Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Haziran, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Rize’de kurbanlıklar alıcılarını bekliyor

Rize’de Kurban Bayramı’na sayılı günler kala hayvan pazarlarında hareketlilik başladı.
Ülke genelinde olduğu gibi Rize’de de Kurban Bayramı için hayvan pazarlarında yoğunluk sürüyor. Sabahın ilk ışıkları ile kurbanlık almak için hayvan pazarlarına gelen vatandaşlar, hayvan sahipleriyle yaptıkları sıkı pazarlığın ardından satın aldıkları kurbanlıkları araçlarına yükleyerek götürüyorlar. Bu yıl Büyükbaş hayvanlar 70 ile 200 bin TL’nin üstünde de alıcı buluyor. Rize Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Mehmet Rakıcı, kurban alınırken hayvanda salya, burun veya gözyaşı akıntısı olup olmadığına bakılması gerektiğini ifade etti.

“Kurban günü hayvanlar kesildiğinde belli hastalıklar barındırabilirler”
Kurban alırken hayvanda bulunan bazı özelliklere dikkat etmeleri konusunda vatandaşlara uyarıda bulunan Rize Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Mehmet Rakıcı, “Tesisimiz 5 bin kapasiteli bir alan. Şu ana kadar 2 bin 600 büyükbaş hayvan girişi sağlandı. Bundan sonrası da devam edecek. Tesise gelen hayvanların yaklaşık 1 ay önceden tesise alınması isteniyor. Biz 20 gün önceden alınmasını sağladık. Bundan sonra ki satış süreci boyunca da devam edecek. Öncelikle hayvan sağlığı açısından salya akıntısı, burun akıntısı, gözyaşı akıntısı gibi görüntüler varsa görevli veteriner ekiplere müracaat edebilirler. Kurban kesim esnasında etle ilgili bir sıkıntı çıkarsa onu da yine veteriner ekibi arkadaşlarımıza danışarak sağlıklı bir kurban kesmiş olurlar. Kurban günü hayvanlar kesildiğinde belli hastalıklar barındırabilirler. Gözle görünür olduğu zaman bir hastalık şüphesi olunca veterinere başvurulması gerekir” ifadelerini kullandı.

“Bizim hayvanlarımız yine ucuz”
Kurban fiyatlarının her yıl olduğu gibi bu yıl da arttığını ifade eden Sebahattin Haloğlu, “Biz Rize’ye memnuniyetle geliyoruz. Burada ki şartlarımız çok rahat. Hayvanlarımız da rahat ediyor. Burada ki şartlara gelince Rize halkı her zaman bizi koruyor. Bizde onları korumaya çalışıyoruz. Bu sene hayat şartlarının artmasıyla bizim yem girdilerimiz ve hayvanın taban fiyatı pahalandı. Bizim hayvanımız bazı gıdalar da ki gibi değil. Bizim hayvanlarımız yine ucuz. Vatandaşlar da ellerinden geldiğince hayvan almaya çalışıyorlar. Bizde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” dedi.

“Son güne kadar burada satış oluyor”
Fiyatlar hem hayvan sahiplerini hem de vatandaşları zorladığını belirten Dinçer Özdağ, “Gelen hayvanların durumu iyi. Fiyatlarda halkı biraz zorluyor. Bizleri de zorluyor. Hayvanlarımız Kars’tan, Ardahan’dan, Erzurum’dan geliyor. Hayvanlar 400 kilodan başlayıp tona yaklaşan ve tonu geçen hayvanlarımız da oluyor. Son güne kadar burada satış oluyor. Fiyatlar bizde 135 binden başlıyor ucu açık bir şekilde 200 bine kadar çıkıyor” şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Mayıs, 2025 21:35 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öğr. Gör. Eroğlu: “Dezenformasyon artık ulusal güvenlik meselesidir”

Karabük Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu Hukuk Bölümü'nden Öğr. Gör. Dr. Hülya Özçağlar Eroğlu, dezenformasyonun artık ulusal güvenlik meselesi olduğunu ifade etti.
Öğr. Gör. Dr. Hülya Özçağlar Eroğlu, dezenformasyonun bir zihin manipülasyonu aracı olduğunu ve çağın en sinsi tehditlerinden biri olduğunu belirtti.
Öğr. Gör. Dr. Hülya Özçağlar Eroğlu, dijital şiddetin bir türü olarak dezenformasyonun bireyleri, kurumları ve hatta devletleri nasıl etkilediğini detaylı bir şekilde değerlendirdi.
Eroğlu, dezenformasyonun kasıtlı olarak yayılan yanıltıcı bilgilerle kamuoyunu yönlendirme amacı taşıdığını belirterek, bu kavramın günümüzde dijital şiddetin bir türü hâline geldiğini söyledi.
Birbirine kelime olarak benzeyen kavramların anlamlarının farklı olduğunu belirten Eroğlu, "Dezenformasyon, mezenformasyon ve malenformasyon kavramları sıklıkla birbirine karıştırılsa da her birinin farklı anlamlar taşıdığını ifade eden Eroğlu, şöyle konuştu: "Mezenformasyon kötü niyet olmadan yapılan yanlış bilgi paylaşımıdır. Malenformasyon ise doğru bilginin, kamuoyunu yanıltmak amacıyla fikrinden koparılarak sunulmasıdır" dedi.
Yapılan araştırmalara göre yalan haberlerin, doğru içeriklere kıyasla altı kat daha hızlı yayıldığını vurgulayan Eroğlu, bunun nedeninin bireylerin bilgiye kolay erişme arzusuyla doğrulama zahmetinden kaçınmaları olduğunu söyledi.
"Dijital medya çalışanları da basın mensubu statüsüne alındı"
Dijitalleşmenin medya üzerindeki etkilerine de değinen Özçağlar, artık haberlerin büyük oranda dijital ortamda üretildiğini ve yayıldığını, bu durumun ise basın mensuplarına daha fazla sorumluluk yüklediğini belirtti. Kamuoyunda "Dezenformasyon Yasası" olarak bilinen 7418 Sayılı "Basın Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''un da bu süreçte önemli bir yasal düzenleme olduğuna dikkat çeken Özçağlar, internet haberciliğinin "süreli yayın" olarak kabul edilmesinin ardından dijital medya çalışanlarının da basın mensubu statüsüne alındığını söyledi.
Dezenformasyonla mücadelede bireylerin de sorumluluk üstlenmesi gerektiğini kaydeden Eroğlu, dijital içeriklerin hızla silinebildiğine dikkat çekerek, "Ekran görüntüsü almak ve Noterler Birliğinin e-Tespit sistemi gibi araçlar, yalan haberlere karşı delil oluşturmak açısından büyük önem taşıyor." dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.