Karabük Postası tarafından
16 Haziran, 2022 14:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Mezuniyet Töreni Yoğun Katılımla Gerçekleştirildi

Karabük Üniversitesinin (KBÜ) 2021-2022 akademik yılı mezuniyet töreni yapıldı. KBÜ Prof Dr. Burhanettin Uysal Ay Yıldızlı Stadyumda düzenlenen Törene;  Vali Fuat Gürel, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Çad Yüksek Öğrenim Bilimsel Araştırma ve Yenilikler Bakanı Dr. Ali Weidou, Çad N'Djamena Üniversite Başkanı Prof. Dr. Mahamat Salah Daoussa, Türkmanistan Büyükelçisi İşankuli Amanliyev protokol üyeleri, rektör yardımcıları, fakülte dekanları, yüksekokul müdürleri, akademik ve idari personel, öğrenciler ve aileleri ile çok sayıda davetli katıldı. Protokol üyeleri ile mezun öğrencilerin birlikte gerçekleştirdiği kortej yürüyüşü ile başlayan mezuniyet töreni protokol konuşmaları ile devam etti. "BAŞAK CENGİZ MİMARLIK FAKÜLTESİ İLK MEZUNLARINI VERDİ” İstanbul’da Can Göktuğ Boz (27) tarafından samuray kılıcıyla öldürülen Başak Cengiz'in adının verildiği Karabük Üniversitesi Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi yeni ismiyle ilk mezunlarını verdi. Mezun olan öğrenciler, bir daha böyle bir vahşetin yaşanmaması için temennilerde bulunarak, Başak Cengiz’in adının verildiği fakülteden mezun oldukları için gururlu ve mutlu olduklarını ifade ettiler. Törende konuşan Vali Fuat Gürel;  Karabük Üniversitesinin  15 yıl gibi kısa bir sürede sadece ülkemizin değil dünyanın önemli üniversitelerinden biri haline geldiğini belirterek, “50 bine yakın öğrenciye ev sahipliği yapan bir üniversite ve diğer taraftan 12 Bine yakın uluslararası öğrencimizi bünyesinde barındıran ülkemizin en fazla uluslararası öğrencisi bulunan üniversitelerinden bir tanesi. Karabük 1937 yılında şehirleşme yolunda, sanayileşme yolunda adım atan bir Cumhuriyet Kenti, ülkemizin 81 ilinden insanların gelip yerleştiği, ekmeği peşinde koşup buralara yerleştiği çok nadide şehirlerden bir tanesi. Ülkemizin sanayisinin gelişmesinde öncü rol oynayan ama aynı zamanda sanayileşme kültürünü de insanlarıyla ülkemize yayan ülkemizin kalkınmasında rol oynayan bir şehir. Diğer taraftan ecdat yadigarı bir göz bebeğimiz Safranbolu ve diğer ilçeleriyle beraber doğa güzellikleriyle beraber bir coğrafyanın tam da ortasında böyle güzel bir üniversitenin mezuniyet törenindeyiz. Sevgili gençler; yaklaşık 4-5 sene önce Karabük'e, Karabük Üniversitesi'nde bir bölümü kazanarak gelmiştiniz, "Acaba bizi neler bekliyor?" diye buraya geldiniz. Ama şükürler olsun ki fiziki altyapısı tamamlanmış, Karabüklülerin, Karabük'teki sanayicilerin girişimleriyle buradaki yöneticilerin destekleriyle altyapısı hazırlanmış, ülkemizin en modern üniversitelerinden biri haline gelmiş bir üniversiteye geldiniz. Bugün itibariyle artık mezun oluyorsunuz, ama başka bir de başlangıçtasınız. Hayatınızın aslında diplomanızı alarak başka bir dönemecine giriyorsunuz, inşallah bu dönemeçte artık iş hayatına atılacaksınız. Annelerinizin, babalarınızın kıt kanaat sizlere göndermiş olduğu o değerli katkıları bir tarafa bırakıp bundan sonra artık kendi ayaklarınızın üzerinde durup mesleklerinizi icra edip ülkemizin kalkınmasına, ailelerimize katkıda bulunmaya ve her şeyden önce kendi hayatınızı kurmaya başlayacaksınız. Bu manada aldığınız diplomanın çok değerli olduğunu özellikle ifade ediyorum. Diğer taraftan aramızda uluslararası öğrencilerimiz var, onlar da ülkemizdeki eğitimlerini ilimizde tamamladılar ve ülkelerine dönecekler. Siz değerli kardeş ülkelerin gençleri, ülkelerimiz arasındaki yakınlaşmayı, kaynaşmayı, birlik beraberliği, bu ticaret kültürel ve yakınlaşmayı sizler sağlayacaksınız. Sizlerle beraber aslında gönül coğrafyamız olan ülkeler, kardeş ülkelerimiz ve nereden hangi ülkeye mensupsanız o ülkelerle Türkiye arasındaki birlikteliği, kaynaşmayı inşallah sizler sağlayacaksınız. Sizlerin sayesinde ülkelerimiz arasındaki iletişim devam edecek. Karabük gerçekten eğitime önem veren ülkemizin eğitim seviyesinde ilk 10’a giren bir şehir ve ilköğretim, ortaöğretimde bunu sağlamışken şükürler olsun ki üniversitede de bunu sağlamış bir şehiriz, bu manada emeği geçen bütün herkese huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Sevgili gençler; Mezuniyet töreniniz hayırlı olsun, yolunuz, bahtınız açık olsun" dedi. "PANDEMİNİN ARDINDAN ÖĞERNCİLERİN SEVİNÇLERİNE ORTAK OLMAYI ÖZLEDİK" KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, ise pandeminin ardından mezun olan öğrencilerin sevincine ortak olmayı özlediklerini  belirterek, “Anne, babaların, büyüklerin gurur gözyaşlarını, hocalarımızın öğrencilerinin yanında gururla yürümelerini, sınıf arkadaşlarının birbirlerine sarılarak vedalaşmalarını, mezun öğrencilerin hep birlikte havaya kep fırlatmalarını özlemiştik" dedi. 29 Mayıs 2007 yılında kurulan Karabük Üniversitesi’nin geleceğin mesleklerine uygun kaliteli eğitim misyonu ve uluslararasılaşmada lider üniversite olma yolu vizyonuyla çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüğünü ifade eden  Polat, “Donanımlı, özverili, gayretli, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu bilgi ve yeteneklere sahip, değerlerine bağlı bireyler yetiştirmek üniversitemizin en temel gayesi olup öğrencilerimizin mezun olduklarında gurur duyulan bir üniversite olmak için tüm gücümüzle çalışmalarımıza devam ediyoruz. 7 Kıtadan 12 bini aşkın uluslararası öğrenciyle, Türkiye’de birinci sıradayız. Uluslararası başarılarımızın yanında Türkiye’de de üniversite - sanayi iş birliğine örnek çalışmalar yapan, yeşil ve akıllı kampüs ile öğrencilerimize imkanlar sunan, teknoloji yarışmalarına her sene çokça öğrencisi katılan ve mezunu en hızlı iş bulan üniversiteler arasında olmaya devam ediyoruz. Yabancı dil öğretiminde akredite olan ilk devlet üniversitesi olan Karabük Üniversitesi, kendi elektrik enerjisini üreten yeşil kampüs sıralamasında dünyada ilk binde yer alıyor” diye konuştu. Protokol konuşmalarının ardından Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, Hasan Doğan Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İslami İlimler Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi ile Teknoloji Fakültesini derece ile bitiren öğrencilere Vali Fuat Gürel, protokol üyeleri ve akademisyenler tarafından diplomaları ve ödüllerinin verildi. 2021-2022 Akademik Yılını Birincilikle bitiren Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencisi Begüm Can’ın mezuniyet kütüğüne plaketini asmasının ardından tüm öğrenciler havai fişekler eşliğinde hep birlikte keplerini fırlatarak mezuniyetlerini kutladılar.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Haziran, 2025 20:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Uyuşturucu cinayetinde sanıkların yargılanmasına devam edildi

Kastamonu’da uyuşturucu parası uyuşmazlığı yüzünden çıktığı sav edilen tartışmada 1 kişinin silahla vurularak öldürülmesiyle ilgili süren dava görülmeye devam etti.
Olay, 10 Nisan 2024 tarihinde , Kastamonu-Taşköprü karayolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, vatandaşlar tarafından aracında silahla vurulmuş halde bir şahıs bulundu. Ümit Yılmaz olduğu belirlenen şahıs, sıhhat takımlarınca kaldırıldığı Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan müdahalelere karşın kurtarılamadı. Olayın akabinde Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma çerçevesinde, Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü gruplarınca olaya karıştığı tespit edilen A.S., Ö.Ü., B.Ç. ve A.K. gözaltına aldı. Şüphelilerden A.S. ve Ö.Ü. tutuklanırken, B.Ç. ve A.K. isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı.
Olayın akabinde şüpheliler hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde "kasten öldürme", "kişiyi hürriyetinden mahrum kılma", "gece vakti birden fazla bireyle konutta yağma", "ateşli silah maddesine muhalefet" cürümlerinden dava açıldı.
Açılan davanın devam eden duruşmasında mahkeme heyeti tarafından şahit A.B. dinlendi. Şahit A.B., "Ümit ile Ömer ortasında hasımlık olup olmadığını bilmiyorum. Ömer’in uyuşturucu kullandığını hiç görmedim. Ömer ile Aykut’u konutta konuk ettik. Ömer, konutta konuşurken Aykut’un silahı Ümit’in omzuna vurunca patladığını söyledi. Aykut’u tanımıyorum. ’Madem kazara olmuş, olduğu üzere anlatın’ dedim. Yanlarında silah görmedim. Silahı otomobile bıraktıklarını söylediler" dedi.
Tanığın dinlenmesinin akabinde Cumhuriyet Savcısı, mütalaasında A.S.’nin "kasten öldürme", "nitelikli halde silahla ve birden fazla bireyle hürriyetten mahrum kılma", "silahla birden fazla bireyle yağma", "ateşli silahla maddesine muhalefet" cürümlerinden, Ö.Ü. ve B.Ç.’nin "nitelikli halde silahla ve birden fazla bireyle hürriyetten mahrum kılma" ve "silahla birden fazla bireyle yağma" kabahatlerinden cezalandırılmasını, A.K.’nin de kanıt yetersizliğinden beraatını talep etti.
Mütalaanın akabinde kelam alan Ümit Yılmaz’ın babası R.Y., "Çete halinde oğlumu darp etmişler, öldürmüşler. En ağır cezayı almalarını istiyorum" dedi.
"Maktulü öldürme kastıyla hareket etmedim"
Duruşmada kendisini savunan tutuklu sanık A.S., "Ben, Ümit’in yanına öldürmek niyetiyle gitmedim. Silah elimdeydi, omzuna vurunca patladı. Kazara oldu, bu yüzden Cumhuriyet Savcısının mütalaasını katiyetle kabul etmiyorum. Kriminal raporu da kabul etmiyorum. Araç içinde silahla omzuna vurduğumda silah bizatihi patladı, maktulü öldürme kastıyla hareket etmedim, gayem öldürmek değildi. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum" tabirlerini kullandı.

"İşlemediğim bir kabahatten ötürü cezaevindeyim"
Ö.Ü. ise karışmadığı bir hatadan ötürü cezaevinde olduğunu belirterek tahliye ve beraatını talep etti. Tutuksuz yargılanan B.Ç. de beraatini istedi.
Duruşmada sanık avukatları ise mütalaa karşısında müddet talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar A.S. ve Ö.Ü.’nün tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin