Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
02 Haziran, 2014 14:53

Türk Eğitim-Sen’den Toplantı Daveti

A+ A-
Kurtoğlu:  “Hangi sendika üyesi olursa olsun tüm idarecileri toplantıya davet ediyoruz” Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu  14 Mart 2014 tarihinde yürürlüğe giren Milli eğitim temel kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunla eğitim ve çalışanların kazanılmış olan haklarının elinden alındığını söyledi. Kurtoğlu bu konu ile ilgili 4 Haziran 2014 tarihinde saat 17.30’da Karabük Öğretmeni Evinde bir toplantı yapılacağını belirterek, hangi sendika üyesi olursa olsun tüm idarecileri toplantıya davet ettiğini söyledi Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu konu ile ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bilindiği gibi 14 Mart 2014 tarih ve 28941 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6528 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la eğitim çalışanlarının bu güne kadar kazanılmış olan tüm idarecilik hakları ben yaptım oldu anlayışlı ile anayasal güvenceye sahip olmasına rağmen ellerinden alınmıştır. Bize göre kamu çalışanlarını marabalaştırarak taşeron elaman durumuna düşürmekten, insanların özgür iradelerini kendi çıkarları doğrultusunda zincire vurmaktan ve iktidara sahip olan siyasi irade kim olursa olsun ona hizmet ettirmekten başka sonuca yol açmayacak olan bu değişiklik; ülkemizde zaten kimin ne yaptığı kimse tarafından bilinemez duruma getirilen eğitim-öğretimi hepten kaosa sürükleyecek, eğitim çalışanlarını ya köleliğe razı olacaksınız yada başka kapıya gideceksiniz durumuna düşürecektir. Türk Eğitim-Sen in çabaları ile AYM ne taşınan bu kanunun AYM de görüşülmeye başlaması, iptali konusunda bizleri umutlandırmakta ve demokratik ülkelerde ben dedim oldu anlayışına gereken cevabın hukuk yolu ile verilebileceğini düşündürmektedir. Kamu çalışma hayatında çalışanların haklarının gaspı anlamına gelecek bu uygulamaya karşı hakları  gasp edilen idarecilerimizin görüşlerini almak ve mahkeme süreci tamamlanana kadar neler yapılabileceğini görüşmek üzere sendikalı sendikasız yada hangi sendika üyesi olursa olsun tüm idareci arkadaşlarımızı Karabük Öğretmen Evinde 04-06-201 Çarşamba günü saat 17.30 görüş alışverişine davet ettik. Bütün bunlara ilaveten kamu oyunun ve eğitim çalışanlarının şunları da bilmesini isteriz ki: Şube müdürlüğü atamaları yakın zamanda iptal edilecek. Neden? Çünkü, anlamsız, mantıksız bir çerçeve yönetmeliğe göre yapılan işlemlerin hukuki himaye görmesi mümkün değildi. Sonunda açtığımız dava ile görevde yükselme çerçeve yönetmeliğinin yürütmesi durduruldu. Önümüzdeki günlerde MEB’in bu çerçeve yönetmeliğe göre hazırladığı yönetmeliğin de yürütmesi durdurulacak. Bu ikazları Türk Eğitim Sen olarak daha önce de yapmış, bile bile lades denilmemesini istemiştik. Şimdi ne olacak? 1700 şube müdürünün ataması yargı kararına göre yeniden yapılacak. Bu kadar insana yazık değil mi? Bunca insanın ataması iptal edildiğinde, bu sorumluluğu kimler taşıyacak? Tam bir kaos yaşanacak. Benzeri problemleri okul yöneticilerinin görevlendirmelerinde yaşamak istemiyoruz. Şayet Anayasa Mahkemesi iptal etmezse ki, iptal edilmesi kuvvetle muhtemeldir. MEB’e bağlı okul ve kurumlarda yapılacak yönetici görevlendirilmesi ciddi kriterlere bağlanmalı, mevcut yöneticilerin kazanılmış hakları korunmalıdır. Kanunun uygulanması keyfi olamaz. Her ne kadar kanun görevlendirme yetkisini il M.E.M ve Valiliklere bırakmış da olsa, bu yetkinin açıklanamaz bir şekilde kullanılması mümkün değildir. Hukuk devletlerinde yetki mutlak değildir, kullanılan yetkinin gerekçelerinin de, yargı karşısında açıklanabilir olması gerekmektedir. DMK’nın 76 Maddesine göre bakan yetkisinde olan pek çok uygulama iptal  edilmiştir. Valilerin 5442 8 C maddesine göre yaptıkları bir çok uygulama da yargıdan dönmüştür. Halbuki bu maddeler bakanlara ve valilere yetki tanımaktadır. Buna rağmen, yargı,  bu yetkinin neye dayanılarak kullanıldığını sormakta, idare tarafından tatmin edici açıklamalar yapılamaması halinde, iptal kararları vermektedir. Bu konuda örnek yüzlerce örnek dava bulunmaktadır. Bu sebeplerle MEB çıkaracağı yönetmelikte, hukukun temel ilkelerini, daha önce yaşanmış benzeri olayları göz önüne almak ve buna göre yönetmelik yayınlamak zorundadır. Bir yandaş sendikanın, ahlaksızca yaptığı propaganda herkesin malumudur, bu ahlaksız sendikanın kapısını çalmadığı, tehdit etmediği yönetici neredeyse kalmamıştır. Yöneticilik sözü vermediği öğretmen de bulunmamaktadır. Bu ahlaksız sendikanın oltasına takılan, pek çok yönetici olduğunu da yakından biliyor ve bunları çok yakından takip ediyoruz. Bunlar kayıtlarda mevcuttur. Bu sendikanın genel merkezinden yönetici atamada resmi olarak oluşturulan ve MEB’e resmen teklif edilen kriterler var mıdır? Bunları bilmiyoruz, varsa ne zaman göndermişler, açıklasınlar biz de öğrenelim. Gaz almak için birkaç şube başkanı ve yöneticinin açıklamasından bahsetmiyoruz, resmi tekliflerini öğrenmek istiyoruz. Türk Eğitim Sen bu kriterleri tespit etmiş ve MEB’e resmen iletmiş ve kamu oyu ile de paylaşmıştır. Bundan sonra yaşanacak, tüm olayların sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığına aittir. Bu yandaş, yalaka sendikanın sorumluluğu ise hiçbir şey ile giderilemeyecek kadar ağırdır. Dileriz Allahtan, bu yaptıkları ahlaksızlıklar, en kısa zamanda burunlarından fitil fitil gelsin. İnsanları aldatan, onları satın almak için her yolu mubah gören, toplumu bozan bu insanlar yaptıklarının bedelini er veya geç ödeyeceklerdir. Şahsiyetlerini pazarlayanlara da Allah akıl, izan versin. MEB’de yeni kaoslar yaşanmasını istemiyoruz. Türk Eğitim Sen’in resmi teklifi açıktır, bu taleplerimizin hayata geçmesini istiyor ve bekliyoruz” dedi  

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

02 Kasım, 2024 04:52
blank
İhlas Haber A.

Faciaya balık ziyafetinin neden olduğu iddiası

Faciaya balık ziyafetinin neden olduğu iddiası
A+ A-

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen ve 43 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının duruşmasında tutuklu yargılanan sanık Volkay Soylu’nun talebi üzerine madencilerin kullandığı ve eğitimlerde kullanılan maskenin açılması mahkeme heyetinin huzurunda gerçekleştirildi. Müşteki avukatlarının patlamadan önceki 1 yıl içerisinde gerçekleşmiş, telsiz ve telefon konuşmalarının yer aldığı ses kayıtlarını mahkeme heyetine dinletildiği davada, sanık avukatları ise savunmalarında patlamanın hemen öncesinde işçilerin balık yemek için aceleci davrandığını ileri sürerek, patlamada maden işçilerini sorumlu tuttu
43 madencinin hayatını kaybettiği 9 madencinin de yaralandı Amasra Maden Faciasına ilişkin davanın 9. duruşması bugün Bartın Adliye binası içerisindeki koridorda özel olarak oluşturulan salonda gerçekleştirildi.
1. Ağır Ceza mahkemesi tarafından yürütülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, avukatları, faciada hayatını hayatını kaybeden madencilerin yakınları katıldı. Adliye içerisinde ve çevresinde güvenlik görevlileri tarafından geniş güvenlik tedbirleri alındı. Mahkeme heyeti soruşturma kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesinde görevli maden mühendisi, jeoloji, jeofizik, elektrik ve güvenlik uzmanlarından oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetinin üçüncü raporunu tamamlayarak mahkemeye sunduğunu ifade ederek, bilirkişi ek raporuna karşı beyanları aldı.
Müşteki avukatları, bilirkişi heyetinden teknik incelemenin, bilimsel çalışmanın ve patlamanın yaşandığı maden ocağında keşif yapılıp yapılamayacağıyla ilgili görüşlerin yer aldığı kapsamlı rapor beklemelerine rağmen soruşturma aşamasındaki kanaatlerin devamı niteliğinde rapor hazırlandığını belirtti.

Ses kayıtları dinletildi
Merkezi Gaz İzleme İstasyonu’ndan alınan ve işletme müdürünün talimatıyla üretim için metan sensörlerinin iptal edildiği yönündeki ses kaydını dinleten müşteki avukatları, gaz izleme personelinin, iş güvenliği uzmanı Volkan Soylu’ya metan gazının yüzde 5 seviyesini geçtiği yönünde bilgi vermesine rağmen üretime devam edilmesi yönünde talimat verildiğine ilişkin ses kaydını da dinletti. Müşteki avukatları, faciadan önceki 1 yıl içerisinde patlamanın meydana geldiği maden ocağındaki telsiz konuşmaları ile çalışanlar arasındaki telefon konuşmalarının yer aldığı ses kayıtlarını mahkemeye sunulduğunu ifade ederek, işçilerin göz göre göre ölüme götürüldüğünü savundu. Yeniden bilirkişi heyeti oluşturulması talebinde bulunan müşteki avukatları, keşif yapılamaması ve ses kayıtlarının yer aldığı yeni delillerin de değerlendirilerek tutuklu sanıkların mevcut halinin devamını talep etti.
Suçlamaları kabul etmeyen sanık ve sanık avukatları, tutukluk sürelerini de göz önünde bulundurularak sanıkların tahliyesini talep ederek ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılmasını istedi.

Maske ve metan gazı tespit cihazları uygulamalı gösterildi
Tutuklu yargılanan sanıklardan olan ve İş güvenliği uzmanı Volkan Soylu’nun talebi üzerine salonda oksijenli ferdi kurtarıcı gaz maskesiyle, eğitim maskelerini gösterildi. Her iki maske açılarak arasında fark olmadığı gösteren Soylu, maske eğitimlerin de yeterli olduğunu savundu.
Soylu’nun talebi üzerine maden ocağında kullanılan vakvak olarak ifade edilen gaz ölçüm cihazı ile maden ocaklarında kullanılan metan gazı ölçüm sensörleri de mahkemeye getirildi. Metan gazı tespit anında sensörlerin verdiği alarm sesi ve titreşimi mahkemeye dinleten Soylu, olay müşteki avukatlarının soru üzerine olay gününde de 4 adet gaz ölçüm cihazı ve sensörün ilgili çalışanlara dağıtıldığı ve teslim alındığına dair kayıtların olduğunu kaydetti.
Uyarı cihazlarının mahkeme heyetine gösterilmesinin ardından ise toplanarak, adliye dışına çıkarıldı. Gazeteciler, adliyeden çıkarıldığı esnada cihazları görüntülemek istedi. Cihazların bulunduğu kutuyu taşıyan görevlinin, gazetecilerin görüntü almasını önlemek amacıyla sürekli yön değiştirmesi dikkat çekti. Cihaz Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait bir araca konularak, kuruma götürüldü.

Ses kaydına savunma yapmadılar
Avukatların ses kayıtlarıyla ilgili sorusuna ise Soylu, "Kayıtlarda ne denildiği tam olarak anlaşılmıyor. Ayrıca sadece telefon görüşmesinin önü arkası alınmadan sadece belli bir bölümün dinletilmesiyle genelleme yapılmamalı" şeklinde konuştu.
Balık ziyafeti için aceleci davrandıklarını iddia etti
Sanık avukatları maden işçilerinin olay günü yaşananlarla ilgili verdiği ifadelerde balık ziyafeti planladıklarını ve balık yemek için erkenden ocağa girerek, hızlı ve aceleci bir şekilde işlerini yapmaya çalıştıklarını iddia etti. Maden işçilerinin ifadelerini mahkeme heyetine hatırlatmak için tek tek okuyan sanık avukatları, hayatını kaybeden maden işçilerinin güvenlik tedbirlerini ihmal etmesi nedeniyle patlamanın meydana gelmiş olabileceğini ifade etti. Duruşmaya katılan 43 madencinin yakınları ise sanık avukatlarının savunmalarına tepki gösterdi

Ara karar verildi
MAra kararını açıklayan mahkeme heyeti, "muhtemel kastla öldürme" suçundan yargılanan sanıklar dönemin TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu, başmühendis Mehmet Tural’ın tutukluluk halinin devamına, "bilinçli taksirle öldürme" suçundan yargılanan ve önceki duruşmada tahliyelerine karar verilen kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman’ın ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı tedbir kararının devamına karar verdi.
Ailelerden tepki
Patlamada hayatını kaybeden madencilerin yakınları mahkeme sonunda ve adliye çıkışında ise sanıklara ve sanık avukatlarına tepki gösterdi. Madenci yakınları 2 yıldır mahkemenin devam ettiğini belirterek, olayın sorumlularının cezalandırılmasını istedi.
Müşteki avukatlarından basın açıklaması
Müşteki avukatları ise adliye çıkışında, faciada hayatını kaybeden madencilerin isimlerinin yer aldığı afişi açarak, basın açıklaması yaptı. Avukat Melike Polat, ses kayıtlarında, benzer olaylarda maden ocağındaki devre kesicilerin çalışmadığını, elektriklerin kesilmediğini, çalışmanın durdurulmadığı, işçilerin tahliye edilmediği gibi konuların net bir şekilde ortaya çıktığını ifade etti. Polat, sanık Volkan Soylu’nun talebi üzerine maske kullanımının gösterilmesi ile ocakta kullanılan gaz ölçüm ve uyarı sistemlerin gösterilmesini şov olarak niteledi. Avukat Polat, madencilerin balık yaptığı yönündeki iddialarla ilgili ise suçun hayatını kaybeden madencilerin üzerine atılmak istendiğini ifade etti.
Dava dosyasının, esas hakkında mütalaa hazırlanmak üzere savcılığa gönderilmesini de kararlaştıran heyet, duruşmayı 13 Aralık’a erteledi.
TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen maden faciasında 43 işçi hayatını kaybederken 9 madenci de yaralanmıştı. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı. Zanlılardan Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu ve başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış, 4 kişiye adli kontrol hükümleri uygulanmış, zanlılardan 3’ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9’u savcılık sorgularının ardından salıverilmişti. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında ise soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti. Hazırlanan savculuk iddianamesinde ise tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "muhtemel kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050’şer yıla kadar, 4 kez "muhtemel kastla yaralama" suçundan da 4 yıl 16 aydan 12’şer yıla kadar hapis cezası talep edilmiş, 4 sanık hakkında iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062’şer yıla kadar hapis cezası talebinde bulunulmuştu.
İddianamede diğer 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Doğa Eczanesi
Doğa Eczanesi
Adres

100. Yıl Mahallesi, Karabük Kastamonu Yolu Üstü Sokak No:59/D Merkez / Karabük

Telefon

(370) 502-0052

Ömür Eczanesi
Ömür Eczanesi
Adres

Bayır Mahalle Kemal Günes Caddesi No:167/A Karabük

Telefon

(370) 424-5714

Cemal Mızrak Eczanesi
Cemal Mızrak Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, Esendere Sokak No:14/1 Safranbolu-Karabük

Telefon

(370) 725-2547

Yeni Zümrüt Eczanesi
Yeni Zümrüt Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi, Doruk Sokak, No:8/B Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4500