Ramazan Öztürk tarafından
08 Kasım, 2023 15:56 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 28.12.2023 11:53
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

8 Kasım’ın Cefasını Çekenler ve  Sefasını Sürenler..!

8 Kasım tarihi Karabük için çok büyük anlam ifade ediyor. Ama, bugün 8 Kasım'da hiç bir şey yaşanmamış, olmamış gibi hareket ediliyor, bir kaç cılız kutlama ve etkinlikle geçiştiriliyor. Oysaki 8 Kasım 1994 yılı Karabük'ün geleceği için bir dönüm noktası idi. O dönemin siyasetçisinden, Sivil Toplum Kuruluşlarına, Gazetecisinden, halkına kadar tüm Karabüklülerin tek vücut olduğu günün adıdır.  Ama bugün gelin görün ki o yıllarda 8 Kasım'ın çilesini, cefasını, sıkıntısını çekenler unutulmuş, bugün sefasını sürenler ön plana çıkmış durumda. Hiç bir emek sarf etmeden adeta hazıra konarak,  bir de üstüne üstlük sanki  KARDEMİR'in kapatılmaması için mücadeleyi kendileri vermiş gibi ortalıkta dolaşmaları, o gün o mücadeleyi verenleri bir kez daha derinden sarsarken, o mücadelenin içinde yer alan ancak bugün aramızda olmayanların kemiklerini sızlatıyor. blank Dün kenti için tek yumruk olan Karabük, bugün birçok değerini kaybetme yolunda hızla ilerliyor. Karabük bu değerlere sahip çıkma noktasında eski hassasiyetini göstermiyor. Bugün Karabük en büyük değeri Kardemir Karabükspor başta olmak üzere geçmişten gelen değerlerine sahip çıkmada yetersiz kalmışken, sefa sürenler sadece seyretmekle yetiniyor. blank 8 KASIM' IN CEFASINI ÇEKENLER YARGILANDI 8 Kasım 1994 yılında Karabük Demir ve Çelik Fabrikasının kapatılmasını önlemek için içersinde Siyasetçilerin, Sendikacıların, Gazetecilerin, İşadamlarının, Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcilerinin yer aldığı  şehir meclisi kurulmuş ve dönemin hükümeti ile yapılan tüm görüşmeler olumsuz netice vermişti. Bunun üzerine şehir meclisi de Karabük'te hayatı durdurma kararı alarak 8 Kasım 1994 yılında o unutulmaz direnişin ateşini yakmıştı ve yapılan direnişin ardından Karabük Demir ve Çelik Fabrikası  yöre halkına 1 lira gibi sembolik bir rakama devredilmişti. blank Yapılan direnişten rahatsız olanlar da,  şehir meclisinde yer alan İlhami Yılmaz, Kamil Güleç, İlhan Alpboğa, Zeki Özdemir, Hüsnü Özoğul, Tuncer Ersözlü, Ali Açıkgöz, Mustafa Çetinkaya, Ahmet Ustaoğlu, Celal Karakuş, Mustafa Yanık, Erdoğan Vatandaş, Atilla Aygün, M. Sadettin Bilgin, Taner Canyurt, H. Murat Aslan, Selahattin Akbulut, Sami Şahin, Nevzat Şahin, Hüseyin Eken, Mutullah Yolbulan, Hüsnü Erdinç, Pehlivan Baylan, Seyfi Ateş, Kenan Karabacak'ı mahkemeye vermiş ve o yıllarda bu isimler yargılanmıştı. blank YAPILAN ETKİNLİKLERE BİLE ÇAĞIRILMIYORLAR 8 Kasım 1994 yılında Karabük Demir ve Çelik Fabrikasının kapatılmaması için mücadele verenlerin bir çoğu şimdi aramızda değil, ama sağ olanlar ise her yıl zoraki olarak düzenlenen  8 Kasım etkinlerine davet bile edilmezken, 8 Kasım direnişinin ruhunu yaşamamış olanlar adeta Demir Çelik Fabrikalarını kendileri kurtarmış edasıyla en ön saflarda yer almaya devam ediyor. (Ramazan Öztürk)          
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Mayıs, 2025 12:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Rizeli’nin dağ başına yaptığı ‘Lazkopter’ ilgi odağı oldu

Rizeli işletmeci "Ben bu dağ başına, işletmemin bahçesine bu helikopteri indireceğim" dedi ve indirdi.
Kıvrak zekası ile tanınan Rizeliler, yeniden değişik bir yapı ile konuşulmayı başardı. Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı Derecik Köyü’nde işletmecilik yapan Sedat Şimşek, işletmesinin önüne yaptığı ahşap helikopter ile ilgi odağı oldu. Yaklaşık 3 aylık bir müddette tamamladığı ahşap helikopter ile dikkat çeken Şimşek, yapısının ismini ise ‘Lazkopter’ koydu.
Bölgede değişik bir yapı yapmak istediğini tabir eden Şimşek "Yöremizde değişik bir şeyler yapma gereği duydum. ’Herkes zepline vesaire yapıyor ben hiç kimsenin yapmadığı, yöremizde ve Türkiye’de olmayan bir şey yapacağım’ dedim. Biz Rizeliyiz, Rizeliye imkânsız yoktur ve bir hafta düşündüm ve bu türlü bir karar verdim. ’Ben bu dağ başına, işletmemin bahçesine bu helikopteri indireceğim’ dedim ve indirdim. Lazkopteri bu biçimde ortaya çıkardım. Üç ay üzere kısa bir müddette tamamladım, kar kış demeden müşterilerimize ve yabancı turistlere yaz için biran evvel yetiştirmek ismine üç ay üzere kısa bir müddette Lazkopteri tamamladık" dedi.
Sosyal medyada süratle yayılan manzaranın sayesinde bölgeye gelenlerden hoş reaksiyonlar aldığını lisana getiren Şimşek "Şuana kadar kusursuz reaksiyonlar aldık, ağır bir talep var hem toplumsal medyadan hem de buraya gelenler şaşırıp hayretler içinde kalıyorlar. Biz bu kadar patlayacağını düşünmemiştik yalnızca turizme Çayeli’mize katkımız olsun biraz daha turist çekelim diye düşünmüştük lakin bu kadar ilgi toplayacağını düşünmemiştik" sözlerini kullandı.
Yapıyı değişik bulduğunu ve arkadaşıyla toplumsal medyadan gördükten sonra görmeye geldiğini tabir eden Büşra Yılmaz isimli vatandaş ise "Dağın başında enteresan bir fikir olmuş. Genelde yol kenarlarında bırakılan uçakları yaparlardı restoran lakin burada dağın üstünde helikopter yapılmış. Rizeliye yakışır bir formda, esasen bizim insanımızın özelliğidir. Büsbütün buraya gelip çay eşliğinde bu görüntüyü izlemenizi tavsiye ediyorum. Biz arkadaşımızın toplumsal medya hesabında görmüştük onun sayesinde buraya geldik pişmanda olmadık. Katiyen herkese bu görüntüyü tavsiye ediyorum" dedi.
Gürkan Erol isimli diğer vatandaş ise Lazkopter’in gelipte görülmesi gerektiğini lisana getirerek "Gerçekten çok beğendik, toplumsal medyada keşfettik burayı. Gelipte görülmesi gereken yerlerden biri burası mutlaka tavsiye ederiz. Beşerler buraya ailesiyle, eşiyle, dostuyla gelebilir. Bir Rizeliye yakışır bir şey olmuş değişik ve farklı bir ambiyans oluşturmuşlar" halinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin