Karabük Postası tarafından
13 Mart, 2023 22:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

KBÜ Türk-İslam Dönemine Işık Tutuyor

KBÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anar Azizsoy’un proje başkanlığındaki ekip, yürüttükleri çalışmalarla bölge mimarisine ait önemli izlere rastladı.

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından yürütülen “Kastamonu İli ve İlçeleri Türk-İslam Dönemi Yüzey Araştırmaları” ile Türk-İslam dönemine dair yapılar ve eserler incelenerek Kastamonu tarihine ışık tutuluyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izinleri ile KBÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından 2022 yılında başlatılan “Kastamonu İli ve İlçeleri Türk-İslam Dönemi Yüzey Araştırması”, Türk mimarisi, sanat tarihi ve sosyolojisi bakımından bölgenin tarihine ışık tutuyor.
KBÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anar Azizsoy’un proje başkanlığındaki ekip, yürüttükleri çalışmalarla bölge mimarisine ait önemli izlere rastladı. Prof. Dr. Anar Azizsoy, “Kastamonu İli ve İlçeleri Türk-İslam Dönemi Yüzey Araştırması”nın 5 yıllık bir proje olduğunu dile getirerek, kırsal mimarı okuma yapılabilecek nitelikte Türk ve İslam döneminin yaşamına ve sanatına ait önemli buluntular elde ettiklerini belirtti.

İlk araştırma sahasının Araç ilçesi olarak belirlediklerini ve buradaki çalışmalarını tamamladıklarını ifade eden Azizsoy, “Araç ilçesinde merkezi mahalliler ve bağlı bulunan tüm köylerde araştırmalar yapıldı. Toplam 119 köye ulaştık. Bu köylerde özellikle kırsal mimari okuma yapabileceğimiz nitelikte Türk dönemine ait eserlerle karşılaştık. Bu eserlerin birçoğunun envanteri henüz yapılmamıştı. Yer üstünde mevcut haliyle tespit ettiğimiz eser diye nitelendirilebilecek çok sayıda veriye ulaştık. O bölgenin insanının yaşamına hitap ettiği tarafıyla sosyolojik ve kültürel boyutuyla ele alınması nitelikleri barındırdığı da böylece ortaya çıkmış oldu” dedi.

53 cami tespit edildi
Araç bölgesinde yürüttükleri çalışmalarında 53 cami tespit ettiklerini vurgulayan Azizsoy, “Bu camilerden bir kısmı hiçbir yayında henüz yer almamıştır. Yapım yöntemine bakıldığı zaman tamamen ahşaptan yapılmış olanları vardır. Ahşap, bölge mimarisi için çok karakteristiktir. Bölgenin üslubunu en iyi yansıtan ve estetik anlamda ahşabı işçilik yönüyle en iyi ürün şeklinde üretebilecek ustaların da yerleştiğini tespit edebiliyoruz. Taştan yapılmış örnekleri de var. Genel manada camiler arasında sanat tarihinin müfredatına katarak okutabileceğimiz eserler tespit ettik” ifadelerine yer verdi.

Osmanlı Devleti’nin mimari bezemesinde önemli bir yeri olan duvar resimlerinin halen korunduğunu dile getiren Prof. Dr. Azizsoy, şunları kaydetti:
“Duvar resimleri, 18. yüzyıldan itibaren önce başkent İstanbul, daha sonraki evrelerde de taşraya yayılarak devam eden bir geleneğin yansımasıdır. Yaklaşık 200 yıllık bir süreçte de mimariye bağlı bir bezeme türünü, bugün Araç’ın bir köyünde de bulabiliyor olmamız elbette sanatın sürekliliği açısından önem taşıyor.”

“Bölgenin Türk mimarisi, sanat tarihi ve sosyolojisi açısından da önemli”
Kırsal mimaride kır yaşamını belgeleyecek nitelikte köy evleriyle karşılaştıklarını belirten Azizsoy, “Bu konutları incelediğimizde giriş katının tamamen ahır, ağıl, kümes gibi elemanlarla donandığını ve bölgenin hayvancılıkla uğraştığını çok açık şekilde anladık. Bir de yapım yöntemi vardır, bu da çok önemli bir yöntemdir. Çünkü 1980’li yıllardan itibaren geleneksel yapım yöntemleri, betonarmenin yaygınlaşmasıyla birlikte yok olmaya yüz tutmuştur. Bunun 150-180 yıllık neredeyse geçmişe sahip örneklerine hala da bu köy yerlerinde tespit ettik. Bazen alt kat çantı, üst kat bağdadi ya da hımış tekniği şeklinde korunabilen geleneksel evler var. Bunlar bölgenin Türk mimarisi, sanat tarihi ve sosyolojisi açısından da önemli” değerlendirmesinde bulundu.
Projenin ikinci aşamasında Ağlı ve Seydiler ilçesinde çalışmalarını sürdüreceklerini ifade eden Azizsoy, Türk ve İslam dönemine ait ama Kastamonu il merkezi ve ilçelerinin kuzeyde bulunanlarına yönelik olarak araştırmayı sürdürmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

KBÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi Celal Eser ise, ekip arkadaşlarıyla beraber tespit ettikleri yapıların çizimlerinin yapılması, rölövelerinin alınması ve fotoğraflarının çekilmesi hususlarında koordinasyon sağladıklarını belirtti.

blank
blank
Fevzi Aydın tarafından
21 Ocak, 2025 12:23 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

İKTİDAR HALKA SAĞIR…

DÜŞÜNCE ve GÖRÜŞ
Fevzi AYDIN

Siyaseti, iktidar ve muhalefeti ortaya çıkaran halk…
İktidar ve muhalefeti oluşturan seçmen…
Günümüz siyaseti ise, yirmi yılı aşkın zamanın bir kısmı, tek başına parlamenter sistemle…
Ardından koalisyonla, kendi deyimleriyle, ittifakla ülkeyi yönetmekte…
Sonrasında ise, Türk siyasetinde, iktidarın uyarladığı, kabul görmemiş sistem…
Cumhurbaşkanlığı yönetim şekli, parlamentoyu çalışamaz hale getirdi…
Sonuçta, tüm kararların tek elde toplandığı, demokrasiden uzak bir yönetim tarzı ortaya çıktı…
Uluslararası kabul görmemiş ekonomi modeli ile ekonomik kriterleri kendisi koyan iktidar…
Seçim dönemlerinde, halkı kucaklayan, tüm kesimlere bol keseden para dağıtan iktidar…
Kendi ekonomi modelinin yanlış olduğunu bilmesine rağmen, seçim için inatla uygulayarak, ekonomik krize sürükleyen iktidar…
Seçim sonrası ise krize soktuğu ekonomiyi, kurtarma hareketi başlatan yine iktidar…
İktidar, seçim dönemlerinde seçmene yönelik politikaları, son seçimden sonra değiştirdi…
Önceki seçimde memurlara verdiği zam oranını emeklilere vermeyen iktidar, bu seçimden sonra adeta halka sırtını döndü…
Son seçimden sonra, ekonomi politikalarını değiştiren iktidar, Dünya Bankası, IMF destekli Ortodoks ekonomi politikasıyla, halka acı reçeteler yazmaya başladı…
Sahip olduğu medya-basın çoğunluğu ile halkı, ekonomi politikasının açı reçetelerinden uzaklaştırmaya çalışan iktidar, gündem değiştirmede oldukça usta…
Halkın ekonomik krizden etkilenmemesi için kararlar alması gereken iktidar, halka sabır, protesto ve boykot önermekle yetinmekte…
Ekonomik kriz nedeniyle çıkmaza giren halkın feryadına sağır olan iktidar, enflasyonu olduğundan düşük göstererek, çalışma hayatı ve asgari ücret zamlarının çok düşük tutulmasını sağladı…
Ortadoğu’daki vekalet savaşlarını, halkın sorunları önünde gören iktidar, vatandaşın feryadını görmezden gelerek adeta halka sırtını döndü…
Türkiye için beka sorunu olan, on binlerce vatandaşın katledilmesinden sorumlu, terörist başını serbest bırakma hamlesi; ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve halkın fakirlik yoksulluk karşısında çaresiz kalmasından daha önemli iktidar için…
Yıllardır Ortadoğu ve Suriye’de yapılan vekalet savaşları için milyarlarca dolar heba edilmişti…
İç savaş sonrası büyük maddi zarar gören, Suriye’nin yeniden yapılanmasına her türlü katkıyı vereceğini söyleyen iktidar, halktan ümidini kesmiş ki, siyasi istikbalini Suriyelilere ve terörist başı Apo’ya bağlamış galiba…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.