Karabük Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri, Kahramanmaraş Merkezli 10 İli etkileyen ve büyük yıkıma yol açan depremlerin yaralarını sarmak için var gücüyle çalışarak depremzedeler için sona üretiyor.
Kahramanmaraş Merkezli 10 İlimizi etkileyen deprem felaketinin ardından Karabük Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri depremden etkilenen vatandaşların ısınma ihtiyacını karşılamak için soba üretimine başladı.
Karabük'te, Mesleki ve Teknik Anadolu liselerinin öğretmen ve idarecileri, deprem bölgesine gönderilmek üzere varil tipi soba üretimine başladı.
Liselerin atölyelerinde gönüllü öğretmen ve idareciler tarafından üretilen sobalar, depremden dolayı soğukta dışarıda ya da çadırlarda kalan depremzedelere gönderilecek. Mutfak tüpü gibi daha önce kullanılmış malzemelerden yapılan sobalar, çadırda ve sokakta kullanılabilecek tipte üretiliyor. Üretimi devam eden 100 soba deprem bölgesine kısa sürede gönderilecek, talep gelmesi durumunda üretim devam edecek.
Metal bölümü teknikeri Cevdet Göktaş, Karabük Mesleki ve Teknik Anadolu Lise Müdürlüğü olarak deprem bölgesine gönderilmek üzere, 10 adet soba üretimine başladıklarını belirtti. Göktaş, "Bugün yüzde 80 itibariyle bitmiş durumda. İnşallah pazartesine gününe hepsi bitmiş olacak. Zaman zaman devamı gelecek, isteğe göre cevap vermeye çalışacağız" dedi. (Nurettin Acar)
Mevlana’nın 752. Vuslat yıl dönümünde Türk Kültüründe Şehadet ve Vuslat ele alındı
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEUN), Hz. Mevlana’nın 752. Vuslat yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen "Türk Kültüründe Şehadet ve Vuslat" başlıklı konferansla Türk kültüründe şehadet anlayışı ve vuslat düşüncesi farklı yönleriyle ele alındı.
Sezai Karakoç Kültür Merkezinde gerçekleştirilen programa; BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer ve eşi Seran Özölçer, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, senato üyeleri, akademik ve idari personel, Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Hizmetleri Müdürü Erhan Yavaş ile öğrenciler katıldı.
"Mevlana’nın Sözleri Asırlardır Gönüllerimize Yol Gösteriyor"
Program, aziz şehitlerin anısına yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. Rektör Özölçer konuşmasında, iki üniversite öğrencisinin vefat ettiğini hatırlatarak üzüntülerini şu sözlerle dile getirdi:
"Değerli öğrencimiz Arif Aykanat ile dün akşam ani bir şekilde aramızdan ayrılan kıymetli öğrencimiz İrem Gül Karakuş’un vefatı bizleri derinden üzmüştür. Huzurlarınızda iki evladımızı rahmetle anıyorum. Rabbim mekânlarını cennet eylesin; ailelerine, yakınlarına ve Üniversitemiz camiasına sabrıcemil ihsan eylesin."
Konuşmasının devamında Hz. Mevlana’nın hikmet yüklü sözlerinden örnekler veren Rektör Özölçer, Mevlana’nın sevgi, hoşgörü ve teslimiyet merkezli tasavvuf anlayışının asırlardır yol gösterici olduğuna dikkat çekti:
"Allah’a ulaşacak birçok yol var; ben aşkı seçtim." diyen Hz. Mevlana’nın aşk ateşi, aradan yedi buçuk asır geçmesine rağmen hâlâ gönüllerimizi ısıtıyor. Dünya telaşıyla çoraklaşan gönüller, Mesnevî’den süzülen hikmet damlalarıyla diriliyor. Onun ‘Bizim dergâhımız umutsuzluk dergâhı değildir’ sözü, umudun ve irfanın en güçlü ifadesidir."
Rektör Özölçer; Mevlana’nın imtihan, sabır ve tevekkül anlayışını anlatan sözlerine de dikkat çekerek konuşmasının sonunda, konferansa katkı sunan Dr. Sait Başer’e, programa katılan tüm misafirlere ve öğrencilere teşekkür etti.
Açılış konuşmasının ardından konferansın konuşmacısı yazar Dr. Sait Başer kürsüye çıktı. Türk kültürü üzerine derinlikli bir perspektif sunan Başer, Mevlana’dan Dede Korkut’a uzanan köklü geleneğin bugün dahi yol göstericiliğini sürdürdüğünü ifade etti. Başer; "Tanrı kelimesinin çoğulu olmaz, kültürümüz buna müsaade etmez. Kültür; bir milletin yüzyıllar boyunca yoğurduğu tecrübenin adıdır. Türk kültürü köleliği tanımaz; adalet duygusuyla var olmuş bir medeniyetin ürünüdür." sözleriyle kültür kavramının Türk-İslam düşüncesindeki yerine vurgu yaptı. Adaletin yalnızca hukuk değil, hayatın tamamını kuşatan bir denge ölçüsü olduğunu belirten Başer, Türkçenin köklü yapısının bu kavramla doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti. Başer, konuşmasının sonunda Hz. Mevlana’nın özlü sözlerinden örnekler vererek vuslatının 752. yıl dönümü münasebetiyle Mevlana’yı rahmetle anıp sözlerini sonlandırdı.
Program, Dr. Sait Başer’e teşekkür belgesinin takdim edilmesi ve toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.