Ihlas Haber Ajansı tarafından
01 Temmuz, 2024 16:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Kastamonu’da 2 bin 300 yıl öncesine ait seramik parçaları bulundu

Kültür ve Turizm Bakanlığının destek ve izniyle Kastamonu Üniversitesi tarafından yürütülen proje çerçevesinde, Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde 2 bin 300 yıl öncesine ait buluntulara ulaşıldı.
Kastamonu Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hatice Asena Kızılarslanoğlu başkanlığında yürütülen “İnebolu, Bozkurt, Abana (MÖ 1. Binden - MS 10. Yüzyıla) Yüzey Araştırması” projesinin üçüncü sezonu da İnebolu’da devam ediyor. Çalışmalarına 2022 Kasım ayında başlanan ve 5+1 yıllık proje olarak planlanan yüzey araştırması, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ile sürdürülüyor. İlk üç sezonunu İnebolu’da yürüten araştırma ekibi, ilçenin tüm köylerini adım adım gezerek, muhtar ve köy sakinleri ile görüşmeler yaptı. Proje çerçevesinde ekip, milattan önce 1. binden - milattan sonra 10. yüzyıla kadar geçen süreç içerisine tarihlenen arkeolojik ve kültürel varlıkların kayıtlarını ve envanterini hazırlamaya başladı. Arkeolojik ve kültürel varlıkların belirlenmesinin yanı sıra İnebolu’da ve dolayısıyla Kastamonu’da turizm açısından var olan gelişmelere katkıda bulunmayı amaçlayan araştırma ekibi, şu ana kadar yapılan araştırmalarda 2 bin 300 yıl öncesine tarihlenebilecek bulgulara rastladı.

Nekropol bulundu
Bulgular arasında yer alan mezarlar, manastır ve kilise yapılarının yanı sıra tarihi dönem hakkında pek çok ipucunu barındıran kırık çanak çömlek parçaları ile mimari blokların varlığı, İnebolu ilçesinin Antik çağdaki ekonomik gücü, üretim ve ticaret potansiyeli hakkında da fikir veriyor. İnebolu’daki çalışmaların tamamlanmasının ardından ekip, yaptıkları araştırmalar neticesinde buldukları tüm bulguları yayınlanacak bir kitap ile sunmayı hedefliyor. Ayrıca proje kapsamında yapılan arkeolojik çalışmalarda tespit edilen nekropol (arkeolojik şehirlerde mezar), ekip tarafından yapılan başvuru neticesinde Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edildi.
Çalışmalarla ilgili bilgi veren Kastamonu Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi H. Asena Kızılarslanoğlu, bölgenin yerleşim tarihi dikkate alındığında bu tarihin daha erkene çekilme ihtimalinin olduğunu da belirtti.

“İnebolu, Bozkurt, Abana ve dolayısıyla Kastamonu’nun tarihi süreci hakkında veri elde etmeyi amaçlıyoruz”
Üç yıldır İnebolu’da yüzey araştırmasına devam ettiklerini söyleyen Kızılarslanoğlu, “Yüzey araştırmasına öncelikle denize kıyısı olan İnebolu, Bozkurt ve Abana’dan başladık. Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve yerel yönetimlerin de desteğiyle İnebolu, Bozkurt ve Abana ilçelerinde gerçekleştirilen çalışmalar, arkeolojik ve kültürel varlıkların belirlenmesi, kayıt altına alınması, bir anlamda envanterinin yapılması. Eski dönemlerde yaşamış olan insanlara ait kalıntıları ve izleri belirleyip kayıt altına almak istiyoruz. Sonra da yaptığımız bu çalışmalar neticesinde bölgenin turizmine de katkı sağlamayı hedefliyoruz. Amacımız belli noktalar, gezi rotaları ya da destinasyon noktalarını belirlemek, İnebolu’nun, doğal olarak Kastamonu’nun tarih süreci hakkında bir veri elde etmek. Küçük bir ekip ile bütün köyleri adım adım gezerek muhtarlarla, o bölgedeki yaşlı insanlarla görüşmeler yaparak o köylerde herhangi bir kültür varlığı, arkeolojik varlık var mı? şeklinde sorular ile ön bilgi ediniyoruz. Adım adım yürüyerek, gerektiğinde ormanın içerisine girerek bu zorlu coğrafyada, biraz da zor şartlarda yüzey araştırmasını devam ettiriyoruz” dedi.

“Elimizde günümüzden 2 bin 300 yıl öncesine ait seramik verimiz var”
Önemli veriler elde ettiklerini ve İnebolu’nun ilçe merkezinde devşirme bazı mimari taş bloklarla karşılaştıklarını söyleyen Kızılarslanoğlu, “Bizler bu buluntulara mimari parçalar diyoruz ve ihtimal yapılar hakkında bize fikir veriyor. Şu anda Helenistik döneme kadar, yani aşağı yukarı günümüzden 2 bin 300 yıl öncesine ait bir seramik verimiz var. Bunlara kırık çanak çömlek parçaları da diyebiliriz. Bunun dışında Roma dönemini işaret eden bazı mimari bloklar, parçalar bulduk. Bunun dışında yine mezar, nekropol bulduk. Bu alanın tescili de yapıldı. Bu bölgede ileriki zamanlarda, Kastamonu Arkeoloji Müzesi ile birlikte kurtarma kazısı ve çevre düzenlemesi yapmak istiyoruz. Bütün yerel halkın bildiği Geriş Tepesindeki manastır, yine tarihi dönemlere ait olan bazı yapı gurupları, bunların hepsinin envanter kaydını oluşturuyoruz. Daha sonrasında tüm bu verileri bir kitaba dönüştürmek istiyoruz. Amacımız İnebolu’nun, Kastamonu’nun kültürel tarihini ortaya çıkarmak ve bulunan tüm bulgularla ve buluntularla bu kültürel tarihi belgelemek. Çalışmalarımıza 2+1 yıl daha devam etme planımız var. Önümüzdeki sezon Bozkurt ve Abana’da da çalışmalarımız olacak. Bu sezon İnebolu’daki çalışmalarımızı tamamlamayı planlıyoruz” diye konuştu.

“İnebolu’da tarihi yapılar ile oda mezarlar bulduk”
İnebolu’da tarihi yapılar ile oda mezarları bulduklarını belirten Kızılarslanoğlu, “İnebolu’da oda mezarlar bulduk. Zaten bu gömü tipi bölgenin coğrafyasına, ölü gömme geleneklerine uygun bir mezar tipi. Mezarlarda da Arkeoloji Müzesi ile birlikte kurtarma kazısı, temizlik çalışması ve çevre düzenlemesi yapmayı planlıyoruz. Tüm bu çalışmalar planlamalar dahilinde ve umarım hayata geçirebiliriz. Tabii ki bulduğumuz tarihi yapıları da ayrıca korumak istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Yaptığımız çalışmalarla İnebolu’nun önemini daha da vurgulamak istiyoruz”
Kastamonu’nun, tarihte çok önemli kentlerden bir tanesi olduğunu söyleyen Kızılarslanoğlu, “Türkiye’nin bilindiği üzere arkeolojik potansiyeli çok fazla, hemen hemen her şehirde tarihi sürece şahitlik eden veriler ve yapılaşmalar var. Biz de ilk olarak Kastamonu’da çalışma başlatmaya karar verirken, özellikle antik dönemde var olan bölgeler arası ticaret açısından aktif olduğunu düşündüğümüz kıyı bölgesindeki ilçeleri seçtik. İnebolu, Bozkurt ve Abana’da yüzey araştırması çalışmasına uygun olan ilçelerimizdi. Diğer ilçelerimizde de ilerleyen süreçte benzer çalışmalar yürütmeyi planlıyoruz ama yüzey araştırması kapsamında her sezon 10-15 günlük bir süreçte çalışıldığı için bütün ilçeleri bitirebilmemiz söz konusu değil. Bu yüzden ilk etapta İnebolu, Bozkurt ve Abana ile başlamak istedik. Antik dönemde de bu bölgenin önemi ticaret yolları üzerinde olduğu için büyük. Bu yüzden kıyı ilçelerimizin ticaret potansiyelini ve bağlantı kurduğu bölgeleri, yerleşimleri, kentleri ve burada yaşayan toplulukları ortaya çıkarmak istedik. Bölgeye baktığımızda Paflagonya’nın kentlerinden bir tanesidir Kastamonu. Paleolitik dönemden itibaren Kastamonu’da bir yerleşim olduğunu biliyoruz. Henüz Paleolitik dönemi işaret eden bir veriye ulaşamadık. Ama ticaretin aktif olduğu ve kentlerin büyüdüğü Roma dönemine ve öncesine ait verilerimiz var. Yakınımızda, Taşköprü ilçemizde bilindiği üzere Pompeipolis de var. Bu yüzden bölge her dönemde önemli. İnebolu’nun yakın tarihimiz için de önemi herkes tarafından biliniyor. Bizlerde yaptığımız çalışmalarla bütün bu verileri toplayarak ve birleştirerek aslında İnebolu’nun önemini yeniden vurgulamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Araştırma Başkanı Kızılarslanoğlu, projeye izin veren Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne, destek veren Kastamonu Valiliği, Kastamonu Üniversitesi, İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar’a, İnebolu Belediyesi, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, İnebolu Orman İşletme Müdürlüğü, Arkeoloji Müzesi ile yerel halka ve köy muhtarlarına teşekkür etti.
Araştırma ekibinde bakanlık yetkili uzmanı olarak Kastamonu Arkeoloji Müzesi Uzmanı İsmail Çoban, Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Rabia Aktaş ve Arkeolog Berkay Kavak yer alıyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Mustafa Akgün tarafından
08 Mayıs, 2025 13:55 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’te Bocce Şampiyonası Grup Müsabakaları Başladı

Karabük Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü koordinasyonunda, Karabük Üniversitesinin ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye Okullar Arası Bocce (Petank-Volo) Şampiyonası Grup Müsabakaları başladı. 15 ilden 82 takım ve yaklaşık 450 sporcunun katıldığı organizasyon, Karabük Üniversitesi Bocce Sahası’nda düzenlenen törenle başladı.

Törene Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Elif Çepni ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Karabük İl Millî Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, Gençlik ve Spor İl Müdürü Coşkun Güven, akademisyenler, kurum temsilcileri, hakemler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

“SOSYAL VE SPORTİF ALANLARDA DA ÖNCÜ KURUM OLMAYI HEDEFLİYORUZ”

Açılışta konuşan Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, üniversitenin sadece bilimsel başarılarla değil, sosyal ve sportif gelişmelerle de adından söz ettirmek istediğini vurguladı.

Rektör Kırışık, “Yaklaşık bir yıl önce açılışını yaptığımız bocce sahamız, bugün Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen genç sporculara ev sahipliği yapıyor. Bu bizim için büyük bir gurur. Üniversite olarak, sporun disiplin, dayanışma ve centilmenlik gibi değerlerini önemsiyor; gençlerimizin bu değerlerle yetişmesini arzuluyoruz.” dedi. Kırışık, Karabük’ün hem spor başarısını hem de kültürünü tanıtma açısından bu tür etkinliklerin kritik rol üstlendiğini ifade etti.

Rektör Kırışık, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen tüm takımlara katılımlarından dolayı teşekkür ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün burada yalnızca bir spor müsabakası gerçekleştirmiyoruz. Aynı zamanda gençlerimiz arasındaki kültürel etkileşime, şehirler arası dostluklara ve Karabük’ün daha yakından tanınmasına da katkı sunuyoruz. Sporun birleştirici gücüne inanıyoruz. Üniversite olarak bu ruhu yaşatmaya ve yaymaya devam edeceğiz.”

“SPORUN YANI SIRA TURİZM ELÇİLİĞİ DE YAPILIYOR”

Karabük Gençlik ve Spor İl Müdürü Coşkun Güven ise konuşmasında, Karabük’ün spor organizasyonlarına ev sahipliği yaparak gençleri spora teşvik ettiğini belirtti. Güven, “2025 yılında yaklaşık 20 farklı branşta etkinlik gerçekleştirdik. Bu tür organizasyonlar, sadece spor değil; aynı zamanda ilimizin tanıtımı açısından da önem taşıyor. Katılımcı öğrencilerimiz, edindikleri izlenimleri kendi illerinde aktaracak, böylece Karabük’ün ve üniversitemizin tanıtımına katkı sağlayacaklar” dedi.

Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık’a ve üniversite yönetimine teşekkür eden Güven, Karabük Üniversitesi bünyesinde böyle spor alanlarının oluşturulmasının gençler için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.

“AKADEMİK BAŞARI TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL”

Karabük İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, törende yaptığı konuşmada, sporun eğitimin ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekti. Akbaş, “15 farklı ilden yaklaşık 450 öğrencimizi, öğretmenlerimizi, antrenörlerimizi Karabük’te ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Gençlerimizin sadece akademik değil; kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerle hayatın içinde yetişmesini önemsiyoruz.” dedi. Açılış konuşmalarının ardından “Küçükler”, “Yıldızlar” ve “Gençler” kategorilerinde grup karşılaşmaları başladı. 

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.