Berkay Doğan tarafından
20 Ağustos, 2024 15:29 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.08.2024 15:57
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Ormanlarımız Yanıyor, Geleceğimiz Yok Oluyor..!

Ülkemizin çeşitli bölgelerinde ve Karabük'te çıkan orman yangınları, doğal zenginliklere  büyük zarar verirken,  yapılan tüm uyarılara rağmen insanların duyarsızlığı yüzünden  binlerce hektarlık alan küle döndü.  Yangınların sadece doğayı değil, aynı zamanda geleceğimizi de tehdit ettiği belirtilirken, ekosistem dengesinin  bozulduğu,  canlılara zarar verdiği  ve çevre kirliliğine neden olduğu ifade edildi Son günlerde ülkemizde ve Karabük'te meydana gelen orman yangınları, insan duyarsızlığını bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne serdi. Yapılan tüm uyarılara rağmen, tarımla uğraşan vatandaşların anız yakması, piknik ateşlerinin kontrolsüz bırakılması ve sigara izmaritlerinin ormanlık alanlara atılması gibi ihmalkar davranışlar, büyük yangınlara neden oluyor. Yetkililer, bu tür ihmallerin ormanlarımızda geri dönülemez zararlara yol açtığını belirtirken,  yangınlarla birlikte yalnızca ağaçlar değil, aynı zamanda orman ekosisteminde yaşayan birçok canlının yok olduğu ifade ediliyor. Geleceğimizin teminatı olan ormanların korunması için vatandaşların daha dikkatli olması ve kurallara uyması gerektiği yetkililer tarafından vurgulansa da yine de yangınların insanlardan kaynaklı çıkması bu uyarıların pek de dikkate alınmadığını gösteriyor. Her yıl tekrarlanan bu felaketlerin önüne geçmek için, bilinçlendirme çalışmalarının arttırılması istenirken,  gerekli yasal düzenlemelerin daha sıkı bir şekilde uygulanması gerektiği ifade ediliyor. Yetkililer, orman yangınlarına karşı topyekun  mücadele verilmesi gerektiğinin altını çizerken, vatandaşları yangılara karşı daha duyarlı olmaya ve kurallara uyamaya davet etti.  Orman yangınlarının geleceğimizi tehdit ettiği belirtilirken, vatandaşların tüm bunları göz önünde bulundurarak yapılan  uyarılara mutla uyması gerektiği vurgulandı. Orman yangınları ile oluşacak zarar şu şekilde sıralandı: "Biyolojik çeşitlilik büyük zarar görür.Ormanlarda yaşayan canlıların yaşam alanları yok olur. Canlı ve cansız örtünün yok olmasıyla doğal afetlerin sayısında ve hızında artma görülür. Ağaçların yok olması sonucunda erozyon artışı olur. Yine ağaçların yok olması ile birlikte sel ve taşkınlar meydana gelir. Oksijen kaynağının yok olması sonucu hava kirliliği artar. İklim sisteminde aşağıdaki meteorolojik değişkenlere doğrudan etki ederek bozulmalar görülebilir. Sıcaklık, rüzgâr, nem ve yağışların doğal dengesini bozabilir. Ekonomiyi,  Sosyal Yaşamı, Turizmi ve  Sağlığı etkiler,  geri dönüşü olmayan hasarlar meydana gelir" Ormanları yangınlara karşı korumak için ormanlara cam ve cam kırıkları atılması gerektiğini  belirten yetkililer; "Cam, güneş ışığını bir büyüteç gibi çimenlere çeker. Çimenler, tutuşarak çimenlerin alevlenmesine ve dolayısıyla yangının oluşmasına neden olur. Orman alanlarında mangal yakmak yasaktır. Mangal küllerini söndürmeden dökülmemelidir. Çünkü kuru otların tutuşarak yangın çıkarma olasılığı vardır. Bir yangın gördüğümüzde derhal 112 Acil Çağrı Merkezi orman yangını ihbar hattına bildirmeliyiz.Ormanda ateş yakmamalıyız. Anız yakmayınız.” şeklinde konuştu.        

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Mart, 2025 22:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Bakan Tunç: “Tüm hedefimiz ülkemizi Türkiye Yüzyılı’nda dünyanın en güçlü ülkesi yapmaktır”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin terörsüz bir döneme adım attığını belirterek, "Tüm hedefimiz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle etnik kökeni ne olursa olsun birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe ülkemizi Türkiye Yüzyılı'nda dünyanın en güçlü ülkesi yapmaktır" dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çeşitli ziyaretler için geldiği Karabük'ün Yenice ilçesinde il ve ilçe protokolü tarafından karşılandı. Yenice Kaymakamı Mehmet Abdulkadir Güvenç ile Belediye Başkanı Sertaş Karakaş'ı ziyaret eden Bakan Tunç, daha sonra Yenice Belediyesi'nin düzenlediği iftar programına katıldı. Tunç, burada yaptığı konuşmada, "Eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan kültüre, adalete, güvenliğe varıncaya kadar insanımızı güçlendirmek için geçtiğimiz 22-23 yılda büyük yatırımlar hayata geçirdik. İnsan güçlü olacak ki aile güçlü olsun. Bu yılı Aile Yılı ilan ettik. Ailelerimizi güçlendirmemiz lazım. Aileleri tehdit eden birtakım sapkın akımlardan çocuklarımızı, ailelerimizi korumamız lazım. Bununla ilgili gerek yasal, gerek uygulamaya yönelik çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun. Toplum güçlü olduğunda da ülke olarak hep beraber güçlü olmaya devam edeceğiz" dedi.

"Şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız"

"Ülkemizin önü açık ve terörsüz bir Türkiye'ye adım atıyoruz" diyen Tunç, "İç cephemizi güçlendirerek yolumuza devam ediyoruz. 40 yıldan bu yana terörle mücadele eden bir ülkeyiz. 40 yıldan bu yana çok büyük kayıplar yaşadık, şehitler verdik. O şehitlerimiz sayesinde bugün bu iftarımızı, bu sofrayı sizlerle beraber paylaşabiliyoruz. Onlar sayesinde, onlar canları pahasına bu ülkenin birlik, bütünlüğünü koruma, sınırlarını koruma pahasına canlarını feda ettiler ve biz şehitlerimiz sayesinde bugün buradayız. Dolayısıyla şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız. Sahip çıkmaya devam edeceğiz. Ülkemizde özellikle onların mücadelesi sayesinde ve Türkiye'nin gelişmesi, kalkınması sayesinde, yerli milli planlar sayesinde terörle mücadelede büyük başarı sağladık" ifadelerini kullandı.

"Şehit ailelerimizi üzecek, rencide edecek hiçbir adım atmayız"

Bakan Tunç, "Terörü içeride bitirme aşamasına geldik ve bitirdik. Şimdi birlik beraberliğimizi daha da güçlendirerek terörsüz bir Türkiye'yi inşa edeceğiz inşallah. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Devlet Bahçeli'nin ekim ayındaki grup konuşmasından sonra Cumhurbaşkanımızın koyduğu irade sonrasında ülkemizde yeni bir dönem başladı. Artık terörün her türlüsünün tarihe karıştığı bir döneme adım atıyoruz inşallah. Bundan sonraki süreçte de burada milletimiz müsterih olsun. Şehit ailelerimizi üzecek, rencide edecek hiçbir adım atmayız" diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu aktaran Tunç, şunları söyledi:
"Her şey hukuk çerçevesi içerisinde yürümeye devam eder. Dolayısıyla bu süreçte özellikle milletimizi rahatsız edecek herhangi bir çalışma söz konusu olamaz. Birileri birtakım beyanatlar vererek suyu bulandırmaya çalışabilir ama milletimiz bunlara itibar etmeyecek. Burada hukuk devletinin bir pazarlık yapması söz konusu olamaz. Burada bizim tüm hedefimiz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle etnik kökeni ne olursa olsun birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe ülkemizi Türkiye Yüzyılı'nda dünyanın en güçlü ülkesi yapmaktır. Dış tehditlere karşı daha dayanıklı yapmak. Kalkınmasıyla milletimizin refahını daha da güçlendirmek. 40 yıldan bu yana o harcadığımız paralar, manevi kayıplarımız en önemlisi ama maddi kayıp olarak da o trilyonlarca liralar eğer teröre harcanmasaydı, bugün bu ülkenin refahına, kalkınmasına harcayabilseydik bugün Türkiye dünyanın en güçlü ülkelerinden birisi olacaktı. Son 22 yılda bu mücadeleyi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz. İnşallah önümüzdeki dönemde de ülkemizi terörsüz bir Türkiye'ye kavuşturarak Türkiye Yüzyılı'nın temellerini sağlam bir şekilde atmış olacağız."

İftarda vatandaşların taleplerini de dinleyen Bakan Tunç, programın ardından ilçeden ayrıldı.

blank
blank
blank
blank
blank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.