmayacak şekilde seçilmesi ve hastalara cerrahi tarafından geniş destek verilmesi çok önemlidir. Biz kendi hastalarımızda uyguladığımız ‘Hızlandırılmış iyileşme protokolleri’ ile hasta konforunu artırarak, ‘liberal beslenme önerileri’ ile hastalarımızın bu süreci daha rahat geçirmesini sağlayarak ve onlara her an kendilerini koruyan ve sarmalayan bir aile içinde olduklarını göstererek bu dönemi çok daha rahat atlatmaktayız. Bu yaklaşım ile hastalarımızda ameliyat sonrası dönemde çok daha az depresyon gözlemlemekte ve mutluluk düzeyinin arttığını deneyim etmekteyiz.”

“En iyi psikolojik destek, hastaların uzman hekime rahat ulaşabilmesidir”

Doktora ulaşmanın hasta tarafından önemine değinen Prof. Dr. Aktimur, “Biz kendi protokolümüzde uyguladığımız ve çok başarılı sonuçlar elde ettiğimiz şekilde en iyi psikolojik desteğin, hastaların kendilerini ameliyat eden cerraha çok rahat ulaşabilmeleri olduğunun farkındayız. Doktorları ile olan sıkı ve pozitif bağlantıyı önceden ameliyat ettiğimiz hastalarımızla aralarında kurduğumuz aktif sosyal portallarla desteklemekteyiz” ifadelerini kullandı.