Arslantepe’de uygulanan bir proje çerçevesinde Malatya’da bulunan yerli ve yabancı ekibin üyeleri Nemrut Dağını gezdi. İlk defa Nemrut Dağını gören misafirler, arkeolojik alanı gezdikten sonra güneşin batışını izlerken büyülendiler. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Doçent Doktor Aysun Tuna koordinasyonunda mimarlık bölümü öğrencileri Atakan Uzun, Neslihan Gül, Murat Can Yar, Mervegül Demir ile yüksek peyzaj mimarı Kürşat Şahin ve İtalyan arkeolog Ilda Faiella, çalışma yaptıkları Arslantepe’den hareket ederek, Pütürge-Tepehan üzerinden Nemrut Dağına ulaştı. Ülkesel turist rehberi ve turizm uzmanı Bülent Korkmaz eşliğinde Nemrut Dağının tarihi, doğu ve batı teraslarında bulunan heykeller, kitabeler, alanın dünya arkeolojisindeki yeri, kazıların tarihçesi hakkında bilgilendirilen ekip üyeleri, ilk kez gördükleri alanı bir daha ziyaret etmek istediklerini söylediler. Doç. Dr. Aysun Tuna, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ekibi olarak Arslantepe kazı heyeti bünyesinde Orduzu’da “deprem sonrası kültürel peyzaj değişimlerini yerel halkla yapılan görüşmeler çerçevesinde tespit etmeyi ve halktan gelen talepleri ve sorunları dikkate alan Arslantepe Höyüğü yakın çevresinde kentsel tasarım projesi üretmeyi hedefleyen bir çalışmamız var. Tatil günümüzde çalışma arkadaşlarımla birlikte Nemrut’u ziyaret etmek istedik. Ne kadar şanslıyız ki UNESCO Dünya Miras Listesinde bulunan Arslantepe’den hareket edip, yaklaşık 2 saatlik yolculuktan sonra başka bir dünya mirası eserimize ulaşabiliyoruz, seyahatimiz bize bunu da fark ettirdi. Nemrut Dağı olağanüstü bir yer, hayran kaldık. Gezide bize rehberlik eden Bülent Korkmaz’a, seyahatimize destek sağlayan İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Ali Cengiz ile Nemrut Dağı Milli Parkının Malatya tarafındaki karşılama merkezinde görev yapan çalışanlara misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ederiz” diye konuştu. Heyetle birlikte Nemrut Dağını gezen yazar Tuğba Tülin Durdu ise “Malatyalıyım, seyahat etmeyi çok seven biriyim ama Nemrut Dağına gelmek hiç nasip olmamıştı. Mest oldum diyebilirim. Deniz seviyesinden 2 bin 150 metre yükseklikte, kuş-uçmaz kervan geçmez bir noktada, yörenin en yüksek dağına, Kommagene Kralı 1. Antiochos’un yaptırmış olduğu devasa heykeller tek kelimeyle büyüleyici. Dünyada eşi benzeri olmayan Nemrut Dağının inanılmaz öyküler barındırıyor. Güneşin batışıyla seyahatimiz taçlandı, çok mutlu olduk. İlk fırsatta Nemrut’a tekrar gelmek istiyorum” dedi. Roma Sapienza Üniversitesi Sanat Tarihi ve Sahne Sanatları öğretim üyesi, arkeolojide görece yeni toplum arkeolojisi (community archaeology) alanında çalışmalar yapan Ilda Faiella da Nemrut Dağını görmekten mutluluk duyduğunu söyledi. (İHA)