Berkay Doğan tarafından
16 Eylül, 2024 10:09 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 1

Karabük İdmanyurdu, Osmaniyespor’u 1-0 Mağlup Etti

TFF 3. Lig 3. Grup’ta mücadele eden Karabük İdmanyurdu, sahasında Osmaniyespor’u 1-0’lık skorla mağlup ederek önemli bir galibiyet elde etti.

Eylik’ten Kritik Gol

Karabük İdmanyurdu, ligin ikinci maçında Dr. Necmettin Şeyhoğlu Stadyumu’nda Osmaniyespor ile karşı karşıya geldi. İlk yarının uzatma dakikalarında Serdar Eylik’in kaydettiği golle öne geçen kırmızı-mavililer, sahadan 1-0 galip ayrıldı. Bu gol, karşılaşmanın kader anı olurken, kırmızı mavililer sahadan üç puanla ayrılmayı başardı.

Osmaniyespor 10 Kişi Kaldı

Osmaniyespor’da Abdülkadir Akyıldız, karşılaşmanın 49. dakikasında kırmızı kart görerek oyun dışı kaldı ve takımını 10 kişi bıraktı. Bu durum, Karabük İdmanyurdu oyun kontrolünü elinde tutmasına yardımcı oldu.

Viranşehir Belediyespor Maçı Hazırlıkları Başladı

Bu galibiyetle moral bulan Karabük İdmanyurdu, 22 Eylül’de deplasmanda Viranşehir Belediyespor ile oynayacağı maçın hazırlıklarına başladı.

Yorumlar

  1. Abdullah Doğan

    Takımı biraz tutuk gördüm. İnşallah bundan sonraki maçlarda daha canlı ve istekli ve de daha teknik oynarlar. Hocanın biraz daha takıma ofansif anlamda taktikler vermesi gerekir diye düşünüyorum. Oyuncular daha motive ve istekli olmalılar, takımımıza başarılar diliyorum..

Yeni yorumlara kapalı.

Tugay Kaban tarafından
07 Ocak, 2025 10:54 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Romanlar Ayırır

× Hıristiyan takvimine göre 11. Yüzyılda Avrupa’da en önemli sanat olarak gramerin yerine mantığı geçirdiler, bu değişim, bilimin edebiyat karşısında kazanacağı zaferin mütevazı bir girizgâhıydı. Peki o tarihten sonra insan aklının nasıl zımparalandığını görebiliyor muyuz? Bunu bize gösteren romanlardır.

× Hızlandıkça Azalıyorum romanının yazarı, kendisiyle röportaj yapan Bülent Ayyıldız’ın “Neden roman yazdınız?” sualine cevap verirken şöyle bir cümle kullanıyor, “Roman yazmak istememin nedeni, kendimi insan gibi hissetmememdi.” Yakın zamanda tercümesini bitirdiğim Napolyon Savaşları isimli eserde, Napolyon’un bir sözü iktibas ediliyor, “Dünyayı değiştirmek için çağrıldım!” Napolyon, Saint Helena adasında son yıllarını geçirirken, artık “tarih” denilen şeyi elinin tersiyle bir kenara itmişti ve yapması gereken tek şey olarak (kelimelerle olmasa da) tarihten daha ayırıcı bir eser vermek için çabalamaya başlamıştı: Geride bir hayat bırakmak. Bir roman misali, kendi hayatını sundu Napolyon.

× Tarih, ölülerin dirilişidir. Tarih ayırmaz! Neyi? Her şey zıddıyla kâimdir. O zaman tarih ile alâkalı bir mevzuu çözmek istiyorsak ‘roman’a bakmamız îcabediyor. Romanın tarihini yazmaya çalışanlara bakın mesela, ne gülünç hâllere düşüyorlar. Roman, dirilerin dirilişidir. Roman ayırır. Neyi? Yaşamak düşüncesini ve ölmek düşüncesini. Hem de hayat denilen musalla taşının üzerinde.

× Bugün, dünü bile yazamıyoruz. Tarih, bizi geleceğe zorla sürüklüyor! Roman, önce bugüne sarılıyor. Tarih merkezsizdir ve merkez değildir. Merkez olan ayırır. Bugünün içinde olan. Yani roman.

× Bütün doğumlar ve ölümler romanın mevzuudur. Tarihin mevzuu ise ancak doğum yahut ölüm günleridir. Siperde ölen asker romanın çerçevesindedir, tarihin çerçevesinde ise askerî konvoylar, okul anmaları ve resmî tatiller vardır.

× Yaşamak düşüncesini, ölmek düşüncesinden ayırmak ölümü unutturmak, ölmek düşüncesini de yaşamak düşüncesinden ayırmak yaşamayı unutturmak demek değildir. Her kalp iki eşit parçaya bölünmüş olarak atmaya başlar diye söylenir. Bunu görüp okuyamayacağız fakat romanları?

× #alikoçistifa

Tugay Kaban

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.