Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Türk bilimci, ölümcül sineğin sırrını çözdü!

Sağlık Yayın: 03.05.2014 06:02
Yazar:

Yale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aksoy başkanlığındaki ekip, özellikle Afrika’da ölümcül uyku hastalığının taşıyıcısı olan çeçe sineğinin gen haritasını çıkardı

ABD’deki Yale Üniversitesi Biyolojik ve Biyomedikal Bilimler Bölümü Epidemiyoloji ve Mikrobiyal Hastalıklar Ana Bilim Dalı’nda görevli Türk bilim insanı Prof. Dr. Serap Aksoy başkanlığındaki 140 kişilik uluslararası ekip, 10 yıl süren araştırmalar sonucu, özellikle Afrika kıtasında ölümcül uyku hastalığının taşıyıcısı olan Çeçe sineğinin gen haritasını çıkarttı. Bu sayede Afrika’da insanlarda uyku, hayvanlarda ise nagana hastalığına sebep olan çeçe sineğinin mücadelesinde önemli bir ilerleme sağlanmış oldu. Afrika ve dünyanın birçok ülkesinden bilim insanlarının yer aldığı 140 kişilik bir ekiple 10 yıl süren bir çalışma neticesinde elde edilen bulgular prestijli bilim dergilerinden Science’de 24 Mart’ta yayınladı. Ayrıca ekibin düzenlediği sekiz ayrı çalışma PLOS dergi grubu tarafından “Tsetse Genome Biology” adı altında toplanan bir koleksiyonda, ilgili çalışmaların özetleri ise PLOS Neglected Tropical Diseases adlı dergide yayımlandı. Prof. Dr. Serap Aksoy, yaptığı açıklamada, çeçe sineklerinin sadece Afrika kıtasında yaşadıklarını ve özellikle kırsal yörelerde, taşıdıkları trypanosoma parazitinden dolayı insan ve hayvan sağlığını tehdit ettiklerini verdiklerini belirtti. 20. yüzyılın başlarında ve sonunda epidemilerde (salgın) yüz binlerce kişinin hayatını kaybettiği ifade eden Aksoy, şöyle devam etti: “Yani tedavi uygulanmadığı takdirde hastalık kesin öldürücü nitelikte. Halen 60 milyon kişi ise risk altında yaşamakta. Hayvanlarda görülen hastalıklar ise Afrika ekonomisine büyük zarar verirken, tarımın gelişmesine de engel oluyor. Henüz aşısı olmayan hastalığın, hem teşhisi hem de tedavi olanakları ise hem çok sınırlı hem de pahalı. Son 10 senede, özellikle Sudan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Angola ve Uganda’da görülen salgınların gelişmiş ülkeler tarafından bağışlanan ilaçlar sayesinde önlenebildiği biliniyor.” Çeçe sineğinin kontrolünde yeni ufuklar Aksoy, uyku hastalığının önlenmesinde, konak durumunda olan çeçe sineğinin kontrolünün hiç kuşkusuz önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Aksoy, “Araştırma ekibimizin elde ettiği gen haritası bilgileri sayesinde sineğin özellikle koku alma, görme, bağışıklık sistemi ve üreme fizyolojisinde rol oynayan önemli genler ve proteinler hakkında çok önemli bilgiler edinilmiş durumda. Bu bulgular ışığında çeçe sineği mücadelesinde yeni tuzaklar ve daha etkili hedef yerleri geliştirilebilir” diye konuştu. Anne çeçe sineği yavrusunu sütle besliyor Sineğin çoğalmasında görülen ilginç üreme şekli ile ilgili birçok yeni gen de keşfedildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Serap Aksoy, “Anne sinek, adeta memelilerde olduğu gibi rahminde süt bezinden salgılanan süt ile yavrusunu beslemekte ve her 10 günde bir sadece bir yavru doğurmakta. Dolayısıyla bir dişi sinek 3-4 aylık yaşantısı boyunca ancak 8-10 yavru üretmekte” dedi. Aksoy, süt protein genlerini tespit ederek, hamilelik süresince bu salgıların nasıl gerçekleştiği konusunda da yeni bilgilere ulaştıklarını kaydetti. Bu bulguların çeçe sineği mücadelesinde önemli bir potansiyel vaat ettiğini belirten Aksoy, proteinlerin salgılanması önlendiğinde, dişi sineğin üreme kapasitesinin çok azaldığını vurguladı. Aksoy, tespit edilen tükürük bezi ve bağırsak proteinleri sayesinde özellikle hayvanlarda aşı geliştirilebileceğini belirtti. 10 milyon dolara mal oldu 2000’li yılların başında Dünya Sağlık Örgütünün yardımı ile Prof. Aksoy öncülüğünde başlatılan çalışma daha sonra “International Glossina Genome Initiative” adı verilen bir yapılanmayla yaklaşık 10 milyon dolara mal oldu. Çalışmalar çeçe sineği genomunun 366 milyon genetik harften oluştuğunu ve insan genomunun yüzde 10’u kadar büyüklükte olduğunu gösterdi.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Teknoloji ile buluşan kütüphanede okurlar tarihe yolculuk yapıyor

Eğitim Yayın: 01.05.2024 00:00
İhlas Haber Ajansı
Teknoloji ile buluşan kütüphanede okurlar tarihe yolculuk yapıyor

Çorum’da yapay zeka ve ’VR’ gözlüklerle buluşturulan halk kütüphanesini ziyaret eden okurlar, yapay zeka sayesinde yazarların hayatlarına şahit olabilirken ve büyük sanat eserlerini de 3 boyutlu olarak inceleme fırsatı buluyor.

Çorum İl Halk Kütüphanesi, “Akıllı Kitap Teknolojisi” ile buluştu. Kütüphanedeki akıllı cihazlar ve “VR” gözlükleri kullanan okurlar, yazarları yakından görüyor, onlara sesli ve yazılı olarak sordukları sorulara yapay zeka ile cevap alabiliyor. Gözlükler sayesinde dünyaca ünlü ressamların eserlerini 3 boyutlu olarak görme fırsatı bulan okurlar, akıllı kitaplarda yer alan eğitimler sayesinde de kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Kütüphaneye gelen vatandaşlar teknoloji sayesinde önemli bilgiler edindiklerini söyledi.

İl Halk Kütüphanesi Müdürü Galip Çağatay Kayan, dünyada ilk kez yerli yazılımcı ve yayıncılar tarafından geliştirilen “akıllı kitap teknolojisi” sayesinde artık okurların, il halk kütüphanesinden aldıkları referans kodları ve kütüphanede yer alan ayaklı panodaki kod sayesinde dijital üyelik oluşturabildiğini söyledi.

Okurların yazarları yakından görerek, onlarla konuşabildiğini, kitaplarını okuyup, istedikleri takdirde sesli olarak dinleyebildiklerini anlatan Kayan, “Ayrıca bu sayede okurlar yazarların, hayatlarına dair nesneleri, yapıları ve anları 3 boyutlu olarak sanal gerçeklik ortamında görebiliyorlar. Sistem sayesinde kullanıcılar isterlerse burada özel hocalar tarafından hazırlanan eğitimleri izleyebiliyor ve resim galerisi sayesinde dünyaca meşhur birçok resmi yapay zeka sayesinde o resimlerin içerisindeymiş gibi gerçekçi bir şekilde deneyimleyebiliyor” dedi.

Yalnızca kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet veren teknoloji tüm kullanıcıların sistemin tüm eğitici ve yenilikçi özelliklerini kullanabildiğini açıklayan Kayan, “Telefon doğrulaması ve kişiye özel üyelikle çalışan sistem. Aynı zamanda yılda üç kez yeni teknolojilerle güncellenerek kullanıcılara sürekli gelişen bir deneyim sunuyor. Teknoloji şu anda İl Halk Kütüphaneleri ve Rami Kütüphanesinde kullanılıyor” diye konuştu.

Akıllı kitap teknolojisini deneyimleyen Derya Ersoy ise “Çok sevdiğim yazarların eserlerini yakından inceleme fırsatı buldum. Daha önce kütüphanelere sadece ders çalışmak için geliyordum, sadece ders çalışmak için gelindiğini düşünüyordum. Ama uygulama sayesinde hem edebiyat hem sanat tarihine yolculuk yaptım. Bu fırsatı veren İl Halk Kütüphanesi yetkilerine teşekkür ederim” şeklinde konuştu.