Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
01 Şubat, 2024 16:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Prof. Dr. Kalınlı: ’Günümüzde elde edilen bilgiler çok hızlı bir şekilde yenileniyor’

Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Adem Kalınlı, günümüzde elde edilen bilgilerin çok hızlı bir şekilde yenilendiğini söyleyerek, bilimsel bilgilerin katma değere dönüşmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kastamonu Üniversitesi tarafından “Yükseköğretimde Veriye Dayalı Stratejik Yönetim ve Kastamonu Üniversitesine Genel Bakış” konferansı düzenlendi. Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğretim Üyesi Kurumsal Büyük Veri Yönetim Koordinatörü Prof. Dr. Adem Kalınlı konuşmacı olarak katıldı.
Konferansa Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Atalan, Prof. Dr. Kasım Yenigün, Prof. Dr. Ömer Küçük ile çok sayıda akademik ve idari personel katıldı.
Konferansta konuşan ODTÜ Kurumsal Büyük Veri Yönetim Koordinatörü Prof. Dr. Adem Kalınlı, üniversite sıralama sistemleri, Türkiye’deki üniversitelerin durumu, yeni yükseköğretim sistemi ve yükseköğretimde stratejik yönetim, yükseköğretimde performans yönetimi (kurumsal karne modeline dayalı AVESIS ve APSIS örneği), araştırma üniversitesi performans göstergeleri, yükseköğretimde veri yönetimi ve Ar-Ge yönetimi, açık arşiv ve açık bilim, Kastamonu Üniversitesi’ne yönelik değerlendirmeler, yükseköğretim kurumlarındaki başarılı uygulama örnekleri gibi konu başlıklarında bilgiler verdi.

“Bilgi katma değere dönüşmeli”
Gerçekleştirdiği sunumda günümüzde elde edilen bilgilerin çok hızlı bir şekilde yenilendiğini söyleyen Prof. Dr. Kalınlı, bilimsel bilgilerin katma değere dönüşmesi gerektiğinin altını çizdi. Bilginin katma değere dönüşüm sürecinde hem bilgiye ulaşma hem de kurumun kaynaklarını doğru kullanılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kalınlı, bilgi odaklı tecrübelerin herkesle paylaşılabilir olması ve görünür olması gerektiğini kaydetti.
Sunumunda yükseköğretim kurumlarında veri yönetiminin önemi, stratejik eylem planı ve kurumsal gelişim gibi konulara değinen Prof. Dr. Adem Kalınlı, üniversitelerin ülkelerin kalkınmasına yapacağı katkının hayati öneme sahip olması nedeniyle yükseköğretimde kalite ve üretkenliğin iyileştirilmesinin uzun yıllardır birçok ülkenin gündem maddesi olduğunu söyledi. Bu sebeple devletin de üniversitedeki eğitimin iyileştirilmesine yönelik politikalar izlediğini belirten Prof. Dr. Kalınlı, 2024 yılında devletin araştırma üniversitelerini desteklemek amacıyla 400 milyon TL’lik destek verdiğini belirtti.

Uluslararasılaşma vurgusu
Yükseköğretim kurumlarının, beklentileri karşılamak ve yüksek performans göstermek için uluslararası önde gelen üniversiteler arasında konumlanabilmesi için veriye dayalı etkili politika ve stratejiler hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kalın, Avrupa ve Amerika’daki üniversitelerin veri toplama ve işleme dayalı politikalara 1800’lü yıllarda başladığını, bunun da günümüze kadar gelen bir gelenek olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Kalınlı, yapılan çalışmaların görünür olması için üniversite yönetiminin akademisyenleri yönlendirmesi gerektiğini hatırlatarak, akademik personelin yıl boyunca çalışmaları hakkında üniversite yönetimine hesap verebilir bir sistemi kullanması gerektiğini vurguladı.

Kastamonu Üniversitesinin başarıları göz dolduruyor
Dünya sıralamalarında Kastamonu Üniversitesi’nin dramatik şekilde yükseldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kalınlı, Ormancılık ve Tabiat Turizmi alanında ihtisaslaşmış bir üniversite olmanın önemine dikkat çekerek, Kastamonu Üniversitesi’nin potansiyelinin yüksek olduğu ve bunun için de atılması gereken adımları aktardı. Bölgesel kalkınma odaklı bir üniversite olarak devletten 20 milyon TL devlet desteği aldığını söyleyen Prof. Dr. Kalınlı, Kastamonu Üniversitesi’nin doktor öğretim üyesi başına düşen akademik çalışma ve atıflarda ortalamanın üzerinde olduğunu ve uluslararası iş birliği çerçevesinde gerçekleşecek projelerin sayısının artması, doktora eğitiminde öğrenci ve yayın sayılarının artması ile üniversitemizin ulusal ve uluslararası sıralamalarda yükseleceğini söyledi.
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ise Kastamonu Üniversitesi olarak sahip oldukları potansiyeli keşfetmeye yardımcı olduğu için Prof. Dr. Kalınlı’ya teşekkür ederek, Kastamonu Üniversitesi’nin ulusal ve uluslararası alanda daha görünür olması için herkese iş düştüğünü ifade etti. Rektör Topal, arıca çalışmaların görünür olması için izlenecek politikalarda hızlı bir şekilde yapılanmaya gidileceğini söyledi.
Konferans, Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal tarafından Prof. Dr. Adem Kalınlı’ya teşekkür belgesi ve hediye takdimi ile son buldu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
29 Temmuz, 2025 14:09 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

“SEBEB OLANLAR KEBEB OLSUN !”

Başlıktaki bu söz Yörük Ramazan Kıvrak'ın bedduası. "Orman yangınlarına bilerek, kasten SEBEB olanlar KEBEB olsun" diyor.
Orman yangınları son yıllarda neden bu kadar artış gösterdi?
Yüzyıllardır yanmayan ormanlarımız şimdi neden yanıyor?
Yangına neden olan şartlar mı değişti? Hayır!
Köyler boşaldıktan sonra, orman yangınlarında ciddi bir artış gözlemlendi.
Köylü ormanında sahip çıkıyordu. Yaşamını idame ettirmek için ORMANA ihtiyacı olduğunun farkındaydı.
Orman köylülerine "ihtiyaç" adı altında, belli dönemlerde orman işletmeleri tarafından bir hak tanınırdı. Köylü kışlık yakacak ihtiyacını ormandan sağlardı. Daha önceden belirlenen alanlardaki kuruyan ağaçları ve kuru dalları köylülerin almasına izin verilirdi. Köylüler ormanların gönüllü bekçileriydi.
Köylülerin keçi sürüleri; ormanlardaki yangının yayılmasına neden olan, ağaçların alt dallarını temizlerdi. Keçiler, ayaklarıyla, örtü yangınına neden olan yerlerdeki çam iğnelerini de temizlerdi.

Bakınız, Yörük Ramazan ne diyor;
"Keçinin ön ayağında ateş yakacak kibrit yoktu. Ağaç kesecek testere yoktu. Taş kıracak kepçe yoktu. Keçinin arka ayağında tarla açacak pulluk yoktu!
Neden dal yiyen keçi'yi değilde, dağ yiyen insanı dağlara , ormanlara soktunuz?
Neden ormanların yüzlerce yıllık gönüllü bekçileri yörükleri ormandan çıkardınız da, ormanları kesen, yakan, yok edenlere ormanları teslim ettiniz.
1924, 1969, 1980, 2018 de adı değişen, YAŞ ağaç için, KURU lan Orman bakanlığından beri; VAR orman miktarını ve YOK orman miktarını, kesilen ağaç sayısını, dikilen ağaç sayısını, verilen maden ruhsatları miktarını, ormanlıktan çıkarılan yer miktarını ve yanan yer miktarını incelemek ve ormanın gerçek sahibi millete duyurmak lazım.
Ormanı korumak için yeniden, ormanın sahipleri; Devlet, Millet işbirliğiyle çalışma başlatılmalı. Tüm partilerin ülke çapında üye vereceği, yerel yönetimlerde de tüm partilerin üye vereceği, ve muhtarlıkların ve azaların, ihtiyar heyetinin üye olarak katılacağı, Ülkede , Şehirde, Köyde; Orman koruma komisyonları kurulmalı. Yetki ve sorumluluk verilmeli.
Türk töresi 22. maddesi Mecbur kalmadıkça ağacı kesmiyeceksin, suyu kirletmeyeceksin der. Dinimiz savaş halinde bile tarım arazilerinin, ağaçların tahrip edilmesine cevaz vermez. Orman yangınlarına bilerek, kasten SEBEB olanlar KEBEB olsun.
Yeni dünya ve ülke düzeninde işimiz; Allaha kaldı. Allah yardımcımız olsun. Atalarımız ORMANA ; KORU-KORULUK derdi, KORU YAMADIK."

Ne yazık ki, son günlerde, ülkemizin farklı bölgelerinden gelen orman yangınları haberleri ile yüreğimiz yanıyor,
Memleketim Karabük ormanları ne yazık ki, ben bu yazıyı yazarken de yanmaya devam ediyor. Kahroluyoruz. Psikolojimiz bozuldu Hayatımıza güzellikler katan, havasını solumaktan, seyretmekten büyük keyif aldığımız, vazgeçilmezimiz, eşsiz varlıklarımız, akciğerlerimiz yangınlar nedeni ile yok olup gidiyor.
Rutin bir şekilde, her yıl yaz ayları geldiğinde mutlaka bu acıyı yaşıyoruz.

Orman yangınlarıı önlemek için önerilerin yer aldığı yazımı hatırlatmakta yarar görüyorum;

Ormanlarımızın yok oluşunu elimiz kolumuz bağlı, içimiz yanarak izleyecek kadar aciz olmadığımızı düşünüyorum.
Teknolojiden, yapay zekadan, İHA larımızdan yararlanarak bu yangınları büyümeden önlemek bizim elimizde.

  • Mesela, kablosuz sensör ağlarını kullanarak yangın algılama sistemleri kurabiliriz. GPS’e bağlı konum bilgisine sahip, birbirleri ile haberleşebilen ve belli bir ortamda yangın çıktığı an ısıyı algılayan sensör verilerinden yangının çıktığını anlamak mümkün. Yangının konum bilgisini ilgili ekiplere bildiren bir sistem tüm ormanlarda uygulanabilir.
  • İHA teknolojisinde dünyanın en iyisi olmakla övünüyoruz.
    Isıya hassas termal, gece görüş sistemine de sahip kameralarla donatılmış İHA larımız ormanlık alanların üzerinde sürekli uçurulabilir. Yangın fark edildiği anda yine bu hava araçlarımız tarafından kimyasal söndürme tozları püskürtülebilir. Bazı ülkelerde 2500-3000 galon su püskürtebilen İHA lar olduğunu biliyoruz. Bizim neden yok?
  • Uydularımızdan da orman yangınlarını anlık belirleme konusunda çok daha verimli yararlanılabilir.
    Bunlar ilk akla gelen ve uygulanması mümkün olan basit yöntemler.
    Teknolojinin nimetlerinden bu alanda yararlanmayıp nerede yararlanacağız?
    Orman yangınları ile mücadelede çok başarılı ülkeler var. Neden örnek almıyoruz?

Orman yangınlarına karşı hepimize düşen görevler var. Teknoloji ile bu yangınların nasıl önüne geçebileceğimizi düşünmeliyiz.

  • Ayrıca, yangın gözetleme kulelerinin sayısı mutlaka artırılmalı.
    *;Yangınların yüzde 95'i insan eliyle çıkartılıyor. Yasalar çok daha caydırıcı ve ormanlarımızı koruyucu olmalı.
  • Ormanlık alanlarda piknik tamamen yasaklanmalı.
  • Ağaçların alt dalları sürekli budanmalı. Yere kadar uzanan bu alt dallar yangının yayılmasına neden oluyor.
  • Yangına sebep olabilecek cam kırıkları, şişeler ve çöpler düzenli aralıklarla temizlenmeli.

Yıllardır bu işi büyük bir özveriyle yapan, Ankarada amatör bir kulüp var. "Macera Spor Macera" Kulübün başkanı Nur Bulut 40 yıllık arkadaşım. On binlerce üyesi olan bu kulüp yaz kış her hafta düzenledikleri doğa yürüyüşlerinde poşetler dolusu çöpü ormanlardan topluyor. Umarım sayıları daha da artar. Yeri gelmişken buradan sevgili Nur'a ve tüm ekibine teşekkür ediyorum, hepsini saygıyla selamlıyorum.

TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI ODÜLLÜ PROJE YARIŞMASI DÜZENLESİN !

Eminim gençlerimiz müthiş projeler üretecektir. Üniversitelerimizi de işin içine çekmeliyiz. Tüm dünyaya örnek olacak projeler neden Türkiye'den çıkmasın?
Haa, ödül büyük olmalı ki, ortaya büyük projeler çıksın.

Aslında, yangınlar erken tespit edilebilirse, hızlı müdahale ile ortaya çıkabilecek hasar ciddi oranda azaltılabilir. Buna odaklanmalıyız.
Yangınların tespiti ve erken müdahale konusunda, ülkemizde de gençlerin harekete geçtiğini büyük bir memnuniyetle duyuyorum. Son teknoloji yapay zekâ modellerini kullanarak kameralar üzerinden canlı orman yangını tespiti yapan, açık alanda yangın başladığı an alarm veren bir teknoloji üzerinde çalışıyorlar. Bu sayede de orman yangını başladığı anda tespit edip acil çağrı merkezlerini uyararak, yangın büyümeden gerekli aksiyonlar alınabilecek. Bu sistem hali hazırda kurulu olan "yangın gözetleme kulelerini etkili yangın tespit sistemlerine dönüştürmeyi hedefliyor. Bunu YGK’ların üzerine kurulacak kamera sistemleri üzerinde sürekli çalışacak bir yapay zeka sistemiyle gerçekleştiriyorlar. İnsan erişiminin zor ya da mümkün olmadığı dağlık bölgelerde de kameralar ile insansız tespit yapabilen direkler kurularak ya da drone ların desteğiyle erken yangın tespitine katkı vermeyi amaçlıyorlar. Erken yangın tespiti sisteminde, sistem bir yangın teşhisi koyduğu zaman, itfaiye görevlilerine yangın alarmı da anında iletilebiliyor.
Her şeyden önemlisi; Yangın söndürmede kullanılan yeni teknoloji uçak filolarımız olmalı!
Mevcutta olanların yetersiz kaldığını görüyoruz. Gerekirse yüzlerce uçak alalım. Herşeye kaynak var buna mı yok!
Devasa bir uçak filomuz olsaydı birer sortide Karabük'ün yanan ormanları anında söndürüldü.

Yeter ki isteyelim, irade gösterelim, gençlerimizin önünü açalım. Tabii bu işe ciddi kaynak ayırmak gerekiyor.
O'da siyasi iradenin kararı.

Lütfen gereğini yapın, bu acıyı bize yaşatmayın.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.