Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Maturidi Yesevi Otağı Kurultayı Safranbolu’da yapıldı

Safranbolu Yayın: 29.09.2014 06:43
Yazar:
Maturidi Yesevi Otağı Kurultayı Safranbolu’da yapıldı

Maturidi Yesevi Otağı İlmi ve Kelami Araştırmalar Derneği Genel Başkanı Oktay Acar: “Sürekli olarak eski fetihlerden bahsedilip ve sürekli atalarının yaptıklarıyla övünen ama 400-450 yıldır, bilimde, sanatta, mimaride ve diğer insanlığın ortak alanlarında bu milletin ürettiği bir şey yoktur” dedi

Maturidi Yesevi Otağı Kurultayı Safranbolu’da yapıldı. Eflani ilçesinde kurulan kurultay kampının  gezilmesiyle başlayan ve hava muhalefeti nedeniyle Safranbolu ilçesindeki bir çay bahçesince devam eden 1. Maturidi Yesevi Otağı Kurultayı’na eski Devlet Bakanlarından Namık Kemal Zeybek ve Ramazan Mirzaoğlu, araştırmacı, ilahiyatçı, tarihçi ve çeşitli dernek, cemiyet, konfederasyon, merkez, federasyon başkan yönetici ve üyeleri katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılışını yapan Maturidi Yesevi Otağı İlmi ve Kelami Araştırmalar Derneği Genel Başkanı Oktay Acar, “Sürekli olarak eski fetihlerden bahsedilip ve sürekli atalarının yaptıklarıyla övünen ama 400-450 yıldır, bilimde, sanatta, mimaride ve de diğer insanlığın ortak alanlarında bu milletin ürettiği bir şey yoktur” dedi.
Acar, farklı fikir ve düşünceleri temsil eden İslam aydınlarının insanlık alemine her konuda katkılarda bulunduğunu belirterek, “Fakat ne olmuştur da İslam medeniyetinin mensupları olan İslam alemi günümüzde bu hale düşmüştür? Dünyanın en çok doğal kaynak rezervlerine ve doğal güzelliklerine sahip olmasına rağmen neden İslam ülkelerinde insanlar yüksek hayat standartlarına sahip değiller? Neden dünyada en çok yolsuzluk, çocuk ölümleri, rüşvet, çevre kirliliği, sağlık problemleri, maden ve iş kazaları ve de dünyada en kısa yaşama oranı İslam alemindedir?” diye sordu.
“SIKINTILARIN ÇÖZÜMÜ TAM OLARAK SİYASİ DEĞİLDİR”
Özellikle son yıllarda Türkiye’de yaşanan olumsuzlukları anlatan Acar, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Kendi insanlarımız, yine kendinden olan vatandaşlarının sağlıklarını dah çok para kazanmak uğruna, kalitesiz ürünler satarak, tehlikeye atmaktadır. Bütün bu problemlerin kaynağı tam olarak siyasi değildi. Siyasi iktidarlar gelip geçicidir. Ama Türk milleti bakidir. Siyasi partiler ve iktidarlar elbette ki ülkemizi her alanda ilerletmek ve geliştirmek için çalışıyorlar. Ama problemler her iktidar devrinde devam etmektedir. O zaman bu sıkıntıların çözümü tam olarak siyasi değildir. Maturidi Yesevi Otağı’nın kurulma amacı, özellikle Türk dünyasında olan sıkıntıların, siyasete karışmadan ve de karıştırılmadan, çözülmesi için gerekli olan önerileri ve çözüm yöntemlerini bulmaktır. Her ilim alanında bilim adamlarını, akademisyenleri ve aydınları konferanslar ve seminerler vermek için davet ediyoruz. Batı uygarlığı ile aramızda, insan hakları, bilim keşifleri, kendi haklarının rahat ve huzur içinde yaşaması, yüksek gelir seviyesi, fikir özgürlüğü konularında ne yazık ki en az 100 yıllık bir mesafe bulunmaktadır. Sürekli olarak eski fetihlerden bahis edilip ve sürekli atalarının yaptıklarıyla övünen ama 400-450 yıldır, bilimde, sanatta, mimaride ve de diğer insanlığın ortak alanlarında bu milletin ürettiği bir şey yoktur.”
“İSLAM ÜLKELERİ ÇÖL MAHLUKATLARININ ZULMÜ ALTINDA İNLİYOR”
“Yüzyıllardan beri bilim ve sanat üretemeyen İslam toplumu, bugün sürekli küçümsediği batı medeniyetinin zulmü altında inlemektedir” diyen Acar, “En temel meselemiz ise Türk milletinin aydınlanma sorunudur. Bu vebalin en büyük müsebbiplerinden biri Türk halkını eğitimsiz bırakan, ilim ve irfanla aralarına mesafe koyan, yüzyıllardır süregelen idarecilerin kabahatleridir. Bugün İslam ülkeleri IŞİD denilen, El Kaide denilen kendilerine ‘Selefi’ veya hakiki “Sunni” diyen çöl mahlukatlarının yaptıkları zulüm altında inim inlemektedir. Balkanlarda, Orta Asya’da Kafkaslar’da, gençler kendilerine ‘Selefi’ diyen bu çöl maymunlarının beyin yıkma operasyonlarına maruz kalmaktadır. Ne yazık ki, Kırım’da neredeyse halkın yüzde 50’si çöl bedevilerinin itikatlarına itibar edip baba ve dedelerini kafirlikle suçlamaya başlamışlardır” dedi.
“TÜRK MİLLETİ, TARİH BOYUNCA HİÇBİR MİLLETİN DİNİNE, DİLİNE, MEZHEBİNE KARIŞMADI”
‘Türk milleti, tarih boyunca hiçbir milletin dinine, diline, mezhebine karışmadı’ diyen Acar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk milleti, tarih boyunca hiçbir milletin dinine, diline, mezhebine karışmadı. Ayrımcılık yapmadı. Hatta adalet mülkün temelidir esasına göre, bir gayri Müslim ile bir padişah mahkemede kadı önünde yargılanabilirdi. Türk milletine yapılan bütün zulümlere rağmen, dünya medyası ve kendilerini medeni gören ülkeler, tüm tarihsel gerçekleri ve kendi tarihlerinde yapmış oldukları zulümleri görmeyerek, Türk milletine ‘Siz Ermenileri katlettiniz, soykırım yaptınız’ diyerek Türkiye’ye baskılar uygulamaktadırlar. Tek amaçları ise, dünya Türklüğünün kalesi ve yurdu olan Müslüman Türk milletini Anadolu topraklarından sürüp atmaktır. Bu emellerini doğu ve güney doğu Anadolu bölgesinde, kendilerine PKK diyen, Ermeni ve büyük güçlerin maşalarına yaptırdıkları ortadadır. Kendilerini çağdaş, medeni ve aydın ilan edenlere, “Türkler 30 bin Kürt ve bir milyon Ermeni katletti” diyen çakma Nobel ödüllü aydınlara ve kendilerine “Biz de Ermeniyiz” diyenlere söyleyecek sadece bir sözümüz var. İstediğiniz kadar Türk milletini Anadolu’dan silmeye çalışın, Türk milleti tekrar kendi özüne dönmeye başlamıştır. Bu millet, dini kullanan sahtekar aydınların, sahte şeyhlerin, sahte evliyaların, başlarına sarık ve cübbe takarak, sadece ve sadece kendilerine tabi olanların cennete gideceğini, kendilerine tabi olmayanların cehenneme gidecekleri telkin eden, kendilerine evliya süsü veren sünnetsiz soysuzların tezgahını, İslam’ın en güzel ve medeni yorumu olan Maturidi’nin görüşleri ile bozacaktır.”
Maturidi Yesevi Otağı olarak hiç bir siyasi ve dini oluşuma bağlı olmadıklarını aktaran Acar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu hareket tamamen Türk milletinin içinden doğmuş, tamamen bağımsız bir harekettir. İhanete uğrayan Türk kültürü, geri kalmışlığımızın en büyük nedeni olmuştur. geri kalmışlıktan kurtulmanın yolu çağdaşlaşmaktır. Evrensel hukuk, demokrasi, insan hakları ve laik devlet, çağdaşlaşmanın güvencesidir. Laik devlet, dinler arası mezhep çatışmalarına, radikal din sömürüsüne karşı, demokrasi ve insan haklarının teminatıdır. Yenilenmek, çalışmak ve üretmekle olur. Toplumlar ise demokrasi ve evrensel hukuk düzeni içinde geri kalmışlıktan kurtulabilir.”
Kurultay daha sonra “Maturidi ve Ahmet Yesevi” oturumu ile devam etti. Kurultay kapsamında “Maturidi ve Ahmed Yesevi”, “Türk Dünyası Sorunları ve Çözüm Önerileri” oturumu gerçekleştirildi.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

CHP’de Günah Keçisi Bayram Karadağ Oldu..!

Manşet Yayın: 06.05.2024 14:50
CHP’de Günah Keçisi Bayram Karadağ Oldu..!

31 Mart tarihinde yapılan Mahalli İdareler seçimlerinde Safranbolu hariç Merkez ve İlçe Belediyelerinde istediği başarıyı elde edemeyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Vedat Yaşar ve ekibi başarısızlığın faturasını  Karabük Belediye Başkan Adayı olan Bayram Karadağ’a kesti.

31 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti’yi geride bırakarak tarihi bir başarı elde eden ve  Türkiye genelinde birinci parti olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) aynı başarıyı Karabük’te gösteremedi. Yerel seçimlerdeki başarısızlıklarını kabul eden CHP İl Başkanı Vedat Yaşar ve Ekibi,  bu  başarısızlığın faturasını Belediye Başkan Adayı Bayram Karadağ’a kesti.

“Bizim belirlediğimiz aday olan İsmail Yalav seçimi  kaybetseydi istifa ederdik” diyen CHP İl Başkanı Vedat Yaşar, bu açıklamasıyla Bayram Karadağ’ın kendi adayları olmadığını da tescillemiş oldu.

KARADAĞ’IN İSTENMEDİĞİ AYLAR ÖNCESİNDEN BELLİYDİ

Cumhuriyet Halk Partisinde İl Başkanlığı dahil değişik kademelerinde görev yapan son olarak 2023 yılı Mayıs ayında yapılan  Genel Seçimlerde Milletvekili adayı olan Bayram Karadağ,  aylar öncesinden Parti İl binasından düzenlediği basın toplantısında 31 Mart tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde Belediye Başkanlığına aday adayı olduğunu açıklamıştı. Karadağ’ın aday adaylığını açıklaması ise  bazı parti yöneticilerinde Karadağ’la seçimin kazanılamayacağı görüşü hakim olmuştu. Bu tutum Karadağ’ın aday olmasının istenmediği şeklinde yorumlanmıştı. Karadağ’ın aday adaylığının açıklamasından sonraki süreçte başka aday adayı olmayınca haliyle aday olarak Karadağ ön plana çıkmıştı ve Karadağ’ın adaylığına kesin gözüyle bakılmıştı.

CHP İL TEŞKİLATI BAŞKA ADAY ARAYIŞINA GİRDİ

Bayram Karadağ’ın aday gösterilmesinden korkan  CHP İl Teşkilatında  başka aday arayışları başlamış ve DEVA Partisi İl Başkanlığından ayrılan Yusuf Aydın’ı ikna ederek aday adaylığını açıklamasını istemişti. Aydın da düzenlediği basın toplantısı ile aday adaylığını duyurmuştu.  Yusuf Aydın’ın yeterli olmayacağını anlayan İl Teşkilatı, bu defa da  2023 Mayıs seçimlerinde İYİ Parti’den Milletvekili Adayı olan ancak yerini beğenmeyerek istifa eden İsmail Yalav ile görüşmelere başlamış yapılan görüşmeler neticesinde zorla da olsa ikna edilen İsmail Yalav CHP’den Başkan Adayı olduğu açıklamıştı.  Adeta Partinin neferi olan Bayram Karadağ’ı yok sayan CHP İl Başkanı Vedat Yaşar ve ekibi CHP Genel Merkezine İsmail Yalav’ın ismini vererek, Karabük Belediye Başkan Adayı olarak gösterilmesini seçimi bu adayla kazanacakları şeklinde görüş belirtmişlerdi.  Hatta Karabük basını İsmail Yalav’ın aday gösterildiğini hem sosyal medyadan hem de haber sitelerinde yayımlamıştı.  Son ana kadar yapılan görüşmeler neticesinde Parti Meclisi İsmail Yalav yerine Bayram Karadağ ismi üzerinde mutabık kalmıştı. Bu durum İl Teşkilatın büyük bir hayal kırıklığı yaşatmıştı.   CHP’de  yaşanan bu karmaşık ortam bununla da kalmadı,  Seçim Kuruluna verilecek olan  Belediye Meclis Üyesi isim listeleri  son güne bırakılmış,  hatta  süre bitiminden sonra  teslim edilerek,  seçime girememe tehlikesi ile karşı karşıya kalınmıştı.  Daha sonra yapılan görüşmeler ve diğer siyasi partilerden itiraz olmaması neticesinde listeler  noksan bir şekilde seçim kuruluna teslim edilmişti.

Partide yaşanan tüm bu gelişmeleri yok sayan CHP İl Başkanı Vedat Yaşar ve Ekibi, yerel seçimlerden bir ay sonra seçim değerlendirme toplantısı düzenleyerek başarısızlığın faturasını Bayram Karadağ’a kesti ve Karadağ’ı günah keçisi ilan etti. Seçimi kendi istedikleri aday gösterilmediği için kaybettiklerini ifade eden Yaşar, “Bizim istediğimiz aday gösterilip de  seçim kaybedilseydi gereğini yapardık” dedi.  Proje sunumu, maddi yetersizlik ve güven eksikliğinin de seçimin kaybedilmesinde önemli rol oynadığını ifade eden İl Başkanı Vedat Yaşar,  bir nevi hem adaya hem de kendilerine güvenin olmadığını bu açıklaması ise ilan etmiş, oldu.

İL DE SUÇLU BAYARAM KARADAĞ, YA İLÇELERDE SUÇLU KİM?

İlde Bayram Karadağ’ı suçlayan CHP İl Başkanı Vedat Yaşar, İlçelerde de istedikleri başarıyı elde edemediklerini, bir tek Safranbolu İlçesinde başarılı olduklarını söyledi.  İlçelerdeki başarısızlığı üstlenmeyen ve Safranbolu’da Elif Köse’nin başarısı ile övünen Yaşar, açıklamasında partinin eski yöneticilerini suçlamayı ihmal etmedi. İl Başkanı olduğu zaman beyaz bir sayfa açtığını ifade eden Yaşar, “Bu sayfa şahsi çıkarlar, kirli siyaset, partimiz ve bölge menfaatlerinden çok kişisel menfaatlerin ön plana çıkartılması neticesinde daha ilk günden ve sonrasında sürekli lekelendi” dedi. Yaşar ayrıca, eski partililerin kazanamamaları üzerine algı oluşturduğunu ve timsah gözyaşları döktüğünü  ifade ederek, sizler nasıl partilisiniz diye serzenişte bulundu. CHP İl Başkanı Yaşar’ın yaptığı açıklamada, başarısızlığın faturasını Bayram Karadağ’a çıkarması ve eski parti yöneticilerini suçlamasına bir çok partili tepki göstererek, “CHP İl Başkanı Vedat Yaşar bu açıklaması ile adeta kendisini aklamış, Başkan Adayı dahil partinin eski yöneticilerini bile suçlamış ama kendisini suçlamamış, İl Başkanı Vedat Yaşar bize seçim sürecini iyi yönetmemiştir ve CHP’nin Ülke genelindeki başarısına İlde gölge düşürmüştür. Bize göre seçimle de gelse asıl istifa etmesi gereken kendisi ve yönetimidir. Eğer başarılı olunsaydı İl Başkanı Vedat Yaşar kendisini ön plana çıkaracaktı, ama başarısız olduğu için başkalarını suçlayarak kendisini temize çıkarmaya çalışıyor”  dedi.