Sinan
•Yeni soygun sisteminin adı bu? Milli eğitim bakanı değişti bu yıl okullarda böyle bir şey başladı. Acaba merak ediyorum bu kitaplardan alınan ücretin ne kadarı kimin cebine gidiyor?
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda öğrencilere ücretsiz dağıtılan kitapların yanında öğrencilerden yardımcı kitap adı altında kaynak kitap istenmesi tepkilere neden oldu. Öğrenci velileri, "Milli Eğitim Bakanlığının çocuklara verdikleri bedava kitaplar bir işe yaramıyorsa dağıtılmasın" diye konuştular Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) verdiği ücretsiz kitapları yetersiz bulan bazı öğretmenler, dışarıdan “kaynak kitap” adı altında öğrencilerden ek kitap almalarını talep ediyor. Bu durum velilere ayrı bir ekonomik yük getirirken, öğrencileri ise iki kaynak kitap arasında bırakıyor. 2023-2024 Eğitim öğretim yılının başlamasıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğrencilere dağıtılan ücretsiz kitaplar okul idarecileri tarafından yetersiz bulunurken, "Yardımcı kaynak" adı altında öğrencilerden kitap almaları isteniyor. Bu durum çoğu zaman veli ile okul yönetimini karşı karşıya getiriyor. Yasak olmasına rağmen istenilen ek kaynakların masrafı okuldan okula değişirken bazı okulların yayın kuruluşu ve kırtasiye ismini vererek velileri kitap almaya zorlaması ise akıllarda soru işareti bırakıyor. Öğretmenlerin dersleri istenilen kaynak kitaplardan işlemesi ve öğrencilere ödevleri bu kitaplardan vermesi de ayrı bir mağduriyete neden oluyor. VELİLER KIRTASİYE KIRTASİYE DOLAŞARAK KAYNAK KİTAP ARIYOR Veliler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuyla ilgili genelgesine rağmen bir çok okulda öğrencilerden ek olarak kaynak kitap alınmasını zorunlu tutmasının doğru olmadığını belirtirken, "Devlet yaklaşık 20 yıldır kitapları masanın üzerine hazır bir şekilde bıraktığı halde kaynak kitap arayışına gidiliyor. Kırtasiye kırtasiye kaynak kitap peşinde dolaşıyoruz. Ayrıca bu kaynak kitaplar fahiş fiyatlara satılıyor. Sayfası dahi açılmadan çöpe giden bir sürü kitaplar var. Yani bir nevi israfa yol açıyor. Ayrıca, o kitaplardan ödevler de veriliyor bu şekilde veliyi mecbur tutuyorlar. Bunlara ne gerek var bizim kitaplarımız bize yeter" dedi. KAYNAK KİTAPLAR VELİLERİN BELİNİ BÜKÜYOR Cumhurbaşkanı ve Milli Eğitim Bakanına da seslenen veliler, "Ya bu devletin kitaplarını bastırmayı durdurun ya da bu kaynak kitap vurgununu durdurun. Bunun önüne geçilsin bunun önüne geçecekler de okul idarecileridir. Bu durum yasal olmamasına rağmen bunun önüne geçilmiyor. Bir ailede iki veya üç çocuk olduğunu düşünün bu da her bir öğrenci için ayrı bir kaynak kitap demek, zaten ekonomik şartlar ortada, çocukların kırtasiye masrafları zaten zorluyor bir de buna kaynak kitap eklenince işin içinden hiç çıkamıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının çocuklara verdikleri bedava kitaplar bir işe yaramıyorsa dağıtılmasın. Madem bizden yardımcı kitaplar isteniliyor neden bedava kitap dağıtılıyor. Bu ayıp Bakanlığın ayıbıdır. Buna mutlaka çözüm bulunması gerekiyor" diye konuştular. (Ramazan Öztürk)
Kastamonu’da, Ulusal Gayretin Anadolu’daki basın bayraktarı olarak gösterilen Gazeteci ve Muharrir Hüsnü Açıksöz’ün vefatının 86’ncı yıl dönümü münasebetiyle stant açıldı.
Kastamonu Valiliği Vilayet Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından, "Milli Mücadele’nin Anadolu’daki Basın Bayraktarı Hüsnü Açıksöz Sergisi" ziyarete açıldı. Vali Meftun Dallı’nın iştirakiyle açılışı yapılan stantta Ulusal Uğraşın Anadolu’daki basın bayraktarı olarak gösterilen Gazeteci ve Muharrir Hüsnü Açıksöz’ün hayatı, yapıtları ve Ulusal Gayret devrindeki katkılarına ilişkin fotoğraflar ve yazılar yer aldı.
Serginin açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz, Hüsnü Açıksöz’ün Anadolu’daki güç kaideler altında gazetecilik yaptığını belirterek, Açıksöz’ün, 1919 yılında Kastamonu Sultanisi’ni bitirerek gazetecilik mesleğine başladığını kaydetti. Yılmaz, "Okulu bitirmesinin gazeteciliğe başlıyor. O devir tabi ki mütareke periyodu, bir kesinti olarak görmemiz lazım. Mütareke periyodunda 1918 yılında birtakım gazetelerin neşriyatına son veriliyor ya da son buluyor. Yeni bir devir başlıyor. Hüsnü Açıksöz ile birlikte o periyot burada edebiyat öğretmeni olan İsmail Habib Sevük’ün ’yeni dönemler, yeni fikirler ister’ dediği gibi Hüsnü Bey de o periyodun sıkıntı kaideler altında gazeteciliğe başlıyor. 15 Haziran 1919 tarihinde Açıksöz Gazetesi, ulusal gayretin yanında yer alıyor. 15 Haziran kıymetli, zira daha Sivas Kongresi toplanmamıştır. Sıkıntı bir devir, şimdi Hakimiyeti Ulusala Gazetesi ortada yok, İzmir’in işgalinden çabucak bir ay sonra Açıksöz Gazetesi yayımlanmış oluyor" dedi.
Açıksöz Gazetesi’nin Ulusal Çaba devrinde halkın bilgilendirilmesinde kıymetli bir rol oynadığını söz eden Yılmaz, yapılan çalışmaların o devir için büyük değer taşıdığını vurguladı.
Vali Meftun Kollu ise, "Kastamonu bölgesi, bilindiği üzere İstiklal Savaşı öncesinde işgal görmeyen bir yer olduğu halde Türkiye’nin işgal edilmemiş az sayıdaki yerlerinden biri olmasına karşın İstiklal Savaşında en çok şehit veren yerlerden de birisidir. Hem savaşa giden Kastamonu büyüklerimiz o zamanki kimi şehit oldu, kimi gazi hem de Karadeniz üzerinden gelen mühimmatı cephaneye her türlü kaynağın cepheye kadar ulaştırılmasındaki İstiklal Yolu dediğimiz yol üzerinden ulaştırılmasındaki katkıları ve rolü itibariyle çok büyük rol oynamış bir yerdir. Merhum Hüsnü Aaçıksöz de bu işin basın ayağını, o günkü kaideler içerisinde en ileri seviyede en güzel halde yerine getirmeye çalışmış birisidir. Biz de kendisini 86. mevt yıl dönümünde rahmetle ve şükran ile yad ediyoruz" diye konuştu.
Konuşmaların akabinde Vali Kollu, sergiyi gezerek bilgi aldı. Standın yarın akşama kadar ziyarete açık olacağı söz edildi.
Sinan
•Yeni soygun sisteminin adı bu? Milli eğitim bakanı değişti bu yıl okullarda böyle bir şey başladı. Acaba merak ediyorum bu kitaplardan alınan ücretin ne kadarı kimin cebine gidiyor?