blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
04 Eylül, 2024 00:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Ordu’da motosiklet sürücülerine denetim ve bilgilendirme

Ordu’da polis ekipleri tarafından motosiklet sürücülerine yönelik denetim ve bilgilendirme faaliyetleri devam ediyor. Denetim ve bilgilendirme faaliyetleri ile 2024yılında Ordu’da ölümlü motosiklet kazasının olmadığı, yaralanmalı kazalarda ise düşüş olduğu belirtildi.
İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli trafik polisleri tarafından şehirdeki uygulama noktalarında motosiklet sürücüsüne yönelik denetim ve bilgilendirme faaliyeti düzenlendi. Ekipler, ‘Kaskınla Tutun Hayata’ mottosu ile sürücülere kaskın ve trafik kurallarını önemini anlattı. Motosiklet sürücülerinin kaportasının bedenleri olduğunu, bu konuda hem araç, hem de motosiklet sürücülerinin çok dikkatli olmaları gerektiğine dikkat çeken ekipler, motosiklet sürücüleri ile yolculara reflektörlü yelek dağıttı, motosikletlere ’kaskınla tutun hayata’ etiketleri yapıştırıldı.

Ordu’da motosiklet kullanımı, bir yılda yüzde 51 arttı
İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Ekipler Amiri Bünyamin Demir, “2023 yılı temmuz ayı il genelinde tescilli motosiklet ve motorlu bisiklet sayılarımız 12 bin 500 iken, 2024 yılının temmuz ayı itibariyle bu sayı yüzde 51 artışla 19 bin 14 olmuştur. 2023 yılı ilk 8 ayında yaralanmalı motosiklet ve motorlu bisiklet diye tabir ettiğimiz araçların karışmış olduğu kaza 456 iken, bu oran 2024 yılı Temmuz ayında artan araç sayısına karşılık olarak yüzde 38 artış göstererek 631 olmuştur. Bu kazaların sebeplerini değerlendirdiğimizde, kaza yapan sürücüler ile mülaki olduğumuzda eksiklikler ile karşılaşıyoruz. Bunların başında uygunsuz ve aşırı hız geliyor. İkinci madde olarak dikkatsiz ve deneyimsiz sürücüler karşımıza çıkmaktadır. Diğer önemsediğimiz nokta ise güvenli sistem dediğimiz yani ileri sürüş tekniklerinden eksiklikler olduğu gözlemlenmektedir” dedi.

“Denetimler yüzde 400 arttırıldı”
2023 yılı ilk 8 ayında ortalama 5 bin tane motosiklet ve motorlu bisiklet tarzı aracın denetlendiğini, 2024 yılının aynı döneminde ise bu oranın yüzde 400 artarak, il genelinde yaklaşık 25 bin denetim sağlandığını ifade eden Demir, “Yine 2023 yılının ilk 8 ayında 2 tane ölümü motosiklet kazası meydana gelmiş, 2 can kaybı yaşanmıştır. 2024 yılında memnuniyet ile ifade etmeliyiz ki herhangi bir ölümlü motosiklet kazası meydana gelmemiş ve can kaybı yaşanmamıştır, bizim için çok sevindirici bir olaydır. Bu da denetimlerin artması ile paralel bir şekilde gitmektedir. Bizim denetimlerdeki amacımız ceza yazmak değil, bilgilendirme faaliyetlerini en üst seviyeye çıkartmaktır” ifadelerine yer verdi.

‘Kaskınla Tutun Hayata’ kampanyası ile motosiklet sürücülerine yönelik bilgilendirici faaliyetler yapıldığını ifade eden İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Ekipler Amiri Bünyamin Demir, “Güvenli sistem yaklaşımı kapsamında incinebilir yol kullanıcısı olarak tabir ettiğimiz elektrikli bisiklet, elektrikli scooter motorlu bisiklet ve motosiklet gibi araçların kazalarını en aza indirmek için İl Emniyet Müdürümüzün talimatıyla ‘Kaskınla Tutun Hayata’ kampanyası başlatılmış, bu kampanya kapsamında yaklaşık bin 100 sürücüye ulaşılmış, 836 sürücüye bilgilendirme yapılmış, yaklaşık 400 sürücüye ise birebir eğitimler verilerek, reflektörlü yelekler dağıtılmıştır” diye konuştu.
Demir, agresif sürücü olarak nitelendirilen, trafiği ve vatandaşları tehlikeye sokan sürücülere yönelik de denetimlerin sıklıkla yapıldığını sözlerine ekledi.
Vatandaşlar ise yapılan denetimlerin kendi can ve mal güvenlikleri açısından önemli olduğunu söylediler.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
24 Ağustos, 2025 13:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

YÜZEN ŞEHİRLERİN KANALİZASYONU MAVİ VATANANIMIZA MI AKIYOR?

Üç tarafı denizlerle çevrili, cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Yeşille mavinin kucaklaştığı doğa harikası koylarımız, harika plajlarımız var.
Peki, bu güzelliklere yeteri kadar sahip çıkabiliyor muyuz?

Uzun yıllardır, yaz aylarını Kuşadası'nda geçiriyorum. Deniz için tercihim Dilek Yarımadası, Milli Parkı Plajları. Dünyanın en güzel plajları burada. Güzelçamlıdaki Milli Parkın hepsi birbirinden güzel 5 ayrı plajı var.
Daha temiz bir deniz için tercih ettiğim Milli Parkta beni üzen ve endişelendiren bir konuyu siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Denizin üzerinde, öbek öbek sarı köpüklere son zamanlarda çok sık rastlar olduk. Özellikle rüzgar denizden karaya estiğinde bu mide bulandıran görüntü ortaya çıkıyor. Milli park plajlarının olduğu bölgede yerleşim yok. Gezi teknelerinin sintine boşaltması da mümkün değil. Gündüz vakti bunu isterlerde yapamazlar. Akla tek bir şey geliyor. Kuşadası limanını hemen her gün ziyaret eden dev yolcu gemileri.

Gemilerdeki tüm tuvaletler ve lavabolar, merkezi bir atık su toplama sistemine bağlı. Bu sistem, atıkları geminin alt kısmında yer alan büyük tanklarda topluyor.. Bu tanklar, atık suyun geçici olarak depolanması için tasarlanmış.
Gemilerde oluşan atıklar (aralarında çamur, kanalizasyon, genel çöpler de bulunmaktadır) ya gemide yakılarak bertaraf edilir ya da limandaki bir kabul tesisine boşaltılır. Bildiğim kadarıyla Kuşadası, Ege-Port limanında böyle bir kabul tesisi yok.
Buraya gelen gemiler çok kısa kalıyorlar. Atık kabul tesisi olsa bile yüzlerce ton atığı almak için yüzlerce tanker gerekir. Bazı günler 4-5 geminin aynı anda geldiği oluyor.

Kuşadası Kruvaziyer turizminde önemli bir liman haline geldi. Ege-Port Limanı artık dünyanın en büyük 20 limanından biri. Aynı gün 4-5 devasa yolcu gemisinin geldiği oluyor.

blank

Bu devasa gemilerin geliş ve gidişlerini izlemekten büyük keyif alıyoruz. Her biri adeta yüzen bir şehir. Mürettebat hariç 8 bin yolcu kapasiteli olanlar bile var. Orta ölçekli bir şehirden söz ediyoruz.
Hiç düşündünüz mü . Bu kadar insanın yediği içtiği, mutfak atığı tuvalet, banyo atığı ne oluyor? Tonlarca atık, çöpler, kimyasallar, insan dışkıları….

Marmara açıklarında sintinesini denize boca eden tanker geminin fotoğraflarını bir yolcu uçağı pilotumuz çekmiş, basında geniş yer almıştı. Neden olduğu kirlilik korkunç boyutta idi.

blank

5 bin yolcu kapasiteli bir gemi için basit bir hesap yapalım.
Bir insan 24 saatte ortalama 2 litre idrar yapıyor. Bu kapasitede bir gemi için bu 10 ton idrar atığı demektir. Dışkı, duş suyu, mutfak atıkları, çöpler vs… Bir gemide 24 saatte yüzlerce ton atık depolanıyor.

Bu kadar yükü taşımanın bir maliyeti var. Kuşadasına gelen gemiler genellikle hava karardıktan sonra limandan ayrılıyor. Yunan karasularına girmeden, bizim karasularımızda, gece bu yükten kurtulmak için tahliye kapaklarını açmadıklarına emin miyiz? Hafta içi hergün Milli Park plajlarına gidiyoruz. Kuruvazer gemilerinin Kuşadasını terk ettiği gecenin ertesi günü sabahı mutlaka bu pislikle karşılaşıyoruz!
Kimseyi suçlamıyorum. Sahillerimizde gördüklerimden hareketle düşüncelerimi ve endişelerimi paylaşıyorum.
Dünya denizlerindeki kirliliğin en büyük nedeni; yolcu ve yük gemilerinin atıkları. Bu bilinen bir gerçek. Gemilerin açık denizlerde atık boşaltiğını, buna izin verildiğini biliyoruz.

İnsansız deniz araçlarımızla (İDA) övünüyoruz. Karasularımızdan çıkana kadar takalım peşlerine. İDA lara gece görüş özelliği olan su altı ve su üstü kameralar monte edilebilir. İHA larla havadan da takip edilebiliriz.
Endişelerimde haklı mıyım, haksız mıyım çıksın ortaya.
Haa bu arada, belki balık popülasyonumuzdaki belirgin azalmanın bir nedenini daha öğrenmiş oluruz.

Not: Görseller temsilidir.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.