KKTC’nin ilk yerli ‘insansız hava aracı’ geliştirildi
Girne Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nin Pilotaj, İnsansız Hava Araçları Teknolojileri ve Uçak Mühendisliği bölümleri öğrencileri tarafından tasarlanan, KKTC’nin yerli İHA’sı TOPEL-1; gökyüzünde süzüldüğü test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi.
Yazılımından prototiplemesine kadar tamamen Girne Üniversitesi öğrencilerinin imzasını taşıyan TOPEL 1, keşif ve gözetleme görevlerinde kullanılabilecek bütün özelliklere sahip olarak tasarlandı. Otomatik uçuş kontrol sistemi ile dikkat çeken TOPEL-1; IFF, GPS ve enstrüman uçuş ekranı gibi cihazların yanında operatörün görüntüyü daha kolay görebilmesi için tasarlanan gözlük ile uzaktan yönetilebiliyor. TOPEL 1, kablosuz görüntü aktarma teknolojileriyle keşif görevlerinde görüntüyü anlık olarak operatöre aktarabiliyor. TOPEL-1'in özellikle arama kurtarma çalışmalarında kullanılması hedefleniyor. İlk prototipi üretilen KKTC'nin yerli İHA'sı; 8 Ağustos 1964 tarihinde Türk Hava Kuvvetleri'nin Kıbrıs'ta Erenköy Mücadelesine destek vermek için gerçekleştirdiği harekat sırasında şehit olan Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel'in adını taşıyor. TOPEL-1, 1,5 yıllık bir çalışmanın ürünü TOPEL-1'in tasarım ve üretimini yapan ekibin lideri olan Girne Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Pilotaj bölümü ikinci sınıf öğrencisi Ahmet Furkan Laz, TOPEL-1 insansız hava aracını geliştirmek, tasarlamak ve prototiplendirmek için 1,5 yılı aşkın bir süre çalıştıklarını söyledi. Laz, “Üniversitemizin sağladığı imkanlarla, 22 kişilik büyük bir takım çalışmasıyla tamamladığımız TOPEL-1'in test uçuşunu başarıyla tamamlaması hepimize büyük bir gurur yaşattı” ifadesini kullandı. TOPEL-1'i, tasarımından, yazılımına ve üretimine kadar bütün aşamalarında yoğun bir emekle geliştirdiklerini söyleyen Ahmet Furkan Laz, “Gündüz derslerimize devam edip, gece laboratuvarlarda sabahladık. Proje ile birlikte üniversitemizden aldığımız uygulamalı eğitimin de katkısıyla havacılık alanında bilgi ve deneyim kazanmamıza imkan sağladı” dedi. Projelerinin, Girne Üniversitei'nin havacılık alanındaki başarılı çalışmalarının bir örneği olduğunu vurgulayan Laz, “TOPEL-1'i geliştirme sürecinde her zaman bizlere destek olan başta Rektörümüz Prof. Dr. İlkay Salihoğlu olmak üzere bütün hocalarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. En büyük hayalimiz seri üretim TOPEL-1'i, “Yerli olarak geliştirilmiş otomatik uçuş kontrol sistemine sahip, düşük maliyetli ve çok makasatlı bir insansız hava aracı” olarak tanımlayan Ahmet Furkan Laz, en büyük hayallerinin ise TOPEL-1'in özellikle arama kurtarma faaliyetlerinde kullanılmak üzere seri olarak üretilmesi olduğunu söyledi. Ahmet Furkan Laz, TOPEL-1'le önümüzdeki dönemde TEKNOFEST gibi ulusal veya uluslararası etkinliklerde Girne Üniversitesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni temsil edeceklerini de belirtti. Prof. Dr. İlkay Salihoğlu: “Öğrencilerimizle gurur duyuyoruz” TOPEL-1'in test uçuşlarının başarıyla gerçekleştirilmesinin sadece üniversite için değil Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için de büyük bir gurur olduğunu vurgulayan Girne Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlkay Salihoğlu, “Öğrencilerimizle gurur duyuyoruz” dedi. Girne Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi'nin 2 eğitim uçağı, Uçuş Simülasyon Eğitim Cihazı (FSTD), Bilgisayar Tabanlı Eğitim Odası, Mekanik Laboratuvarı ve daha pek çok olanağı ile öğrencilerini geleceğe hazırladığını söyleyen Prof. Dr. Salihoğlu, “Öğrencilerimizin geliştirerek başarıyla uçurduğu TOPEL-1, destek verilmesi durumunda Türk gençlerinin neler başarabileceğine çok iyi bir örnek. Bütün imkanlarımızla üniversitemizin 15 fakültesinde eğitim gören bütün öğrencilerimizin yanında durmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı. (İHA)
Karabük'te çıkan orman yangınlarına müdahalede bulunan yangın söndürme ekiplerinin, gerekli koruyucu ekipmanlardan yoksun bir şekilde alevlerin içine girmesi tepki topladı.
Vatandaşlar, "Alev kahramanları" olarak anılan bu görevlilerin hayatlarını riske atarak yangına müdahale etmelerini takdir ederken, koruyucu elbise eksikliğine sert tepki gösterdi
Karabük’te son günlerde art arda çıkan orman yangınlarına müdahale eden yangın söndürme ekipleri oldukça zorlu şartlar altında görev yaptı. Son olarak Soğuksu Mahallesi Soğan Tarlası ile Melise köyünün kesiştiği nokta olan Fatih Mahallesinin karşısındaki Gökdere mevkiinde ormanlık alanda çıkan yangında bazı personelin dumandan etkilenerek hastaneye kaldırılması, yangınla mücadele eden ekiplerin yeterli koruyucu ekipmana sahip olup olmadığı sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
KORUYUCU EKİPMAN YETERSİZLİĞİ GÖZLER ÖNÜNE SERİLDİ
Yangının etkili olduğu bölgelerde yapılan gözlemlerde, bazı ekiplerin yangına sıradan kıyafetlerle müdahale ettiği görüldü. Yüksek sıcaklık ve yoğun duman altında görev yapan personelin yeterli ekipman olmadan çalıştırılması, hem sağlıklarını tehlikeye attı hem de iş güvenliği konusundaki eksiklikleri bir kez daha gündeme taşıdı.
Yangın sahasında görev yapan ekiplerin özverili çalışmaları takdir toplarken, olayın perde arkasında ihmale işaret eden görüntüler de kamuoyunda tepki topladı. Bazı personelin sadece tişörtle alevlere müdahale ettiği görüntüler sosyal medyada yayılırken, vatandaşlar yangınla mücadele eden kahramanların bu kadar yetersiz ekipmanla görevlendirilmesine sert tepki gösterdi.
Vatandaşlar, "Bu insanlar hayatlarını ortaya koyuyor ama koruyucu bir giysi bile verilmiyor. Bu kabul edilemez" diyerek yetkililere çağrıda bulundu. Yangın söndürme görevlerinin zorluğuna dikkat çeken uzmanlar ise, bu tür müdahalelerde tam donanımlı koruyucu kıyafetlerin zorunluluk olduğunun altını çiziyor.
BU KAHRAMANLAR ALEVLERİN İÇİNDE TİŞÖRTLERLE Mİ KALACAK?
Vatandaşlar, yangınlara tişörtle müdahale eden personelin görüntülerine ilişkin olarak, “Bu alevlere müdahale eden kahramanlar, alevlerin içinde bu tişörtlerle mi kalacak?” şeklinde tepkilerini dile getirirken, bu durumun hem yangınla mücadeleyi yavaşlattığını hem de çalışanların can güvenliğini ciddi şekilde riske attığını belirtti.
DONANIM TAKVİYESİ ŞART
Yangınla mücadele ekiplerinin daha etkin koruyucu ekipmanlarla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekilirken, özellikle dumana dayanıklı maske, gözlük, özel giysi ve solunum cihazı gibi donanımların, bu tür yüksek riskli görevlerde hayati öneme sahip olduğu ifade ediliyor.
Bazı personelin temel koruma unsurları dışında herhangi bir ekipmanla donatılmadan görevlendirilmesi, sadece sağlık açısından değil, aynı zamanda yangınla mücadelenin verimliliği açısından da sorun yaratıyor.
ŞEHİTLERDEN DERS ALINMADI MI?
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de yaşanan orman yangınlarında hayatını kaybeden orman personeli olayının ardından, alınması gereken derslerin Karabük’te hala hayata geçirilmemiş olması da dikkat çekti. Yangınlarla mücadelede görev yapan personelin can güvenliği, en az yangının söndürülmesi kadar önemliyken, bu konuda gerekli önlemlerin alınmaması kamuoyunda hayal kırıklığına neden oldu.