İstihdam Garantili Mesleki Eğitim Protokolü İmzalandı
Yenice İlçesinde Orman Ürünleri ve Mobilya Sektöründe faaliyet gösteren
firmalardan Karagül Kerestecilik Taşımacılık Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti adına Murat Karagül, Ören Ticaret A.Ş. adına Salih Ören , SM Sandalye Masa San. Tic adına Abdullah Baştuğ ile İstihdam Garantili Mesleki Eğitim İşbirliği Protokolü imzalandı.
Yapılan bu protokoller ile, alanında başarılı öğrencilere işletmelerde istihdam imkânı tanınacak. Mesleki Eğitim İşbirliği Protokolü’nün süresi 5 (beş) yıl olarak belirlenmiş olup, İlçede faaliyet gösteren, alanında başarılı Karagül Kerestecilik Taşımacılık Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti, Ören Ticaret A.Ş. ile SM Sandalye Masa San. Tic. bu süre boyunca her eğitim öğretim yılında Yenice Çok Programlı Anadolu Lisesi Mobilya ve İç Mekan Tasarımı Alanında öğrenim gören 12. Sınıf öğrencilerinden üç tanesine “İşletmelerde Beceri Eğitimi” yapabilmesi için gerekli imkanlar sağlanacak. İşletmelerde Beceri Eğitimini tamamlayarak mezun olan bu 3 (üç) öğrenciden en az iki tanesini de işletmede istihdam edilecek.
Ayrıca, protokol süresi boyunca adı geçen işletmeler Yenice Çok Programlı Anadolu Lisesi Mesleki Eğitim (Çıraklık Eğitim) Merkezi Mobilya ve İç Mekan Tasarımı Alanında öğrenim gören öğrencilerden(çıraklardan) 5(beş) tanesinin İşletmelerde Beceri Eğitimi yapabilmesi için de gerekli imkanlar sağlanacak ve bu öğrenciler mezun olduktan sonra en az 3(üç) tanesinin istihdamı sağlanacak.
Yenice Kaymakamı Muhammet Fatih Demirel, “Yapılan bu protokoller ile hem mesleki eğitime olan ilginin artmasını, hem de ilçede Orman Ürünleri ve Mobilya Sektöründe faaliyet gösteren firmaların nitelikli elemen ihtiyacının karşılanmasını amaçlıyoruz” dedi.
MOSSAD, ABD’Yİ SAVAŞIN İÇİNE ÇEKMEK İÇİN BU YOLU DENEYECEKTİR!
En tehlikeli ve kuvvetle muhtemel senaryo şudur; Mossad, ABD üslerini vuracak, İran yapmış algısı yaratacaktır. Trump'ın arayıp bulamadığı fırsat budur. Bu defa İRAN ciddi şekilde İsrail'e zarar veriyor. Durmaya da niyeti yok! İsraili ve ABD yi birbirinden ayrı düşünemeyiz. Bakmayın siz Trump'ın "savaşın bir an önce bitmesini istiyorum" söylemlerine. İçeride sıkıştı. Böyle bir senaryoyu fırsat olarak görecek ve değerlendirecektir. "Eğer İran tarafından herhangi bir şekilde saldırıya uğrarsak, ABD Silahlı Kuvvetlerinin tüm gücü ve kudreti, daha önce hiç görülmemiş seviyelerde üzerinize çöker" Bu tehdit Trump'dan geldi. İşte İsrail'in istediği tamda bu!
Ulusal Güvenlik, Ulusal İstihbarat ve Ulusal Savunma bir ülkenin varlığını sürdürebilmesinin en temel ve vaz geçilmez unsurlarıdır. İstihbarat örgütün güçlü ise dünyanın her noktasında her türlü operasyonu yapabilirsin. Operasyon yapmayı planladığın ülkede vatan hainlerinin sayısı fazla ise işin daha da kolaydır. İran'da İsrail'in elini güçlendiren, işini kolaylaştıran; Mossad tarafından satın alınan bu vatan hainleridir. İran'ın üst düzey komutanlarını, bilim adamlarını eliyle koymuş gibi vurmasını başka türlü izah edemezsiniz. Koordinatlar verildi, nokta atışları ile imha edildiler. İran topraklarında; nükleer tesis lerin yanı başında İHA üssü bile kurmuşlar. İran istihbaratının ne kadar aciz ve zayıf olduğunu da görmüş olduk. İran'a sığınan Afganistanlıların içinde büyük oranda Mossad ve CİA ajanlarının olduğu söyleniyor!
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran saldırısı öncesinde, Yahudi Soykırımı (Holokost) anma etkinlikleri kapsamında İsrail'e gelen devrik İran Şahı'nın oğlu sürgündeki Prens Rıza Pehlevi ile görüşmüştü. Her ikisinin de söylemleri aynı. İran halkını rejime karşı ayaklanmaya davet ediyorlar. Belli ki, İsrail iyi hazırlanmış. İran halkının tavrı bu noktada çok önemli. Halkı ile bütünleşemeyen, otoriter ve aşırı baskıcı rejimler her türlü provokasyona karşı zayıftır.
İstihbarat örgütlerinin cirit attığı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Binlerce CİA, Mossad, KGB ajanı aramızda. Hemen hemen her ülkeden ulkemizde ajan var. CIA, MOSSAD, KGB haricinde diğerleri, İngiltere, Almanya, Fransa, İran, Yunanistan gibi ülkelerden.
Milli İstihbarat Teşkilatımız (MİT) sadece yurtdışında Türkiye'ye yönelik terör unsurlarına değil, içeride de yabancı istihbarat örgütlerine karşı önemli operasyonlar yapıyor. Son birkaç yılda İsrail, Rus ve İran istihbaratlarının Türkiye'de çalışan ajanlarına yönelik operasyonlar yapıldığını biliyoruz. Kısa bir süre önce MOSSAD'ın 7 casusu İstanbul'da yakalanmıştı. Geçen yıl da yine MOSSAD'ın yurtdışındaki muhaliflere suikast düzenleyen hücrelerine yönelik bir operasyon düzenlenmişti. Bunlar MİT'in açığa çıkardığı casusluk faaliyetleri.
Mossad içimizdeki hainleri bir şekilde satın alarak bilgi topluyor. Hatırlayınız Türkiye'deki Filistinli ailelerin fotoğraflarını getirenlere fotoğraf başına 100 dolar verdikleri haberi bir süre önce basında yer almıştı. Türkiye'de, CIA, Alman BND ve İngiliz MI6 casuslarının faaliyetleri de MİT tarafından dikkatle izleniyor. Türkiye onlar açısından sadece bugün değil son 200 yıldır en yoğun ilgilendikleri ülke. Ülkemizde her türlü kalkışmanın arkasından CIA, BND veya MOSSAD çıkıyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasında batılı casusların rolü vardı.
CIA'nın en yoğun olarak faaliyet gösterdiği, casusluk faaliyetlerinde bulunduğu ülke Türkiyedir. Avrupa'da en çok CIA ve FBI ajanı Türkiye'dedir. Yaklaşık 300-400 kişilik bir kadroya sahip oldukları tahmin ediliyor. İçimizden devşirdikleri muhbir ve provokatörlerle birlikte en az 4 bin kişiye ulaştıkları tahmin ediliyor. Tamda bu günlerde, Türkiyede belirli gurupları kışkırtarak bir iç kalkışma girişiminde bulunmaları kuvvetle muhtemeldir. Aman dikkat, oyuna gelmeyelim!
Kıran kırana bir savaşı TV lerden canlı olarak endişe ve ibretle izliyoruz. Ateş cemberinin tam ortasında bir ülke olarak; iç çekişmeleri bir tarafa bırakıp, süreci dikkatle, sükunetle takip etmek ve birlik olmak zorundayız. Kıvılcımın ülkemize sıçraması an meselesi!
Bu zorlu coğrafyada varlığımızın teminatı olan; Ordumuza, Güvenlik Güçlerimize ve İstihbarat Örgütümüze üstün başarılar ve işlerinde kolaylıklar dilerim.
Not; Yazımı Pazar sabaha karşı saat 03.00 gibi bitirdim. Olaylar hızlı gelişiyor. İsrail bu defa zorda. Sizler yazımı okuduğunuzda, umarım ABD'yi fiilen bu savaşın içinde görmeyiz.