Kurtoğlu: “Hangi sendika üyesi olursa olsun tüm idarecileri toplantıya davet ediyoruz”
Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu 14 Mart 2014 tarihinde yürürlüğe giren Milli eğitim temel kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunla eğitim ve çalışanların kazanılmış olan haklarının elinden alındığını söyledi.
Kurtoğlu bu konu ile ilgili 4 Haziran 2014 tarihinde saat 17.30’da Karabük Öğretmeni Evinde bir toplantı yapılacağını belirterek, hangi sendika üyesi olursa olsun tüm idarecileri toplantıya davet ettiğini söyledi
Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu konu ile ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bilindiği gibi 14 Mart 2014 tarih ve 28941 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6528 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la eğitim çalışanlarının bu güne kadar kazanılmış olan tüm idarecilik hakları ben yaptım oldu anlayışlı ile anayasal güvenceye sahip olmasına rağmen ellerinden alınmıştır. Bize göre kamu çalışanlarını marabalaştırarak taşeron elaman durumuna düşürmekten, insanların özgür iradelerini kendi çıkarları doğrultusunda zincire vurmaktan ve iktidara sahip olan siyasi irade kim olursa olsun ona hizmet ettirmekten başka sonuca yol açmayacak olan bu değişiklik; ülkemizde zaten kimin ne yaptığı kimse tarafından bilinemez duruma getirilen eğitim-öğretimi hepten kaosa sürükleyecek, eğitim çalışanlarını ya köleliğe razı olacaksınız yada başka kapıya gideceksiniz durumuna düşürecektir. Türk Eğitim-Sen in çabaları ile AYM ne taşınan bu kanunun AYM de görüşülmeye başlaması, iptali konusunda bizleri umutlandırmakta ve demokratik ülkelerde ben dedim oldu anlayışına gereken cevabın hukuk yolu ile verilebileceğini düşündürmektedir. Kamu çalışma hayatında çalışanların haklarının gaspı anlamına gelecek bu uygulamaya karşı hakları gasp edilen idarecilerimizin görüşlerini almak ve mahkeme süreci tamamlanana kadar neler yapılabileceğini görüşmek üzere sendikalı sendikasız yada hangi sendika üyesi olursa olsun tüm idareci arkadaşlarımızı Karabük Öğretmen Evinde 04-06-201 Çarşamba günü saat 17.30 görüş alışverişine davet ettik. Bütün bunlara ilaveten kamu oyunun ve eğitim çalışanlarının şunları da bilmesini isteriz ki:
Şube müdürlüğü atamaları yakın zamanda iptal edilecek. Neden? Çünkü, anlamsız, mantıksız bir çerçeve yönetmeliğe göre yapılan işlemlerin hukuki himaye görmesi mümkün değildi. Sonunda açtığımız dava ile görevde yükselme çerçeve yönetmeliğinin yürütmesi durduruldu. Önümüzdeki günlerde MEB’in bu çerçeve yönetmeliğe göre hazırladığı yönetmeliğin de yürütmesi durdurulacak.
Bu ikazları Türk Eğitim Sen olarak daha önce de yapmış, bile bile lades denilmemesini istemiştik. Şimdi ne olacak? 1700 şube müdürünün ataması yargı kararına göre yeniden yapılacak. Bu kadar insana yazık değil mi? Bunca insanın ataması iptal edildiğinde, bu sorumluluğu kimler taşıyacak? Tam bir kaos yaşanacak.
Benzeri problemleri okul yöneticilerinin görevlendirmelerinde yaşamak istemiyoruz. Şayet Anayasa Mahkemesi iptal etmezse ki, iptal edilmesi kuvvetle muhtemeldir. MEB’e bağlı okul ve kurumlarda yapılacak yönetici görevlendirilmesi ciddi kriterlere bağlanmalı, mevcut yöneticilerin kazanılmış hakları korunmalıdır. Kanunun uygulanması keyfi olamaz. Her ne kadar kanun görevlendirme yetkisini il M.E.M ve Valiliklere bırakmış da olsa, bu yetkinin açıklanamaz bir şekilde kullanılması mümkün değildir. Hukuk devletlerinde yetki mutlak değildir, kullanılan yetkinin gerekçelerinin de, yargı karşısında açıklanabilir olması gerekmektedir.
DMK’nın 76 Maddesine göre bakan yetkisinde olan pek çok uygulama iptal edilmiştir. Valilerin 5442 8 C maddesine göre yaptıkları bir çok uygulama da yargıdan dönmüştür. Halbuki bu maddeler bakanlara ve valilere yetki tanımaktadır. Buna rağmen, yargı, bu yetkinin neye dayanılarak kullanıldığını sormakta, idare tarafından tatmin edici açıklamalar yapılamaması halinde, iptal kararları vermektedir. Bu konuda örnek yüzlerce örnek dava bulunmaktadır.
Bu sebeplerle MEB çıkaracağı yönetmelikte, hukukun temel ilkelerini, daha önce yaşanmış benzeri olayları göz önüne almak ve buna göre yönetmelik yayınlamak zorundadır. Bir yandaş sendikanın, ahlaksızca yaptığı propaganda herkesin malumudur, bu ahlaksız sendikanın kapısını çalmadığı, tehdit etmediği yönetici neredeyse kalmamıştır. Yöneticilik sözü vermediği öğretmen de bulunmamaktadır.
Bu ahlaksız sendikanın oltasına takılan, pek çok yönetici olduğunu da yakından biliyor ve bunları çok yakından takip ediyoruz. Bunlar kayıtlarda mevcuttur. Bu sendikanın genel merkezinden yönetici atamada resmi olarak oluşturulan ve MEB’e resmen teklif edilen kriterler var mıdır? Bunları bilmiyoruz, varsa ne zaman göndermişler, açıklasınlar biz de öğrenelim. Gaz almak için birkaç şube başkanı ve yöneticinin açıklamasından bahsetmiyoruz, resmi tekliflerini öğrenmek istiyoruz. Türk Eğitim Sen bu kriterleri tespit etmiş ve MEB’e resmen iletmiş ve kamu oyu ile de paylaşmıştır.
Bundan sonra yaşanacak, tüm olayların sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığına aittir. Bu yandaş, yalaka sendikanın sorumluluğu ise hiçbir şey ile giderilemeyecek kadar ağırdır. Dileriz Allahtan, bu yaptıkları ahlaksızlıklar, en kısa zamanda burunlarından fitil fitil gelsin. İnsanları aldatan, onları satın almak için her yolu mubah gören, toplumu bozan bu insanlar yaptıklarının bedelini er veya geç ödeyeceklerdir. Şahsiyetlerini pazarlayanlara da Allah akıl, izan versin.
MEB’de yeni kaoslar yaşanmasını istemiyoruz. Türk Eğitim Sen’in resmi teklifi açıktır, bu taleplerimizin hayata geçmesini istiyor ve bekliyoruz” dedi
Recep Uçar: “İç sahada 3-0 gibi net skorla güzel galibiyet aldık”
Çaykur Rizespor Teknik Direktörü Recep Uçar, Eyüpspor karşısında 3-0 gibi net bir skorla galibiyet aldıklarını söyledi.
Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Çaykur Rizespor sahasında karşılaştığı Eyüpspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından Çaykur Rizespo Teknik Direktörü Recep Uçar düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Güzel bir galibiyet aldıklarını dile getiren Uçar, "Ekip olarak seyircimizin önünde oynayacağımız ilk maç olduğu için çok heyecanlıydık ve kazanmak istiyorduk. Burada bundan sonra oynanan bütün maçlarda kolay kaybetmek istemiyorduk. Baktığımızda da bugün itibarıyla 3 golle güzel bir galibiyet alan futbolcularımı yürekten kutluyorum. Bugün bu yağmurda buraya gelen taraftarlarımızı, evlerine mutlu gönderdiğimiz için de ayrıca kendi adıma mutluyum. Bu galibiyeti de geldiğimiz ilk günden beri bizi evimizde hissettiren, inanılmaz destek olan başkanımıza, yönetim kurulumuza, bütün kulüp çalışanlarımıza; bugün stada gelerek destek veren veyahut da kalbi bizde atan, televizyon başındaki bütün Rize taraftarlarına armağan ediyorum. İnşallah devamını getiririz. Baskılı bir oyun oynamak istiyorduk. İlk 10 dakika rakip bizden biraz daha fazla oyunu kontrol etti. Sonraki bölümde biz ön alan baskılarını biraz daha iyi yapıp, oyunun kontrolünü aldığımızı düşünüyorum. İlk yarının sonuna geldiğimizde de o bölümde Ali Sowe, Rak-Sakyi ve Mithat’la bulduğumuz pozisyonları değerlendirebilsek belki erken gol bulabilirdik. Bulamadık ama belki oyunumuzun karşılığını ilk yarının sonlarına doğru bulduğumuz penaltıyı Qazim’la değerlendirerek 1-0 içeriye girdik" ifadelerini kullandı.
İkinci yarıya da baskılı başladıklarını ifade eden Recep Uçar, "55’lerde korner organizasyonunda Samet’le bulduğumuz golle 2-0 öne geçtik. Sonraki bölümde rakip daha risk aldı. Biz biraz daha kontrollü kaldık ama o bölümde de ciddi geçişler bulduk. 80’lerde de Ali Sowe ile 3’ü bulduktan sonra oyun bizim adımıza daha rahatladı. Ali Sowe’un 3. golü atması hem kendisi açısından hem de takımımız açısından bizi rahatlatan bir goldü. Onun da çok ihtiyacı vardı. Takımın da çok ihtiyacı vardı. Belki Ali’nin bu gole takımdan daha fazla ihtiyacı vardı. Son bölümde de ciddi geçişler bulduk ama değerlendiremedik. Final paslarını yapamadık. Genel anlamda iç sahada 3-0 gibi net bir skorla güzel bir galibiyet aldık. Ortaya koydukları mücadele, kazanma isteği, taktiksel sadakatten dolayı oyuncularımı tebrik ediyorum" diye konuştu.