blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Şubat, 2025 16:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Normal doğumla bebeğini dünyaya getiren kadın doğum uzmanı: “Normal doğumun konforu çok farklı”

Samsun’da devlet hastanesinde bayan doğum uzmanı olarak vazife Dr. Gonca Evci, bebeğini olağan doğumla dünyaya getirdi. Anne adaylarına da olağan doğumu öneren Dr. Evci, "Normal doğum sonrası rahatlıklarını düşündüğüm için olağan doğum yaptım. Ben de bu mesleğin içinde birçok doğum gördüm. Olağan doğumun konforu çok farklı" dedi.
Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bayan Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde çalışan Bayan Doğum Uzmanı Dr. Gonca Evci ile kendi üzere doktor olan eşi Ramazan Evci’nin ikinci çocukları Asude Konutçu olağan doğumla dünyaya geldi. Anne adaylarına olağan doğumun yararlarını anlatan Dr. Gonca Evci, "Bu hastanede doğum yapmayı kendim tercih ettim. Kendimi daha muteber hissetim. Öncellikle bir bayan doğum uzmanı olarak olağan doğum yapmayı çok istiyordum. Bu ikinci olağan doğumum oldu. Bundan ötürü çok memnunum. Doğum yaptıktan 1 saat sonra ayaktayım. Pek hoş dolaşabiliyor, yürüyebiliyorum. Çocuğumla ilgilenebiliyorum. Kendimi çok hoş hissettim. Olağan doğum sonrası rahatlıklarını düşündüğüm için olağan doğum yaptım. Anne adaylarına doğal ki telaş ve dert içindeler. Ben de bu mesleğin içinde birçok doğum gördüm. Olağan doğum denemesinin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Olağan doğum için burada anestezisi de uygulanmaktadır. Genelde hastalar doğumhaneyi ameliyathane üzere düşünen, eğitim aldıktan sonra doğumhanenin ’korkulmayacak bir şey olmadığını anladık’ diyen gebelerimiz oluyor. Polikliniğe birinci sezaryen yapıp sonrasında olağan doğum yapan hastalarımız da geliyor. Sezaryende düzgünleşme mühleti çok sıkıntı oluyor. Sezaryen sonuçta bir ameliyattır. Yara yeri enfeksiyonu, fıtıklar, hastanın ayağa kalkması, uygunlaşması üzere durumlar biraz vakit alıyor. Olağan doğumun konforu çok farklı" diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Haber Merkezi tarafından
28 Temmuz, 2025 14:28 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

TÜBİTAK’tan Dikkat Çeken Tez Projesine Destek

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında dikkat çeken bir doktora tez projesini desteklemeye başladı. Karabük Üniversitesi (KBÜ) Fen Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yasemin Tümer’in eş danışmanlığını yaptığı “Makrohalkalı Fosfaza-Schiff Bazları ve Metal Komplekslerinin Sentezi, Yapı ve Biyoaktivitelerinin İncelenmesi” başlıklı proje, yeni bileşiklerin sentezi ve ilaç geliştirme süreçlerinde kullanılabilecek etkili moleküllerin araştırılmasını amaçlıyor.

Proje, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü doktora öğrencisi ve aynı zamanda Bartın Üniversitesi öğretim görevlisi olan Özlem İşcan’ın yürütücülüğünde ilerliyor. Danışmanlar arasında Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Nuran Asmafiliz de yer alıyor.

ANTİMİKROBİYAL VE ANTİKANSER ETKİLERE SAHİP YENİ BİLEŞİKLER

Proje kapsamında, antimikrobiyal ve antikanser özellikleriyle bilinen Schiff bazlarının makrohalkalı fosfaza-Schiff bazı türevleri sentezleniyor. Bu yeni bileşiklerin yanı sıra, bakır, çinko ve nikel gibi geçiş metalleriyle oluşturdukları komplekslerin hem yapısal özellikleri hem de biyolojik etkileri araştırılıyor.

ARAŞTIRMALARIMIZLA UMUT VAAT EDEN SONUÇLAR ALIYORUZ”

Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Yasemin Tümer, şu açıklamayı yaptı:

“Projemiz, makrohalkalı fosfaza-Schiff bazları ve bu yapıların metal komplekslerinin sentezi, yapılarının incelenmesi ve biyoaktivitelerinin araştırılmasını kapsıyor. Öğrencimiz Özlem İşcan’ın doktora tez çalışmalarını içeren bu projede yürütücü olarak kendisi görev alıyor, biz de danışmanları olarak destek veriyoruz.”

Doç. Dr. Tümer, Özlem İşcan’ın Karabük Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümünün ilk mezunlarından olduğunu da belirterek “Mezun öğrencimizin akademik alanda gelişimine eşlik etmek üniversitemiz adına gurur verici.” diye konuştu.

SENTEZLER KARABÜK ÜNİVERSİTESİNDE YAPILIYOR

Doç. Dr. Tümer, proje kapsamında sentezlenen bileşiklerin antimikrobiyal özelliklerinin de araştırıldığını belirterek şöyle konuştu:

“Sentez çalışmalarımızı üniversitemizin araştırma laboratuvarlarında sürdürüyoruz. Laboratuvar imkânlarımız, yeni bileşiklerin sentezi ve saflaştırılması alanında araştırmalar yapabilmemize olanak tanıyor.”

Fosfazen kimyasının önemine de dikkat çeken Tümer, bu bileşiklerin fosfor ve azot atomlarının ardışık olarak bağlanmasıyla oluşan halkalı yapıya sahip olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Bu yapılar benzen halkasına benzediği için ‘anorganik benzen’ olarak da adlandırılır. Yer değiştirme reaksiyonları ile pek çok orijinal bileşik sentezlenebiliyor. Bu bileşikler farklı fiziksel ya da kimyasal özellikler gösterebiliyor. Dolayısıyla fosfazen kimyası çalışmak hem ilgi çekici hem de keyifli.”

PATENT VE İLAÇ GELİŞTİRME SÜRECİ GÜNDEMDE

Çalışmanın ilk aşamasında sentezlenen bileşiklerin detaylı olarak karakterize edileceğini belirten projenin yürütücüsü Özlem İşcan şöyle konuştu:

“Fosfaza-Schiff bazları ile metal kompleksleri elde etmeyi planlıyoruz. Daha sonra bu yeni bileşikleri bazı bakteri ve maya türlerine karşı test ederek biyolojik aktivitelerini inceleyeceğiz.”

Antimikrobiyel etkiler görülmesi hâlinde patent başvurularının yapılabileceğini belirten İşcan, projenin potansiyelini şu sözlerle aktardı:

“Ayrıca bu bileşiklerin plazmid DNA ile etkileşimleri araştırılacaktır. Etkili bulunmaları durumunda antikanser aktiviteleri de incelenecek ve ilaç aktif madde olma özellikleri araştırılacaktır.”

ÇOK YÖNLÜ BİLİMSEL KATKI

Karabük Üniversitesi, Bartın Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen proje; kimya, biyoteknoloji ve ilaç araştırmalarını bir araya getirerek disiplinler arası bilimsel üretimi teşvik ediyor. Proje, Türkiye’nin bilimsel araştırma kapasitesine çok yönlü katkı sağlamayı hedefliyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin