Günnur Şahin, yıllardır 28 yaşındaki Serebral Palsi Hastası kızına bebekler gibi bakıyor. Bir kadın ve bir anne olarak kızına kendini adayan Günnur Şahin, "O benim nefesim, nefes alma sebebim" derken, tek isteği ise insanların empati yaparak çevresindekilere yaklaşması, Kızının değil meraklı bakışların ve soruların kendisini çok üzdüğünü kaydeden Şahin, "Beni kızım değil çevremdeki insanların meraklı bakışları bitmeyen meraklı soruları üzüyor. Lütfen empati yapsınlar. Kızım bana Allah'ın verdiği en büyük lütuf" dedi (HABER NİMET ÖZGÜN) Bugün Dünya Kadınlar Günü. Bu özel günde özel bir kadın ve anneyi manşetlerimize taşırken, bizde çok duygulandık bir o kadarda bu yüreği güzel anneden, kadından çok şey öğrendik. Günnur Şahin 48 yaşında ve 28 yıldır tamamen yatağa bağımlı olan kızı Münevver Gizem Şahin’e büyük özveri ile aşkla bakıyor. Kızım benim nefesin diyen Şahin "Kızım benim nefesim, nefes alma sebebim. Ona bakmaktan asla yorulmuyorum. Asla üzülmüyorum. O olmazsa ben nefes alamam. O bana Allah'ın en büyük lütfu. Cennet kokum kızım benim." dedi Doğuştan Serebral Palsi Hastası olan kızından başka iki tane daha ikiz çocukları bulunan Günnur Şahin, " Kızım doğuştan Serebral Palsi Hastası. Doktorların dediği doğmadan beyinde hücre ölümü olmuş. Kızıma bebekler gibi bakıyorum. Allaha hep dua ettim, kızım bana anne diyebilsin, onu duyayım diye. 11 yaşında kızım anne dedi. O anı size anlatamam. Dünyanın en büyük hediyesiydi kızımın bana anne demesi. Şimdi kan sorunumuz var. Demir depoları sık sık boşaldığı için doktorun öngördüğü zamanlarda seruma ilaç katılarak takviye yapılıyor. Evde sağlık hizmeti alıyoruz. Ama kan takviyesi olacağı zaman hastaneye gidip geliyoruz. Sağ olsunlar ambulans getirip götürürken, ambulans görevlileri bize çok yardımcı oluyorlar. Eşim serbest çalışıyor. Kızımdan başka sağlıklı ikizlerim oldu. Onlar 16 yaşındalar Lise 2'ye gidiyorlar. Çocuklarımda ablalarını çok seviyorlar ve çok ilgileniyorlar. Sürekli kızımla vakit geçiriyorum. Az bir ihtiyaçlar için dışarı çıksam bedenim dışarıda ama ruhum evde kalıyor. Zaten sadece ihtiyaçlarımızı almak için dışarı çıkıyorum, oda diğer çocuklarım okuldan geldikten sonra. Kızımın gözünün içine bakıyorum. Onun gözleri ile çok şey anlattığını görüyorum. Bazen çok çaresiz kalıyorum. Acaba bir yeri mi ağrıyor, bir sıkıntısı mı var diye. Kızım o kadar hassas ki, o kırılır diye çok korkuyorum. O kırılırsa ben kırılırım" dedi MERAKLI BAKIŞLAR VE SORULAR BİZİ ÜZÜYOR Kızını zaman zaman hastaneye götürmek zorunda kaldığını ifade eden Anne Şahin, "Hastanede bile bizi görüp oturan kişiler hemen ayağa kalkıp bize yaklaşıp bitmez tükenmez sorular soruyorlar. Niye böyle oldu, düştü kaza mı? diye. Bunlar bizi üzüyor, yoruyor lütfen empati yapsınlar. Kızımı yazın parka götürüyorum, evimizin bahçesinde hamağa yatırıyorum. Parka gittiğimiz zamanlar hep meraklı bakışlar sorulara mağruz kalıyorum. Her şey Allah'tan." dedi.