Kastamonu’da yaylalara kurulacak oluklar sayesinde hayvancılık yaygınlaştırılacak
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
26 Temmuz, 2024 00:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Kastamonu’da yaylalara kurulacak oluklar sayesinde hayvancılık yaygınlaştırılacak

Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi (IFAD) çerçevesinde Kastamonu’nun merkezi ve 7 ilçesinde yer alan 125 köy merasına konulmak üzere yüzde 100 hibeli toplamda 250 adet sıvat (oluk) dağıtımı yapıldı. Mera ve yaylalara kurulacak sıvatlar (oluk) sayesinde Kastamonu’da hem hayvancılığın yaygınlaştırılması hedefleniyor hem de yaban hayatının su ihtiyacının karşılanması amaçlanıyor.
Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi (IFAD) çerçevesinde Kastamonu’nun merkezi ve 7 ilçesinde sıvat (oluk) dağıtımı yapıldı. Kastamonu’da toplamda 125 köyün merasına ve yaylalara kurulacak olan yüzde 100 hibeli toplamda 250 adet sıvat (oluk) sayesinde hem hayvancılık geliştirilecek hem de yaban hayatının su ihtiyacı karşılanacak.
Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen dağıtım töreninde 25 köye 50 adet sıvat (oluk) muhtarlara teslim edildi. Muhtarlıklar tarafından köy meralarına ya da yaylalara yerleştirilecek olan sıvatlar (oluk), Kastamonu’da küçükbaş ve büyükbaş hayvanları ile yaban hayatının merada su ihtiyacını karşılayacak.

“Bu yıl için 250 adet sıvatı meralarda kullanılmak üzere muhtarlıklarımıza teslim ediyoruz”
Sıvat (oluk) dağıtım törenine katılan Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, “Kastamonu’da Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz tarafından 2024 yılı içerisinde gerçekleştirilen Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi (IFAD) kapsamında yapmış olduğumuz özellikle meralarımızın su ihtiyacını gidermek açısından sıvat (oluk) dağıtımı yapıyoruz. Yaklaşık bu yıl için 250 adet sıvatı meralarda kullanılmak üzere muhtarlıklarımıza teslim ediyoruz. Projemiz, yüzde 100 hibelidir. Yaklaşık maliyeti 800 bin lira civarındadır. İnşallah dağıttığımız sıvatlarımız sayesinde Kastamonu hayvancılığı ve köylerimiz için hayırlı olmasını dileriz. Sıvatların daha sağlam olması ve uzun yıllar konulduğu yerde kalması açısından saç şeklinde olmasını düşündük. Sürekli su içerisinde kalacağından ötürü ahşap sıvatlarda çürüme olacaktır. Saç sıvatların hem daha sağlam hem de daha sağlıklı olması açısından tercih ettik. Bizlerde IFAD projesi çerçevesinde hazırlanan 250 adet sıvatı köylerimize dağıtıyoruz. Bunları köylerimizde değil, tamamen meralarda ve yaylalarda kullanılmak üzere dağıtıyoruz. Mera ve yaylalarda su kaynaklarının olduğu yerlerde bu sıvatların kurulumunu yaparak hayvancılığın da gelişmesini ayrıca yaban hayatının da bu sıvatlardan faydalanmasını hedefliyoruz” dedi.

“Bu oluklar sadece köy muhtarlıklarına değil tüm doğadaki canlılara yönelik yapılan bir hizmet olarak görüyorum”
Kastamonu Merkez Örencik Köyü Muhtarı Cihan Tulum ise, “Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere emekleri geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu olukları bizler en iyi şekilde değerlendirmeye çalışacağız. Köylerimize uzak alanlardaki meralara biz bu olukları yerleştireceğiz ki hayvanlarımız su ihtiyaçlarını karşılamak istedikleri zaman köye gelmek yerine bu oluklar sayesinde oradaki su ihtiyaçlarını karşılayacaklar. Sadece bu oluklardan bizlerin hayvanları değil aynı zamanda kuş, tilki, kedi, köpek gibi yaban hayatı da faydalanacak. Bu oluklar sadece köy muhtarlıklarına ya da köylülere değil tüm doğadaki canlılara yönelik yapılan bir hizmet olarak görüyorum. Ayrıca olukların saç şeklinde olması da bizim için çok büyük bir avantaj. Bunların gerek temizlikleri gerekse kullanım ömürleri olsun çok uzun. Bu tür projelerin ve hizmetlerinde kendilerinden önümüzdeki süreçte de bekliyoruz” diye konuştu.
Meralara kurulacak olukların hayvancılıkla uğraşan vatandaşlara büyük kolaylıklar sağlayacağını söyleyen Tulum, “Hayvanlarımız saat 12.00 sıralarında susamış oluyor. Vatandaşımız hayvanlarını sulaması gerekiyor ama köy uzak bir yerde bulunuyor. Yine de mecburen hayvanları sulamak için köye yakın bir yere getirmesi gerekiyor. Çünkü oluk yok, hayvanlarda susayınca otlamayı keserler. Su ihtiyaçlarını karşılamak isteyecekler aynı şekilde insanlar gibi. Fakat meralara kuracağımız bu oluklar sayesinde hayvanlarımız köye kadar gelmek yerine bu oluklardan su ihtiyaçlarını giderdikten sonra otlamaya devam edebilecekler. Bu da hem vatandaş açısından hem de hayvanlar açısından çok büyük avantaj sağlayacaktır. Sadece büyükbaş ya da küçükbaş hayvanlar için değil kuş, tilki, köpek, ayı gibi yaban hayatı da bu oluklardan su ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

“Saçtan yapılan olukların temizliği daha kolay olacağından kullanımı da bizlerin için daha rahat olacaktır”
Kastamonu Merkez Aşağıyuva Köyü Muhtarı Burak Dağlıoğlu da, “Tarım ve Orman İl Müdürlüğüne konu hakkında dilekçe ile müracaat etmiştik. Dilekçemiz onaylandı ve şimdi de dağıtımı gerçekleştiriliyor. Bizlerin köylerde ağaçtan ya da betondan olukları bulunuyor fakat temizlikleri güç oluyor. Bu saçtan yapılan olukların temizliği daha kolay olacağından kullanımı da bizlerin için daha rahat olacaktır. Saçtan yapılan olukta hayvanlarımız tertemiz su içecek, diğer oluklar gibi çürüğü ya da küf gibi etkenler olmayacak. Emekleri geçen herkese teşekkür ediyorum, hepsinden Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz’dan Asgari Ücret Tepkisi
blank
Haber Merkezi tarafından
24 Aralık, 2024 21:54 tarihinde yayınlandı
A+ A-

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz’dan Asgari Ücret Tepkisi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, hükümetin asgari ücrette yaptığı yüzde 30'luk artışa sert tepki gösterdi. Yavuz, bu kararın emekçilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırdığına ve milyonlarca insanı sefalet içinde yaşamaya mahkum ettiğine dikkat çekti. Yavuz, yaptığı açıklamada Türkiye'deki ekonomik eşitsizlik ve gelir adaletsizliğine dikkat çekerken, hükümetin zenginleri ödüllendirme, emekçileri ise yok sayma politikasını eleştirdi. Asgari ücretin insanca bir yaşam için yeterli olmadığını vurgulayan Yavuz, halkın emeğinin karşılığını alması gerektiğini ifade etti.

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz;

"Zulmün Adı: Asgari Ücretle Yaşam

Bu ülkenin yönetiminde bir şey çok net: zenginler ödüllendirilir, emekçiler ezilir. 22.104 TL’lik asgari ücret kararı, çalışan kesimin açıkça hiçe sayıldığını ve sefalet içinde yaşamaya mahkûm edildiğini kanıtlıyor. Bu karar, milyonların alın terine, emeğine, onuruna atılmış bir tokattır. İnsanca yaşama hakkını gasp eden bu sistemin adı, düpedüz ekonomik köleliktir.

Bu Bir Zulümdür

%30’luk zam oranı, %47’yi aşan enflasyonun yanında komik bile değildir. Bu kararı alanlar, bir aileyi geçindirmek için gıda, kira, enerji ve diğer temel ihtiyaçlar için kaç para gerektiğini gerçekten biliyor mu? Yoksa saraylardan halka bakıp, "Bu kadarı yeter," mi diyorlar? Sormazlar mı: Siz bir ay boyunca bu parayla geçinmeyi dener misiniz?

Asgari ücretli, günün 12 saati, haftanın 6 günü çalışıyor ve karşılığında eline geçen parayla temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Kirasını ödedikten sonra mutfağına ekmek koymaya mı çalışsın, çocuğunun eğitim masraflarını mı karşılasın? Elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyen insanlar karanlıkta mı otursun, soğukta mı donsun? Bu mudur sosyal devlet anlayışı?

Bir Avuç Zenginin Cenneti, Milyonların Cehennemi

Gelir dağılımı uçurumu, bu ülkenin utanç kaynağıdır. Lüks araçlar, devasa malikâneler içinde yaşayanlar için %30 zam, bir akşam yemeğinin hesabıdır. Ama asgari ücretle geçinen için bu rakam, bir ay boyunca karnını doyurup doyuramayacağını belirler. Zenginler servetlerine servet katarken, milyonlarca insanın sefalet içinde yaşamasını izlemek hangi vicdana sığar?

Hükümet, büyük sermayeye teşvikler dağıtırken, asgari ücretliye “sabır” öneriyor. Zenginlerin cennetinde sefahat sürerken, halkın cehenneme mahkûm edilmesi hangi adaletin ürünüdür?

30.000 TL İmkânsız mı?

CHP’nin asgari ücretin 30.000 TL olması gerektiği önerisi, haklı bir taleptir. Ama karşı çıkanlar hemen devreye giriyor: "Ekonomi bunu kaldıramaz!" İşçilerin emeğini sömürerek büyüyen bir ekonomi, insanlık onurunu zaten taşımıyordur. Büyük şirketlerin ve zenginlerin vergilerini artırmak yerine, işçinin sırtına daha fazla yük bindiren bir sistem, adaletsizlik ve açgözlülükten başka bir şey değildir.

Artık Yeter!

Bu düzen böyle devam edemez. İnsanlar açlık sınırının altında yaşamaya, çocuklarına bir gelecek sunamamaya, borç batağında nefes alamamaya mecbur bırakılmış durumda. Bu sadece bir ekonomik kriz değil, insanlık onuruna karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suça ortak olanlar, tarihe halkın emeğini sömürenler olarak geçecektir.

Bu halk köle değildir. İnsanlar, sadaka değil, emeğinin karşılığını ister. Ekmek parası için çırpınırken yaşamaya değil, insanca yaşamaya hakkı vardır. Ve bu hak, söke söke alınacaktır." dedi.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.