Karabük Postası tarafından
04 Eylül, 2021 13:08 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’da Kadın Üretici Pazarı Açıldı

Ürettiği ürünleri pazarda satan 90 santim boyundaki kadın enerjisiyle çevresine örnek oluyor Safranbolu ilçesinde sadece kadınların kendi ürünlerini satabilecekleri Kadın Üretici Pazarının açılışı gerçekleştirildi. Kurs eğitimlerinin ardından ürettiği ürünleri pazarda satmaya çalışan 90 santimetre boyundaki Fatma Karadeniz (54) pozitif enerjisiyle çevresine örnek oluyor. Belediye Başkanı Elif Köse’nin girişimleri ile uzun zamandır planlanan ve sadece kadınların kendi ürettikleri ürünleri satabilecekleri Kadın Üretici Pazarı hizmete açıldı. Yenimahalle, Somuncu Baba Sokak’ta bulunan pazar alanındaki açılışa Safranbolu Kaymakamı Mehmet Türköz, Belediye Başkanı Elif Köse, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, CHP Karabük İl Başkanı Abdullah Çakır ve çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Elif Köse, uzun zamandır hayalini kurdukları pazarın açılışını gerçekleştirdikleri için çok mutlu olduğunu söyledi. Köse, “Kadınlarımız hayatımızın her alanında var oluyorlar ama toplumsal eşitlik konusu henüz ülkemizde yeterli seviyede olmadığı için biz kadınlarımıza pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Kadınlarımız çünkü her alanda hak ettiği değeri bulamıyorlar. Bizde onlara pozitif ayrımcılık yaparak değerlerini bulmayı sağlamaya çalışıyoruz” dedi. Pazara çok büyük ilgi olduğunu ifade eden Köse, “SAKEM kurslarımızda kadınlar her sene bu kurslara gittiler. Bir takım hobileri öğrendiler ve yaptılar. Evleri doldu, taştı. Sürekli bana soruyorlardı. Bunları satacak fırsatımız yok. Herkesin bir dükkan açma şansı da yok. Evimizdeki bu ürünleri değerlendirmek için bize bir fırsat verin dediler. Kendi üretimlerini yapan el, emeği olan kadınlarımıza çağrıda bulunduk. Gelin hep beraber kadın üretici pazarı kuralım diye. Bu pazarımıza çok büyük bir ilgi oldu. Yaklaşık olarak pazarda 200’e yakın kadınımız kendi ürettiği ürünleri satıyor” dedi. Başkan Köse, ayrıca açılışı yapılan pazarın sürdürülebilir olması gerektiğinin önemli olduğunu aktardı. Safranbolu ilçesinde yaşayan ve 90 santim boyu ile pazarın en kısa kadını olan 54 yaşındaki Fatma Karadeniz pozitif enerjisiyle çevresine örnek oluyor. 3 yıl boyunca gittiği kurslarda aldığı eğitimle yaptığı ürünleri satmak için pazardaki yerini alan Karadeniz, “El işi yapmayı ve gezmeyi çok seviyorum. Kurslara katılmayı seviyorum ve her kursa katılmayı istiyorum. Böylece tezgah açtım. Mutluyum. Takılarım var, el işlerimiz var. Safran çiçeklerimiz, küçük panolarımız ve çantalarımız var. Arkadaşlarla birlikte yapıyoruz hocalarımızın sayesinde. Bilgi edinmeyi ve öğrenmeyi çok seviyorum” diye konuştu. Pazarın açılışı ile kendilerine imkan tanıyan Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse’ye teşekkür eden Karadeniz, SAKEM’de değişik kurslara katılmayı ve aktif olmayı çok sevdiğini belirtti. Pozitif enerjisi ile çevresi tarafından sevildiğini söyleyen Karadeniz, “Hiçbir sıkıntı yaşamıyorum. Gayet mutluyum kendimle. Böyle bir insanım işte. Rabbim bana böyle bir kader vermiş” ifadelerini kullandı. 12 yıllık kurumsal bir şirkette çalıştıktan sonra kendisini hobilerine adayan Şerife Sağdıç ise ürettikleri ürünleri pazarda satıp geliriyle sokak hayvanlarına mama alıyor. blank

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Berkay Doğan tarafından
26 Haziran, 2025 14:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öz Sağlık-İş, Kamu Çerçeve Protokolü’nü açıkladı

Hak-İş Konfederasyonu, aylardır süren Kamu Çerçeve Protokolü görüşmelerine ilişkin bir bildiri yayımlayarak, TÜHİS tarafından sunulan teklifin kabul edilemez olduğunu ve çalışanların taleplerinin karşılanması gerektiğini kamuoyuyla paylaştı.

Karabük’te Hak-İş Konfederasyonu kamu çerçeve protokolünü Öz Sağlık-İş Sendikası Şube Başkanı Damla Yılmaz Ekemen Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.

Başkan Damla Yılmaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Bizler HAK-İŞ’li emekçiler olarak, aylar önce başlayan Kamu Çerçeve Protokolü sürecini umutla ve sabırla takip ettik. Bu sürecin, emeğimizin karşılığını alacağımız, geçim derdimize çare olacak bir toplu sözleşmeyle sonuçlanmasını bekledik.

HAK-İŞ olarak: Yevmiyeler arasındaki yürürlük süresinden kaynaklı farklılıkların giderilmesini,

Ücretlerde yaşanan gerilemenin telafi edilmesi için taban ücretin 1.800 TL’ye çıkarılmasını,

İşe yeni başlayanlarla tecrübeli işçiler arasında farklılık olması için kıdem zammının ücrete eklenmesini,  -Birinci yılın ilk altı ayı için ise %50 oranında zam yapılmasını talep ettik.

Ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen, geldiğimiz noktada TÜHİS’in sunduğu teklif ne yazık ki bizleri hayal kırıklığına uğrattı. TÜHİS; birinci altı ay için %16’lık bir zam teklifi sundu. Ancak ilk beş ayda gerçekleşen enflasyon şimdiden %15’e ulaşmış durumda. Yani teklif edilen bu zam, daha cebimize girmeden neredeyse kaybolmuş durumda.

Bu nedenle, TÜHİS tarafından sunulan artış oranlarının, bizlerin içinde bulunduğu ekonomik koşulları ve geçim mücadelesini yansıtmadığını düşünüyoruz.

HAK-İŞ olarak bu teklifi bu haliyle müzakere etmeyi uygun bulmadığımızı açıkça ifade ettik.

Yüksek enflasyon, artan kira ve temel ihtiyaç fiyatları ortadayken;  Alım gücümüz her geçen gün düşerken;  Biz hâlâ aylardır sözleşmenin sonuçlanmasını bekliyoruz.  

Hükümet Yetkililerimiz tarafından yapılan açıklamalarda ülkemizin büyüdüğü, üretimin arttığı, zor dönemin geride kaldığı ifade ediliyor. Bu gelişmeler biz emekçilere umut veriyor, ancak bu olumlu tabloyu kendi hayatlarımızda yeterince hissedemiyoruz.

Bizler, emeğiyle geçinen insanlar olarak sadece adil bir ücret, insanca yaşam ve büyümeden hakkettiğimiz payı talep ediyoruz. Biz yeni ve daha kapsayıcı, taleplerimizi ve beklentilerimizi karşılayacak, mağduriyetlerimizi giderecek bir teklifin sunulmasını talep ediyoruz. Beklentimiz, çalışanı merkeze alan, geçim koşullarını gözeten adil bir teklifin ortaya konmasıdır.

HAK-İŞ’li emekçiler olarak bizler emeğimizin hakkını istiyoruz. Türkiye büyürken, emeğin payı küçülmesin diyoruz. Gelir adaletinin sağlanmasını ve toplu sözleşmenin bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz.

Yetkililer, sürecin devam ettiğini ve yeni bir teklif üzerinde çalışıldığını iletti. Yeni teklifin bir an önce verilmesini istiyoruz. Bizler ülkemizin birliği, refahı ve kalkınması için fedakârca çalışmaya devam edeceğiz. Ama bizler, HAK-İŞ’li emekçiler olarak bugün meydanlardan güçlü bir şekilde sesleniyoruz:  Bu süreç daha fazla uzamamalı! Kamu işçisinin iradesi dikkate alınmalı!  Sunulacak yeni teklif, emekçilerin beklentisini karşılamalıdır!

HAK-İŞ olarak her zaman müzakereden, uzlaşıdan, sorunları masada çözmekten yanayız. Ülkemizin sorunlarına yenilerini eklemek, yeni kaos ve krizlerin yaşanmasını asla istemiyoruz. Ama unutulmasın ki Kamu Çerçeve Protokolündeki taleplerimiz ve beklentilerimiz karşılanmazsa, demokratik haklarımızı kullanmaktan da geri durmayacağımızı ifade ediyoruz. Refahımızı artırmayan, sorunlarımızı çözmeyen hiçbir teklife de evet demeyeceğiz. Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın dediği gibi: “İşçinin iradesi Kırmızı çizgimizdir.” Bu iradenin sonuna kadar takipçisi olacağız.

HAK-İŞ’li emekçiler olarak, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, yaşadığımız zorlu süreçler ve mağduriyetlerimiz göz önünde bulundurularak, Kamu Çerçeve Protokolü’nün bir an önce beklentilerimizi karşılayacak şekilde sonuçlandırılmasını beklediğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Yaşasın HAK-İŞ, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz."

Karabük’teki açıklamaya çok sayıda sendika üyesi ve sağlık çalışanı da katılarak destek verdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin