blank
Karabük Postası tarafından
03 Eylül, 2023 15:36 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

TÜMÜLÜS KADERİNE TERK EDİLMİŞ

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Safranbolu’ya, Türkiye’nin arkeolojik, tarihi ve kültürel zenginliklerine bir yenisini daha kazandırmak için Büyük Göztepe Tümülüsü’nün (yapay tepecik, mezar yapısı) kazı çalışmaları 2011 yılında başlatılmıştı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan izinle Valilik organizasyonunda gerçekleştirilen kazı çalışmaları, Frig dönemine tarihlenen tümülüsün Safranbolu’ya yeni bir destinasyon merkezi olacağı haberi 2021 yılında özellikle ulusal basında büyük yankı uyandırmıştı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Karabük Valiliği, Karabük Üniversitesi (KBÜ), Safranbolu Kaymakamlığı ve Safranbolu Belediye Başkanlığı’nın ortaklığında 2011 yılından itibaren aralıklarla yapılan kazılarda kent tarihi milattan önce 7. yüzyıla kadar indiği duyuruldu. Bu kazılar neticesinde, Frig dönemine ait olduğu belirlenen tümülüsün içerisinden 17 mezar, iskeletler, gömülene ait olduğu düşünülen eşyalar ve ölümden sonra hayat için kendisine armağan edilen hediyelerin bulunduğu bildirildi.

Büyük Göztepe Tümülüsü’ndeki kazı çalışmaları ilk olarak Karadeniz Ereğlisi Müze Müdürlüğü, sonra Kastamonu Müzesi Müdürlüğü ardından da Bartın Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nün idaresinde gerçekleşti. İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri tarafından Tümülüs üzerinde jeoelektrik ve jeoradar çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalar ile beş ayrı konumda elde edilen tespitler sonucu kazı çalışmaları belli aralıklarla 2017 yılına kadar devam etti. Çoğu zaman ödenek sıkıntısı sebebiyle kazı çalışmalarına ara verildi.

FRİG DÖNEMİ GİZEMİNİ KORUYOR

Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı’nın özellikle Safranbolulu iş insanı Şefik Dizdar’ın destekleriyle üstü kapatılan kazı alanının yaklaşık 25 metre yüksekliğe sahip toprak dolgusu yarılarak açığa çıkarılmış, üstüde proje esaslarına göre yaklaşık üç yıl önce çatı örtüsü ile kapatılmıştı.

Bartın Üniversitesi’nde Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şahin Yıldırım’ın “Geçmişten Günümüze Bir Yanılsama: Büyük Göztepe Tümülüsü” adlı makalesinde, Tümülüsün defineciler tarafından delik deşik edildiği öğrenildi. Burada açılan çok sayıda tünelden bir tanesinin de çökmesi nedeniyle tıkanmış olduğu yer almıştı. Çökmeler olmaması için alan genişletilerek büyük bir açıklık sağlanmıştı. Tümülüsün zirvesinde ve yamaçlarında yaklaşık 100 metrekarelik alanda toplamda 17 mezar ve bu mezarların içinde de 24 insan iskeleti ortaya çıktığı belirtildi. İskeletler üzerinde yapılan paleodemografik analizler ise Orta Bizans Çağı’nda gömülen bu kişilerin ağır iş gücü gerektiren işlerde çalıştıklarını ve genel sağlıklarının çok iyi olmadığını bildirmişti. Tümülüsün kırık taşlardan meydana getirilmiş kalın dış çemberi, çember içinde yer alan arı kovanı formlu tholosun (mezar yapısı) define arayıcıları tarafından tahrip edildiği, ortaya çıkarılan mezar odası ve çevresinde 6 ana tünel, 11 bağlantılı koridor şeklinde defineci tüneli zarar vermişti. Mezara 47 metre boyunca uzanan ve tümülüsün dış çemberinden başlayan tünel ise en büyük zararı verdiği özellikle vurgulandı. Arıkovanı biçimli mezar içerisinden seramik parçalar arasından bizzat ilgi çeken yonca ağızlı bir kap, Gordion höyükleri ve tarihlemelerine işaret etti. Perdahlı, kırmızı renkli gövde üzerine siyah bordür süslemeli, üç adet pişmiş toprak parçası tarihlendirmeyi Orta Frig Dönemi’ne kadar indirgedi. Makaleye yansıyan ve belki de tarihi yanıltabilecek kaçak kazıların olması yıllarca soyulduğumuzu gözler önüne serdi. Tümülüs’ün tarihlendirilmesinde önem taşıyan seramik parçalarının gün ışığına çıkardığı Frig Dönemi ise günümüzde hala gizemini korumaya devam ediyor.

PROJE YARIM KALDI

Büyük Göztepe Tümülüsü için hazırlanan proje doğrultusunda Frig döneminin yaşantısı, etnografyası, yeme-içme kültürü özel görsellerle animasyon olarak hazırlanarak, arkeopark alanında Tümülüs de kısa zamanda ziyarete açılacaktı. Ancak, arkeolojik açıdan büyük öneme sahip Tümülüs, kaderine terk edilmiş ve Frig dönemine ait tüm kalıntılar Karabük’te bir müze olmadığı için sergilenememişti. Tümülüs halka açılamadığı için gizemli tarihini hala korumaya devam ediyor. Şu günlerde ise kazı alanında bulunan Tümülüsün şantiye tabelasına bağlanan cılız bir at gelenleri karşılıyor. Bilimsel çalışmaların sona erdiği ve yarım kalan projesi ile Dünya Miras Kenti Safranbolu’ya yakışmayan görüntüsü üzüntü veriyor.

TÜMÜLÜS’TE ESRARENGİZ AT  

Tümülüsler, insanlar tarafından mezar olarak kullanılan, yuvarlak ve tepelik şekilde yapılmış höyüklerdir. Safranbolu’da bulunan tümülüsler, ilçenin tarihine ve kültürel mirasına ışık tutacak önemli kalıntılar barındırmaktadır. Bu nedenle, buradaki kazı çalışmaları arkeologlar ve tarihçiler tarafından büyük bir heyecanla takip edilmekteydi. Frig dönemi ve Tümülüs hakkında herhangi bir kitap basılmadı. Bugün Arkeopark olarak düşünülen alanda, sadece sahipsiz bir atın otladığı görülüyor.

Tümülüs hakkında görüşlerini aldığımız bir vatandaş ise: “Son zamanlarda yaşanan bazı sorunlar nedeniyle kazı çalışmaları durdurulmuş olabilir. Finansal zorluklar veya altyapı eksiklikleri, bu kazı çalışmalarının sürdürülmesini imkânsız hale getiren faktörler arasında yer alabiliyor. Bu durum, hem bölge halkı hem de arkeoloji alanında uzmanlaşmış kişiler arasında büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Safranbolu’nun tarihini ve kültürünü anlamak için gerekli olan bu kazı çalışmalarının yarıda bırakılması, gelecek nesillerin bu zenginliği tam olarak keşfedememesine neden olacak. Bu konuda yetkililerin daha fazla destek sağlaması ve gerekli önlemleri alarak kazı çalışmalarını tamamlaması gerekir. Safranbolu’nun tümülüsleri, sadece yerel halkın değil, tüm Türkiye’nin ve dünyanın tarihine ışık tutacak önemli birer miras olarak korunmalıdır. Safranbolu’daki tümülüsler, ilçenin kültürel kimliğinin bir parçasıdır ve bu zenginliklerin tam anlamıyla ortaya çıkarılması için kazı çalışmalarının başarıyla tamamlanması gerekmektedir. Bir de bakıyorsunuz sahipsiz bir at buradaki şantiye tabelasına bağlanmış. İnsanın içini burkuyor” dedi.

Tümülüs’te görüntülenen atın, oradan alınıp bakımının yapılması için Safranbolu hayvan barınağına bilgi verildi. Yetkililerin kısa sürede ulaştıkları tümülüste bağlı bir atın olmadığı ancak barınağın bu cılız at için birkaç kez daha arandığı belirtildi. (Esra Oğuzkağan Özkan)

blank
blank
Haber Merkezi tarafından
20 Ocak, 2025 13:25 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Kocaali’den Bartın’a Uzanan Raylar KARDEMİR’den

Kocaali’den Bartın’a uzanacak çift hatlı demiryolu projesi için çalışmalar hız kazandı. Yaklaşık 200 kilometre uzunluğundaki hat, Kocaali, Akçakoca, Alaplı, Ereğli, Çaycuma ve Bartın güzergahlarını kapsayacak. Proje kapsamında kullanılacak demiryolu raylarının Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları A.Ş. (KARDEMİR) tarafından tedarik edileceği açıklandı.

Kocaali, Akçakoca, Alaplı, Ereğli, Çaycuma ve Bartın güzergahını kapsayan, yaklaşık 200 kilometre uzunluğundaki çift hatlı demiryolu projesi için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Bölgeyi stratejik bir taşımacılık ağına dönüştürmesi beklenen bu projenin rayları, Karabük Demir Çelik Fabrikaları A.Ş. (KARDEMİR) tarafından üretilecek.

Adapazarı-Karasu Limanı Demiryolu Projesi’nin 65 kilometrelik kısmına entegre edilecek olan bu hat, Karadeniz’in önemli limanları ile ulusal demiryolu ağı arasında bağlantı kuracak. Karabük-Zonguldak ve Ankara-İstanbul demiryolu hatlarıyla entegre edilecek proje sayesinde Ereğli Demir Çelik ve Karabük Demir Çelik fabrikalarının ihtiyaç duyduğu demir cevheri, kömür ve diğer hammaddeler, Marmara Bölgesi’ne en ekonomik şekilde ulaştırılabilecek.

İSTANBUL BOĞAZI’NDAKİ TRAFİK AZALACAK
Proje, Karadeniz Havzası’ndan gelen yüklerin Karasu, Ereğli, Filyos ve Bartın limanları üzerinden Anadolu’ya taşınmasını sağlayarak İstanbul Boğazı üzerindeki yük trafiğinin azaltılmasına da katkıda bulunacak. Bu sayede, hem bölgesel hem de ulusal düzeyde ekonomik ve lojistik avantajlar sağlanacak.

KARABÜK EKONOMİSİNE BÜYÜK KATKI
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç, projenin Karabük için stratejik önem taşıdığını belirtti. Keskinkılıç, “Bu proje sayesinde limanlar arasında güçlü bir lojistik hat kurulacak. Karabük, bu projeden büyük avantaj sağlayacak. Ayrıca, bu hattın raylarının KARDEMİR’den alınması, yerli üretimin ve istihdamın desteklenmesi açısından da büyük önem taşıyor” dedi.

Bölgenin ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynayacak olan çift hatlı demiryolu projesinin, yük taşımacılığını kolaylaştırması ve sanayi bölgelerinin limanlarla bağlantısını güçlendirmesi bekleniyor. Proje tamamlandığında, Türkiye’nin demiryolu taşımacılığı altyapısına yeni bir soluk kazandırması hedefleniyor.(Nurettin Acar)

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.