Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

MESELENİN ÖZÜ

Köşe Yazıları Yayın: 27.07.2023 10:27
MESELENİN ÖZÜ

Ankara Melike Hatun Camii İmamı Halil Konakçı denilen zat 2022 yılında yaptığı hilafet çağrısını yinelemiş. 2022 yılında verdiği vaazda, “Dünyada iki ırk vardır; Müslüman ve kafir” demişti. Dediğiyle de kaldı. İnsanları bölen, ayrıştıran, bu söylemlere hiçbir işlem yapılmadığından cesaret alarak, tekrar aynı çağrıyı bu kez güçlü bir sesle yeniden yapmış.

Büyük Atatürk, 3 Mart 1924 tarihinde hilafeti bir başka deyişle halifeliği kaldırmıştı. Ne işe yarıyordu halifelik? Peygamberimizden sonra devlet başkanlığı ve devleti yönetme kurumu, yani 1292 yıllık işlevini yitirmiş bir makam. Yozlaşmış, çürümüş, köhnemiş ve toplumu içten içe kemiren, uyutan bir düzen.

İşte, Atatürk, bu düzeni yıkarak, çağdaş Cumhuriyet kurumlarını oluşturdu. Neyse;

 

Lafı hiç evirip çevirmeye gerek yok. Mesele, Atatürk’tür, Cumhuriyet’tir… Siz, bakmayın “Türkiye’nin rejimi 1923’de belirlendi” laflarına…

Onların, gizli ajandalarındaki ana konu ATATÜRK’TÜR…

CUMHURİYET‘TİR…

Bir zamanlar da bir Başdanışmanlarından birisinin de “halk yeni bir devlet kuruyor” demesi boşu boşuna söylenmiş bir laf değildi.  Bunlar O, gizli ajandanın bir yerlerine çok öncelerden yazılmıştır.

Eyaletlerden, özerk bölgelerden, federasyonlardan sıkça bahsetmeler bugünün değil, dünün planlarıdır.

Ta başından beri dediğimiz gibi,  yaşadığımız  anayasa dayatmalarının ardında rejim değişikliği yatmaktadır. Öyle, olmasa dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen ucube bir taslak halkın oyuna sunulmazdı.

Millet, 12 Eylül’den sonra deneme-sınama yöntemiyle bazı partileri işbaşına getirdi. Amerikan destekli olanlar belli bir süre işi kesintisiz götürdüler. Sonra, kayaya tosladılar.

Koalisyonlar döneminin başlaması toplumun büyük bölümünü temsil şansı ve yapılan yanlışın giderilmesi anlamında önemliydi. Ama,  bunlara da egemen güçler izin vermediler. Yönetimlerde   el altından kırılganlıklar yaratıldı ve sonuçta yeni bir seçimin önü açıldı.

Hesap, kitap öylesine yapılmıştı ki, iki partinin dışında tüm partiler sandığa çakıldılar.

O gün gelmişti. Artık, projeler uygulamaya konulabilirdi.

Örneğin;” Kemalizm ölmüştür“, “resmî kurumlarda Atatürk fotoğrafları kaldırılmalıdır“,” “çare ılımlı İslam’dadır ”  vb. gibi düşünceler birbiri ardına toplumun önüne sunuluyordu.

Büyük Ortadoğu Projesi gibi projeler bir kurtarıcı imiş gibi ballandırılarak anlatılıyordu. BOP ‘un eş başkanı olmakla övünür duruma gelmiştik. Oysa, BOP, Ortadoğu’da 24 ülkenin sınırlarının değişmesini içeren bir işlevi üstlenmişti. Üniter yapının bozulması istekleri de açıkça belli ediliyordu. Ne yazık ki, bunların içinde Türkiye’de vardı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin dinamikleri buna izin vermezdi. Nitekim tepkiler de başlamıştı… Üst akıl ona da çare buldu. Ordu ve aydınlar üzerine kumpaslar kuruldu. Davalar açıldı. İnsanlar yok yere mahpus damlarına tıkıldı.

Ordu zayıflatıldı. Cumhuriyetin kurumları tez elden satıldı. Aydınlar baskı altına alındı. Kurum ve kuruluşlar paramparça yapıldı,  gazeteciler, yazarlar sürgün edildi.

Hedef Atatürk ve kurduğu Cumhuriyet’ti…

Ağababaları, 2000’lerin başında ve ortalarında Atatürkçülük tuzla buz olmalı komutunu verirken, tek çarenin başkanlık olduğunu da vurguluyorlardı.

Parlamenter sistem içinde bunu yapmalarının mümkün olmadığını biliyorlardı. Güçlü kurumlarla bunu başarmanın zorluğu ortadaydı. O zaman hemen işe girişmek gerekliydi. Üst akıl yine yol gösteriyor, yol haritasını veriyordu.

Irak, Libya, Suriye bölünecekti. Burada önemli rol üstlenilmeliydi. Irak ve Libya’da bu gerçekleştirildi. Sırada Suriye vardı. Fakat Esat denilen hergele direniyordu. Esat’ı aşamadıkları için İran’a vakit ayıramıyorlardı.

Ortadoğu’daki petrol zenginliği emperyallerin iştahını her zamanki gibi kabartıyordu. Onun için ulus devletler, parçalara bölünmeli güçsüz küçük devletçikler ortaya çıkarılmalıydı. 24 ülkenin sınırının değişmesi projesinin ortaya atılmasındaki amaç da buydu.

Sadede gelirsek, güçlü bir Cumhuriyet ve Atatürk düşüncesi buna izin vermezdi.

Hedef Atatürkçülüğün etkisizleştirilmesi olmalıydı.

Atatürk, yaşamı boyunca “böl, parçala, yönet” düşüncesinin önünde bir setti.

Düşüncelerini benimsemiş milyonlarca insan da bu yönde sapasağlam duruyorlardı.

Cahil, duygusal insanlarımızın kafalarına Osmanlı hayallerinin sokulması da planın bir parçasıydı.

Atatürkçülük öldürülürse, her dediklerini yaptırabileceklerini sanıyorlardı.

Haçlı ile Hilal’in savaşında Atatürkçüler hep Hilal’in yanında yer aldılar. Hilal’in yanında olduklarını söyleyenler ise milyonlarca Müslümanın canına kıyanlara karşı durmak yerine Haçlının safında yer almakta ve sonuna kadar gidilmesini isteyebilmektedirler.

Kısacası, bugünlerde eyaletlerden, özerkliklerden söz edenlerin beyninin altında bu ülkeyi bölmek yatmaktadır.

Atatürk düşüncesi buna izin vermediği için de ATATÜRK ‘e kinlerini kusmaktadırlar.

O kustukları kini, gün gelecek kendi midelerine inecektir.

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunmaya başladı

Gündem Yayın: 08.09.2024 00:52
İhlas Haber Ajansı

Karabük’te bir telefoncuya giden kadının hem kendi telefonunu zorla satmaya çalıştığı hem de vitrinden çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunduğu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, Kemal Güneş Caddesinde meydana geldi. İsmi öğrenilemeyen bir kadın, telefon mağazasına girip telefonunu satmak istedi. İş yeri sahibi telefonu satın alamayacağını belirterek, kadının talebini reddetti. Defalarca telefonunu uzatarak satmak isteyen kadın bir süre sonra dükkanda taşkınlık yaparak, diğer müşterilerin araya girmesine rağmen yöneldiği cam vitrinde bulunan bir telefonu alarak dışarıya çıktı. İş yeri sahibi kadının çaldığı telefonu fark edip geri almaya çalıştı. O sırada mağaza sahibi, çalınan telefonu geri almaya çalışırken kadının bir anda soyunmasıyla neye uğradığını şaşırdı. O anlar iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan iş yeri sahibi Habib Nazari, “Kapatırken müşteri geldi bana. Müşteri geldi alışveriş yaptık. Alışveriş bittikten sonra tam kapatacaktım, o sırada kadının biri geldi. Birden telefonu fırlattı almamı istedi. Ben de baktım biraz anormal davranıyor ve alamayacağımı söyleyerek başka yere sormasını söyledim. ‘Sen alacaksın’ dedi. 2-3 kere ısrarla fırlattı telefonu. Bir kere de tam düşerken tuttum telefonu. Sonra küfür etmeye başladı. ‘Telefonu alacaksın, bana para ver’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Camdan bir tane telefon çaldı”

O sırada diğer müşterilerinin de dükkanın önünde olduğundan bahseden Nazari, “Sonra onlar çıkarken tam olayın sıkıntı olacağını anlayınca geri döndüler. Geri dönünce de bunu çıkartmaya çalıştılar. Kadın çıkmayıp kendini cama sürtmeye başladı. Yumruk attığı camdan bir tane telefon çaldı. Telefonu aldıktan sonra işte görür görmez ‘Telefonu ver’ dedim. ‘Ben almadım telefonu’ diyerek dışarı çıktı. Dışarı çıkınca da önceki kadın müşterime söyledim. Onlar da telefonu aldığını gördü” dedi.

“Birden soyunmaya başladı”

Daha sonra köşeye geçen şüpheli kadının telefonu almadığını iddia ederek poşeti açtığını ifade eden Nazari, “Sonra biz telefonu ver diye ısrar ederken soyunmaya başladı birden. Öyle yapınca da bizler neye uğradığımızı şaşırdık. Sırtımızı döndük. Müşteri sayesinde telefonu alabildim. Kepeği indirince ben de caddeye çıktım. Cadde de giderken bu sefer de peşimden biber gazıyla dolaşıyor. Sonra baktım olayı zapt edemeyeceğim karakola gittim. Karakolda olayı anlattım. Sonra kadını çağırdılar, konuşmaya başladılar ve beni de gönderdiler” diye konuştu.

Nöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Mutlu Eczanesi
Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Asuman Eczanesi
Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455