Bartın’da özel bir maden ocağı tarafından denize döküldüğü ileri sürülen kömür atıkları kıyıya vurdu. Plajdaki insanların kömür atıklarına karşın suda yüzmeleri dikkat çekti.
Bartın’ın Amasra ilçesinde denizdeki kömür artıkları Tarlaağzı plajında kıyıya vurdu. Özel bir şirket tarafından işletilen plajın denizdeki kirliliğine karşın açık olması ve insanların kömür attıklarına karşın suda yüzmeleri dikkat çekti.
Öte yandan, bölgede bulunan ve Hattat Holding’e bağlı maden işletmesine Etraf, Şehircilik ve İklim Bölgede bulunan ve Hattat Holding’e bağlı Hema maden işletmesine, 4 Haziran 2025 tarihinde, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından denizi kirlettiği gerekçesiyle 1 milyon 337 bin 334 TL idari para cezası uygulandığı duyurulmuştu.
“O gece kurşunların karşısında duran gazeteciler, bugün de baskı altında”
Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgel, 15 Temmuz’un yıldönümünde yaptığı açıklamada, hain darbe girişiminin yıl dönümünde sadece anmakla yetinilmemesi gerektiğini belirtti. Geçgel “O gece millet sokaktaydı, peki bugün demokrasinin yanında kim var?” sorusuyla dikkat çekti.
UNUTMAMAK, ANMAKLA DEĞİL SAVUNMAKLA OLUR
15 Temmuz’un yalnızca bir darbe girişimi değil, milletin iradesine doğrudan yapılan bir işgal denemesi olduğunu vurgulayan Geçgel, o gece gösterilen direnişin sadece geçmişe değil, bugüne de sorumluluk yüklediğini belirterek “Bugün herkes aynı cümleyi kuruyor: unutmadık, unutturmayacağız ama unutmamak sadece bir gün hatırlamak mıdır, yoksa demokrasiyi her alanda yaşatmak mıdır?” dedi.
DİRENİŞTE MEDYANIN ROLÜ UNUTULMAMALI
Geçgel, 15 Temmuz gecesi medyanın oynadığı kritik rolü hatırlatarak, gazetecilerin o gece halkın sesi olduğunu ifade ederek.
“Televizyonlar darbe bildirilerini değil, halkı ekrana taşıdı. Gazeteciler kurşunların gölgesinde çalıştı. Ama bugün o gazeteciler ekonomik baskılarla, ilan ambargolarıyla susturuluyor. Özellikle yerel ve bağımsız medyanın üzerindeki baskılar, 15 Temmuz ruhuna aykırıdır.
15 Temmuz’da sadece tanklara karşı değil, baskıya ve bilgi sansürüne karşı da bir mücadele verildi. 15 Temmuz’dan bu yana sıkça kullanılan millî birlik ve beraberlik söylemi. samimiyetle test edilmelidir. Birlik, farklı seslerin özgürce konuşabildiği bir medya ortamıyla mümkündür.
Gerçek birlik, bir internet gazetesinin bile özgürce yayın yapabildiği ortamda hayat bulur” dedi.
HATIRLAMAK YETMEZ, HESAP SORMAK DA GEREKLİ Geçgel, yıllar geçmesine rağmen FETÖ’nün sivil ayağına dair yeterli adım atılmadığına işaret ederek “O gece nerede oldukları bilinen bazı kişiler hâlâ etkili görevlerde. Bu soruyu sormaya devam edeceğiz: ‘neredeydiniz?” dedi.
ŞEHİTLERE RAHMET, GAZİLERE MİNNET
Geçgel, açıklamasının sonunda tüm 15 Temmuz şehitlerini rahmetle andığını, gazilere ise şükranlarını sunduğunu belirtti.