Ihlas Haber Ajansı tarafından
23 Mayıs, 2024 04:24 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Veliler, çocuklarıyla yaptıkları yöresel yemeklerle yarıştı

Kastamonu’da, “Yöresel Lezzetler Projesi Yemek Yarışması” çerçevesinde düzenlenen yarışmada, aileler çocuklarıyla yöresel yemek yaparak rakipleriyle yarıştı.

Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından “Yöresel Lezzetler Projesi Yemek Yarışması” düzenlendi. Reşit Çubukla İlkokulu ve Ortaokulu’nda düzenlenen yarışmada veliler, çocuklarıyla birlikte yaptıkları yöresel yemeklerle birinci gelebilmek için birbiriyle kıyasıya yarıştı. Kastamonu’nun coğrafi işaretli ürün olan siyez bulgurundan yapılan ekşili pilav, banduma, yaprak sarması, baklava gibi yöresel yemekler yapıldı. Birbirinden lezzetli yöresel yemeklerin yarıştığı yarışmada jüri üyeleri, hem yemeklerin hikayesini hem nasıl yapıldığını yarışmacılardan dinledi. Keyifli dakikalarında yaşandığı yarışmada hem veliler, çocuklarıyla birlikte yarıştı hem de yöresel ürünler gelecek nesillere aktarıldı.
“Yöresel Lezzetler Projesi Yemek Yarışması”nda velilerin öğrencilerle birlikte yaptıkları yemeklerin bulunduğu stantları gezen Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, “Kültürümünüz en önemli öğelerinden birisi olan yöresel yemeklerimizin yapıldığı bir yarışma etkinliğindeyiz. Yemek sadece insanların ihtiyacını gideren bir ihtiyacın yanında aynı zamanda iletişimini, etkileşimini geliştiren toplumların etkileşim haline gelmesini sağlayan en önemli unsurlardan bir tanesidir” dedi.
"Kastamonumuz mutfak kültürü olarak da çok zengin"
Yemek kültürünün geleceğe taşınması çok önemli ve anlamlı olduğunu söyleyen Gümüş, “Son süreçte baktığımız zaman hızlı yeme alışkanlıkları var. Bu yeme alışkanlıklarının da insan sağlığında olumsuz etkilerini gözlemlemekteyiz. Kültürel zenginliğimiz olan yemeklerin geleceğe taşınması hem neslimizin daha sağlıklı şekilde devam etmesi ve insanlarımızın da çok iyi bir şekilde iletişim ve etkileşim içerisine gireceklerini biliyoruz. Bu yemekleri öğrencilerimiz anneleri ile birlikte ev ortamında iş birliği içerisinde yaptılar. Yöresel lezzetlerimizin geleceğe taşındığının en önemli işaretidir. Küçük yaşta öğrenmiş olmaları bunu bir eser olarak ortaya koymaları çok anlamlı. Bundan sonraki süreçlerde de bu ve bunun gibi etkinliklerle tanıştıracağız. Yöresel lezzetlerimizin ve kültürünü geleceğe taşınması ve daha çok tanıtılması anlamında çalışmaları hep birlikte yapacağız. Kastamonumuz mutfak kültürü olarak da çok zengin. Bu kültürün geleceğe taşınması lazım. Bunun yolu da küçük yaştan itibaren çocuklarımızın öğrenmesinden geçiyor. Kaybeden olmayanı bir yarışma yapacağız. Velilerimizin ve öğrencilerimizin yaptığı yemekleri okul idarecilerimizden oluşan jüri değerlendirecek. Bu yarışmada herkes kazanacak, sağlıklı olana yöresel lezzetlerimiz geleceğe taşınıyor” diye konuştu.
Annesiyle birlikte üzüm yaprağı sarması yaptıklarını belirten Hira Karsuoğlu ise, “Sarma yaptık. Oyun oynadık. Sarmayı bulgur bahçeden sarmanın yaprağını topladık. İçerisine pirincini koyduk ve sardık. Annemle yaptım” şeklinde konuştu.
Bahçeden topladıkları üzüm yaprağıyla dolma sardıklarını anlatan Hamza Necati Uğur da, “Annemle yaprakları topladık. Annem onu ıslattı. Pirinci kavurduk daha sonra da sardık. Annem izin verirse tekrar dolma sararım” ifadelerini kullandı.
(Vİ-MK-

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
09 Mart, 2025 04:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

3 bin 500 yıllık Hitit keteni, kadınlar tarafından tekstil endüstrisine kazandırılıyor

Çorum’daki Şapinuva Antik Kenti’ndeki arkeolojik hafriyatta bulunan yaklaşık 3 bin 500 yıllık keten kumaş modülünden esinlenen bayanlar, Hitit ketenini tekrar üreterek, dokumacılık sanayisine kazandırıyor.
Çorum İş Bayanları Derneği (İŞKAD) tarafından "Eski Dünyanın Yeni Masalı" sloganıyla hayata geçirilen proje çerçevesinde, 3 bin 500 yıllık Hitit keten kumaşı gün yüzüne çıkartılıyor. Çorum’daki hafriyat çalışmalarında gün yüzüne çıkartılan kumaş modülünden esinlenerek hayata geçirilen proje çerçevesinden hazırlanan ve "Hitit keteni" ismi verilen kumaş, dokuma sanayisine kazandırılacak. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından da desteklenen proje ile tarihi kökleri M.Ö. 1400 yılına dayanan Hitit keteninin aslına uygun bir halde tasarlanması, üretilmesi, işlenmesi, markalaşması, atölye/eğitim ortamlarında genç jenerasyonlara aktarılması ve yeni istihdam alanları oluşturulması hedefleniyor.

Proje tanıtım sinemasıyla tanıtıldı
Proje, Çorum Müzesi’nde düzenlenen programda, hazırlanan tanıtım sineması ile tanıtıldı. Programa Çorum Valisi Ali Çalgan ile eşi Halide Çalgan, Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, Belediye Lideri Dr. Halil İbrahim Aşgın, Çorum İş Kadınları Derneği Başkanı Semrin Kaleli, Hitit keten kumaşının bulunduğu, devrin hafriyat lideri Prof. Dr. Aygül Süel ve davetliler katıldı.

"Bunları insanlığa tanıtmamız lazım"
Programda konuşan Vali Ali Çalgan, Çorumlu iş bayanlarının hayata geçirdikleri projeyle, kentin ve ülkenin tanıtımına büyük katkı sağladıklarını vurgulayarak, "Bu tarihi tanıtmak yalnızca Hitit medeniyetine değil, bugün yaşayanlara da borcumuz. Bunları insanlığa tanıtmamız lazım. Bu manada çok değerli bir proje yaptılar. Emeği geçen başta dernek liderimiz olmak üzere Çorumlu iş bayanlarımızı kutluyorum" dedi.
Çorum’un çok kıymetli bir tarihe geçmişe sahip olduğunu tabir eden Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız da, "Hititler’in başşehrinde yaşıyoruz. 7 bin 500 yıllık tarihimiz var. Fakat maalesef bu tarihi anlatamıyoruz. Çorumludan çok Çorum’u savunan Semrin Kaleli ve takımına teşekkür ediyorum. Emekleri geçenlere şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

"Büyük bir coşku ve aşkla kentimizi tanıtmaya devam"
Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ise 8 Mart Dünya Bayanlar Günü’nü kutlayarak, "Bu stant için derneğimizin tüm üyelerine teşekkür ediyorum. İçişleri Bakanlığımız da bu projeyi destekledi. İçişleri Bakanımız ve Bakanlığımıza da teşekkürlerimizi sunuyorum. Durmak yok, büyük bir coşku ve aşkla kentimizi tanıtmaya devam diyorum formunda konuştu.
Dönemin hafriyat başkanlığını yürüten Dr. Mustafa Süel anısına Prof. Dr. Aygül Süel’e plaket takdim eden Çorum İş Kadınları Derneği Başkanı Semrin Kaleli, "Hititler yaşadığı sürece, anıldığı sürece, yaşayacak. Bu yüzden, Şapinova kentimizin kaşifi Aygül Süel ve Mustafa Süel onun anısına bu sinemamızı adadık" sözlerini kullandı.

"Olağanüstü koşullarda, baht yapıtı havasız kalarak bulunmuş yapıtın bir parçası"
Dönemin hafriyat lideri Prof. Dr. Aygül Süel de emeği geçenlere teşekkür ederek, "Biz Anadolu bayanı olarak çok şanslıyız. Neolotik’ten, doğurganlığı olan bayandan başlayarak biz çok şanslıyız. Bayan her vakit destekçidir. Bu bahis için de çok teşekkür ediyorum. Bu gecenin de benim için başka bir manası var. Hafriyat meşakkatli bir iş. Bu buluntu harikulâde, bugüne gelemeyen organik bir husus. Fevkalâde kurallarda, baht yapıtı havasız kalarak bulunmuş yapıtın bir modülü. Doğal bunun için ben en başta canla başla çalışan hafriyat takımıma teşekkür etmek isterim. Mustafa hocayı ayrıyeten anmak istiyorum onun emeği çok farklıydı" dedi.
Program, hatıra fotoğrafı çekilmesi ile sona erdi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.