Karamanoğlu Beyliği’nin son hükümdarının türbesi ilginç özellikleriyle dikkat çekiyor
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
18 Temmuz, 2024 12:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Karamanoğlu Beyliği’nin son hükümdarının türbesi ilginç özellikleriyle dikkat çekiyor

Osmanlı Devleti’nin en önemli hükümdarları arasında yer alan Fatih Sultan Mehmed Han’ın hem halasının oğlu hem de kayınbiraderi olan Karamanoğlu Beyliği’nin son beyi Pir Ahmet Bey’in adını verdiği Pirahmet Köyü’ndeki türbesi ilginç özellikleriyle dikkat çekiyor.
Gümüşhane-Erzincan karayolu üzerinde yer alan Pirahmet köyünde metfun bulunan Karamanoğlu Pir Ahmet Bey aynı zamanda halasının oğlu ve kayınbiraderi olan Fatih Sultan Mehmed Han ile giriştiği mücadeleyi kaybedince sığındığı Uzun Hasan tarafından kendisine Bayburt ve Gümüşhane bölgesinin dirlik olarak verilmesiyle bu bölgeyi yurt tuttu ve 1474 yılında adının verildiği köyde vefat etti.
Konya ve Karaman dışında defnedilen tek Karamanoğlu beyi Pir Ahmed Bey’in Gümüşhane’de adının verildiği köyde bulunan türbe özellikleriyle ise dikkat çekiyor.
Pir Ahmed Bey’in memleketinden 800 kilometre uzakta bulunan Gümüşhane’nin merkeze bağlı Pirahmet köyünde 1534 yılında Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan ve günümüze kadar ulaşan türbesinin hem yapı hem de bahçesindeki mezarlığıyla Türkiye’de benzeri olmayan özelliklere sahip olduğu ifade ediliyor.

Türbenin yer aldığı mezarlık alanına ise yüzlerce yıldır sadece 12 yaşından küçük çocuklar defnediliyor
Karamanoğlu Beylerinden Konya ve Karaman dışında defnedilen tek bey olan Pir Ahmed Bey’in türbesi çok sayıda ziyaretçi ağırlarken, türbenin cenaze kısmının yer aldığı sanduka Türkiye’deki tüm örneklerinin aksine girişten 4 basamak inilerek ulaşılan alt katta bulunuyor, üzeri mescit yapılan türbenin üzerinde namaz kılınırken, türbe bu özelliğiyle nadir görülen bir özelliğe ev sahipliği yapıyor. Türbenin yer aldığı mezarlık alanına ise yüzlerce yıldır sadece 12 yaşından küçük çocuklar defnediliyor.
Tarihçilere göre 1464-1469 yılları arasında idare ettiği beylik döneminde çalkantılı dönemler geçiren, ve bu dönemde intihar girişiminde bile bulunduğu iddia edilen Karamanoğlu Sultanzade Pir Ahmed Bey, Osmanlı ile yaşadığı inişli çıkışlı mücadele sonunda 1487 yılında fiilen ortadan kalkan Karamanoğlu Beyliği’nin genel bağımsızlık karakteri göz önüne alındığında son Karamanoğlu beyi olarak kabul ediliyor.

“Fatih Sultan Mehmet’in hem halasının oğlu hem de kayınbiraderi”
Pir Ahmed Bey’in Osmanlı ile ilgili akrabalık ilişkilerini anlatan Gümüşhane Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi tarihçi-yazar Serhat Doğan, “Pir Ahmed Bey Konya merkezli Karamanoğulları Beyliği’nin son hükümdarı. Doğumuyla alakalı kesin bir kayıt elimizde yok ama ölümünü kesin olarak biliyoruz 1474. Beylik süresini biliyoruz 1464’te Karamanoğulları Beyliği’nin başına geçiyor. İnişli çıkışlı bir siyasi hayatı var ve 1474’te de Uzun Hasan’ın kendisine dirlik olarak verdiği şu anki Pirahmet Köyü’nde hayatını kaybediyor. Tabi popüler kültürün diziler aracılığıyla bizim hatırlamamıza yeniden vesile olduğu isimlerden birisi Pir Ahmed Bey. Akrabalık ilişkileri çok çetrefilli Osmanlı hükümdarı Çelebi Mehmed’in kızı İlaldı Hatun Pirahmed Bey’in annesi. İlaldı Hatun aynı zamanda Fatih Sultan Mehmed’in halası. Çelebi Mehmed Karamanoğulları ile olan ilişkilerini düzeltmek için kızı İlaldı Hatun’u Karamanoğlu İbrahim Bey ile evlendiriyor. Bu evlilikten 6 erkek 1 de kız çocuk dünyaya geliyor. Bu 6 erkekten birisi Pir Ahmed Bey. Annesinin Osmanlı hanedanına mensup olması nedeniyle Pir Ahmed Bey daha sonra tahta çıkacak olan Fatih Sultan Mehmed ile hala çocukları. İlginçtir Fatih Sultan Mehmed tahta çıktıktan sonra Karamanoğulları Beyliği ile olan ilişkilerini düzeltmek için oradan bir evlilik yapıyor ve Pir Ahmed Bey’in kız kardeşi Gülşah Hatun’u sarayına eşi olarak getiriyor. Bu vesile ile de Fatih Sultan Mehmet ve Pir Ahmed Bey bir kayınbiraderlik ilişkisi de kuruyorlar” dedi.

“Türkiye’de çok az görülen bir türbe özelliğine sahip”
Türbenin barındırdığı özellikleriyle çok nadir bir yapıda olduğunu aktaran tarihçi-yazar Serhat Doğan, “Daha sonraki süreçte 1534’te Irakeyn Seferi sırasında Kanuni Sultan Süleyman tarafından buradaki türbenin yaptırıldığını biliyoruz. Dikdörtgen bir yapı üzerine inşa edilmiş bir klasik Osmanlı dönemi türbelerinden birisi. Buranın ilginç bir özelliği var sanduka kısmı türbenin alt tarafında üst tarafına daha sonra bir mescit inşa edilmiş ve bugün insanlar hemen sandukanın üstünde girip namazlarını kılabiliyorlar. Bu da Türkiye’de çok az görülen bir özellik olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

HÜKÜMET İKTİDARA UZAK…
blank
Fevzi Aydın tarafından
17 Aralık, 2024 15:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-

HÜKÜMET İKTİDARA UZAK…

DÜŞÜNCE ve GÖRÜŞ
Fevzi AYDIN

Türk siyasetinin son döneminde, muhalefet ne kadar iktidara uzak ise;
Hükümet de son dönemdeki dış politika ve ekonomik krizler nedeniyle halkın desteğinden uzaklaşmaya devam ediyor…
Cumhuriyetin ikinci yüzyılını, her alanda Türkiye yılı ilan eden iktidar, Türkiye Yüzyılı, Emekli Yüzyılı, Çalışan Yüzyılı, Milli Eğitim Yüzyılı, Sanayi yüzyılı, Kadınlar yüzyılı ilan ederek yeni sayfa açmakta…
Ancak, yüzyıl ilan edilen alanlarda maalesef halkın beklentisi henüz karşılanmış değil…
Ekonomik kararların temelini oluşturan rakamsal değerlendirmeler, gerçekten uzak olunca, halkın beklentileri karşılanmaktan oldukça uzak kalmakta…
Uluslararası ekonomik veriler, özellikle ABD-FED kararları, dünya ekonomisinin yönünü belirlerken, diğer ülkeler de bu kararlar çerçevesinde ekonomilerini yürütmekte…
Ancak Türkiye’de bu kararlara odaklanırken, ekonominin göstergesi olarak açıklanan rakamların, piyasa rakamlarından oldukça düşük olması, halkın temel ihtiyaçlarına ulaşmasını engellemekte…
Halen, halkın temel ihtiyaçlara ulaşmasını engelleyen günlük fiyat artışlarına çözüm bulamayan ekonomi yönetimi, enflasyon artışlarına da çözüm bulmuş değil…
Fiyat artışlarının temel nedeni olan enflasyonun, rakamsal olarak düşürülmesi, piyasanın ateşini düşürmeye yetmiyor…
Asgari ücret ve dolayısıyla çalışan ve emekli aylık artışlarının temel göstergesi kabul edilen enflasyonun düşük gösterilmesi, aynı zamanda çalışan ve emekli aylıklarının da düşü gösterilmesini sağlamakta…
Her iktidarın, çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz ve ezdirmiyoruz söylemleri sadece rakamsal olarak gerçekleşmekte…
Gerçekte ise her dönem çalışan ve emekliler enflasyona ezdirilmekte ve bu gidişle ezdirilmeye devam edeceği görülmekte…
Geçmiş yıllarda iktidarın kendi uyguladığı ekonomik politikada, özellikle seçim dönemlerinde, enflasyon göz ardı edilerek, çalışan ve emekli aylıklarındaki artışlar oldukça yüksek seyretmişti…
Maaş artışlarında ki dengesiz artış enflasyonu körüklerken, ülkeyi kasıp kavuran ekonomik krizin temel nedeni oldu…
Depremler ve Suriye savaşı ülke ekonomisinin krizine kriz eklerken, ekonominin çıkmaza girmesini sağladı…
Ekonominin yeni yönetimi, iktidarın uyguladığı ekonomik politikalara son vererek, uluslararası kabul görmüş ekonomik program uygulamaya sokuldu…
Uluslararası fonların desteği karşılığı alınan ekonomik destek, ekonomik krizi çözmekten uzak kaldı…
Krizin mimarı ekonomik yönetimin aldığı kararları değiştiren yeni ekonomi yönetimi, her alanda uyguladığı vergilerle, çalışan emekli ve halkın temel ihtiyaçlara ulaşmasını engelledi ve engellemeye devam ediyor…
Halkın sorunlarını görmezden gelen iktidar, uyguladığı ekonomik politikalar gereği temel ihtiyaçlara ve vergilere yaptığı zamlarla, halkın desteğinden uzaklaşmaya başladı…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.