Zonguldak’ın Gökçebey ilçesinde motosiklet ile patpat çarpışması sonucu 1’i ağır 2 kişi yaralandı.
Kaza, Zonguldak-Karabük kara yolunda meydana geldi. Edinilen bilgilere nazaran, Karabük istikametinden Zonguldak istikametine seyir halinde olan pat pat diye tabir edilen tarım aracı, Zonguldak istikametinden Karabük istikametine gitmekte olan 67 YF 030 plakalı motosiklet ile çarpıştı. Çarpışmanın tesiriyle patpatın motoru yerinden çıkarken, kazada ağır yaralanan motosiklet şoförü ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Ben kolay yanmam, Ama tutuştum mu Geceyi gündüze çeviririm. Ben karanlığı kıran o ilk dökümdüm, 1914’te bir çocuk doğdu Zonguldak’ta, Ben onun teriydim, alın çizgisiydim, Ben Kardemir’im—cihana karşı dimdik bir sabır. Karabük’üm ben. Taş duvarlarımda yankılanır Yorgun bir çekiç sesi, Tanıyor musun?
Kömür rengi bir yalnızlıktır bazen Soğuksu’nun sabah sisi. İçine çekince ciğerine işler. Benim kalbim de öyledir, Dışı çelik, içi kor. Ben susarsam pas tutar umut, Ben yıkılırsam çöker bir kıtanın alnı. Anlıyor musun?
Ben öyle sıradan bir şehir değilim, Ben Anadolu’nun alnına sürülmüş İşçi mührüyüm. İlk kıvılcımı 1937’de Kardemir’de yaktılar, Sonra büyüdüm— Gövdemi ördüler raylarla, Gönlümü kalıplara döktüler, Kızıl alevlerle işlendim gece gündüz. Ve ne zaman işçiler sustu Ben keder oldum. Duyuyor musun?
Benim dilim grevle açılır, Benim gözüm sendika bayrağında parlar. Bir sabah vardiyası gibi erkendir sevdam, Gece postası gibi sarsıcıdır suskunluğum. Safranbolu’da ahşapla dua ederim, Öğlebeli’de rüzgârla anlaşırım, Bulak’ta toprağa diz çökerim Şehrimi selamlarım— Her çocuğun alnında Karabük yazılıdır. Görüyor musun?
Benim sevdalarım sessiz olmaz, Ben kime tutuldumsa Ya terle sevdim, Ya kanla. Bir zamanlar unutuldum… Trenler sustu, Makineler pas tuttu, İnsanlar göç etti… Ama ben kalbimi toprağın altına gömüp Oradan yeniden filizlendim. Sökemediler beni. Köküm çelikten, İnancım bin yıllık… Biliyor musun?
Şimdi yeniden yürüyorum, Yorgun ama yılgın değilim. Çocuklar var, Avuçlarında gelecek taşıyan. Bir kız, İncekaya’ya bakıp Mimarlık hayali kuruyor, Bir oğlan, hurdalıktan parça toplayıp Robot yapıyor. Ben onların gözlerinde doğuyorum yeniden. Demirden bir yarın kuruyorlar bana. Ve ben, Kırılmış omurgamla bile, Ayakta selamlıyorum onları. Öperim gözlerinden. Çünkü benim umudum, Onlarda. Anlıyor musun?