Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

KBÜ’de “1512 TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Hızlandırma” programı

İlçe Haberleri Yayın: 26.10.2023 00:36
İhlas Haber Ajansı
KBÜ’de “1512 TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Hızlandırma” programı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Teknokent ile Düzce Üniversitesi Teknopark iş birliğinde “1512 TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Hızlandırma” (BİGG) bilgilendirme programı gerçekleştirildi.

KBÜ Hamit Çepni Konferans Salonu’nda yapılan toplantıya; KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, rektör yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz, Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş ve Prof. Dr. Elif Çepni, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Muhammet Tahir Güneşer, Düzce Üniversitesi Teknopark yetkilileri, fakülte dekanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Programda konuşma yapan KBÜ Rektörü Kırışık, Teknokent’i önemsediklerini belirtti. Mühendislik ve Teknoloji Fakültesi, Teknokent, Demir Çelik Enstitüsü, Teknoloji Transfer Ofisinin iş birliği içerisinde üretim yapacağı, hayalleri hayata geçireceği yeni bir ekosistem oluşturmak için çaba gösterdiklerini ifade eden Kırışık, “Bu bizim için gerçekten çok önemli. Çünkü bir ülkenin bağımsızlığı önce teknoloji sahasında ilerlemesi ve gelişmesiyle başlar. Belli bir coğrafi alanı yabancı işgalinden, saldırısından koruyamıyorsanız orada bir medeniyet kuramazsınız, hiçbir şeyi geliştiremezsiniz. Önce teknoloji sahasında gelişmek zorundasınız ki, bağımsızlığınızı sağlayabilesiniz ve sürdürebilesiniz. Bunu gerçekleştirmek öncelikli olarak son derece önemli, sonra da bunu sürdürülebilir kılmak, düzenli olarak yeni gelişmeler, yeni buluşlarla çağın ötesinde diğer ülkelere karşı kendinizi koruyabileceğiniz bir teknolojiye sahip olmak son derece önemli. Bunu yaptıktan sonra artık bunun üzerine medeniyetimizi inşa edebiliriz” dedi.

Teknolojik sahada birlikte çalışma kültürünü harekete geçirmeleri gerektiğini anlatan Kırışık, “Birlikte çalışma kültürü noktasında biraz eksiklerimiz olduğunu düşünüyorum. Genelde tek çalışma ağırlıklı bir yapımız var. Bireysel çalışıyoruz, ama kişi tek çalıştığı zaman ilerlemesi sınırlı olur, daha yavaş olur. Birlikte çalıştığınız zaman ayrı bir boyuta geçersiniz. Kendiniz de yaptıklarınıza inanamazsınız. ’Bunları ben mi söyledim, bunları biz mi yaptık?’ diyebilirsiniz. O yüzden en önemli güçlerimizden bir tanesi birlikte çalışma kültürünü harekete geçirmek” diye konuştu.

“Batı’nın teknoloji hegemonyası, büyük ölçüde kırıldı”

Rektör Kırışık, Düzce Üniversitesi ile bir program kapsamında iş birliği yaptıklarını bildirerek, şunları kaydetti:

“Teknokent’lerimiz arasında iş birliği var. Biz istiyoruz ki, bu iş birliklerini ve birlikte çalışma kültürünü bütün üniversitelerimizle bütün Teknokent’lerimizle, bütün mühendislik fakültelerimiz ile güçlerimizi birleştirerek birlikte çalışma kültürünü zenginleştirelim. Sorunlarımız varsa sorunlarımızı geliştireceğimiz ortak yöntemlerle çözelim ve birlikte Türkiye’yi bilimde birinci sıraya getirmek için çalışalım, gayret edelim. Türkiye’nin bilimde birinci sıraya gelmesi bir hayal değil. Çin üniversitelerini gözlemliyoruz. Geçmişte derece olarak, basamak olarak çok geride olan Çin üniversiteleri inovatif teknolojilerle birlikte son derece yüksek basamaklara doğru çıkmaya başladı. Artık o eski hegemonya, Batı’nın teknoloji hegemonyası, büyük ölçüde kırıldı. Yakın bir zamanda yeni büyük gelişmelere şahit olacağız. O yüzden birlikte çalışma kültürünü geliştirmeye dikkat edelim. İkincisi de büyük Aşık Neşet Ertaş’ın dediği gibi ’aşk ile çalışan yorulmaz’ ifadesini kendimize rehber edinelim. Büyük bir aşk ve şevkle çalıştığımız zaman, birlikte üretmeye başladığımız zaman, bizim bileğimizi hiç kimsenin bükebileceğine inanmıyorum. O halde Türkiye Yüzyılı başlamıştır. Türkiye Yüzyılında, Türkiye dünyada birinci bilim gücü olmalıdır, birinci sıraya gelmelidir.”

Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir de, “Türkiye’mizin ikinci yüzyılına giriyoruz. İlk yüzyılı çok güzel şekilde tamamladık, ikinci yüzyıl çok önemli. Burada bilim, teknoloji ve sanayiyi önemsiyorum. Yüksek teknoloji üretmemiz gerekiyor. Ben bilim, teknoloji ve sanayiyi bir ağaca benzetiyorum. Ağacın toprağı bilim, toprak yani üniversiteler bilim yapıyor, ağaç teknoloji, meyveleri de sanayi. Türkiye’nin ikinci yüzyıldaki hedefi olarak yüksek teknolojiye sahip, sözü dinlenen, gücü hissedilen, gücünü herkesin anladığı bir ülke olmasını temenni ediyorum. Öyle olacağına da inanıyorum. Burada bilimde bizim görevimiz, Türkiye’nin muasır medeniyetlerin üzerine geçip bilim ve teknoloji üreten ülke olmasını diliyorum. İnşallah öyle de olacak. Bu temenniler ile hepinize saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Program soru cevap bölümünün ardından gerçekleşen hediye takdimi ile sona erdi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Coğrafi işaretli asırlık keşan turistlerin Trabzon hatırası oldu

Kültür Sanat Yayın: 13.05.2024 12:24
İhlas Haber Ajansı
Coğrafi işaretli asırlık keşan turistlerin Trabzon hatırası oldu

Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşan, yöreye gelen turistlerin hatıra amaçlı olduğu ürünlere dönüştürüldü.

Trabzon’da keşan sektörüyle uğraşan Yurdagül Beşinci, keşanın eskiden örtünmek için giyildiğini ancak daha sonra genellikle aksesuar olarak tercih edilmeye başlandığına dikkat çekti. Beşinci, “Keşan sadece üzerimizi örtmek için üretilirken daha sonra aksesuara masa örtüsüne ev dekarasyonunda kullanılmaya başlandı. Dolayısıyla bu anlamda sektör gelişti turizmin de aranılan bir ürünü oldu. Yöreye gelen turistler hatıra amacıyla hediyelik olarak keşan ürünlerine yoğun ilgi gösteriyor” dedi.

“O köyden başka köye 50 yıl kız verilmemiş, ’Dokuma öğretilmesin, öğrenilmesin’ diye”

Karadeniz yöresi kadınlarının olmazsa olmazları arasında yerini keşanın, eskiden orijinal tezgâhlarda dokunduğunu kaydeden Beşinci, “Keşan, Trabzonumuzun en az 100 yıllık bir üründür. Tahminen İran’dan Trabzon’un Çarşıbaşı ilçemize gelenler keşan tezgahı kurmuş sonra o bölgede sektör oluşturmuş. Hatta o köyden başka köye elli yıl kız verilmemiş, ’Dokuma öğretilmesin, öğrenilmesin’ diye öyle de bir geçmişi var. Karadeniz Bölgesi’nde yüzyıllardır sarı, kırmızı, siyah ve beyaz ipliklerle üretilen keşan, Trabzon’un Çarşıbaşı ilçesinde tezgahlarda dokunuyor. 2008 yılında Çarşıbaşı Keşanı dokuması coğrafi işaret tescili aldı. Keşan önceden orijinal tezgahlarda dokunuyordu şimdi sanayiye döndü. Sadece üzerimizi örtmek için üretilirken daha sonra aksesuara masa örtüsüne ev dekasyonuna giysiye döndü. Dolayısıyla bu anlamda sektör gelişti turizmin de aranılan bir ürünü oldu. Biz de bu konuda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Dokutup her türlü aksesuara çeviriyoruz. Bu rastgele bir kumaş değil bunun geçmişi var. Biz de esnaf olarak elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu.

“Eskiler keşanı giymeden dışarı çıkmazdı”

Eskiden keşan giyilmeden dışarı çıkılmadığını kaydeden Beşinci, “Keşanı gören, ’Anneannem kullanırdı, babaannem kullanırdı’ diyerek geçmişini görüyordu. Biz de istiyoruz ki anneannesinin, babaannesinin kullandığı keşanı evlatları bir şekilde devam ettirsin. Anneannesi, babaannesi keşanı örf ve adet olarak kullanırdı giymeden dışarı çıkamazdı onun şerefi namusuydu. Şimdi o geçmişi elbiseye, aksesuara ev tekstiline döndürüyoruz modaya çeviriyoruz. Gelinlik kızlar çeyizlerinde mutlaka keşanı bulunduruyor, mutlaka vardır keşan olmazsa olmazdır. Bir Karadenizlinin evinde evinin bir köşesinde mutlaka bir örtü olarak vardır” diye konuştu.

Keşanın Trabzon’la bir bütün olduğunu ifade eden Sevgi Deniz de “Trabzon, keşanla bir bütündür Olmazsa olmazımız keşan, Trabzon’un tüm köylerinde her adımda görebileceğiniz Karadeniz halkıyla bütünleşmiş bir kıyafettir. Keşan Karadeniz insanının içselliğini ve dışsallığını temsil eder. Renklerimizden de bellidir orijinaldir. Giyimi çok rahat pamuklu her sezon tercih edilen dört mevsim giyilebilecek bir kumaştır. Aynı zamanda biz bunu özel günlerimizde de tercih ederiz olmazsa olmazımızdır. Karadeniz kadınıyla bir bütündür. Özel kına gecelerimizde düğünlerimizde genç kızlarımızın birinci tercihidir. Yöremizi ifade etmek adına festivaller, turlar, toplantılar olsun olmazsa olmazımızdır. Şimdilerde yöreye gelen turistlerin hatıra için aldığım turistik bir ürün olmaya da başladı” ifadelerini kullandı.

Öte yandan yaklaşık 5 yıl önce unutulmaya yüz tutan keşan motifleri Trabzonspor’un formasına girince tekrar gündeme gelmişti. Trabzonspor’un yöreye özgü ’Keşan’ motiflerinin yer aldığı forması için çekilen kısa film, her kesimin büyük beğenisini toplarken, yeni forma kulüp tarihinin en kısa sürede en çok satılan forması olmuştu. Filmin çekimi Keşan’ın merkezi olan yaklaşık 1 asırdır ilçede geçim kaynağı olan Çarşıbaşı ilçesinde çekilirken klipte, Trabzonspor’un alt yapısında oynayan çocuklar da yer almıştı.