Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
28 Eylül, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Gal arısına dayanıklı kestanenin hasadına başlandı

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi tarafından geliştirilen gal arısına dayanıklı kestane çeşitlerinin hasadına başlandı.
Atakum ilçesi Kaya Güney Mahallesi’nde bulunan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ali Nihat Gökyiğit Araştırma Merkezi’nde yetiştirilen kestaneler olgunlaştı. Ziraat Fakültesi tarafından geliştirilen Akyüz, Ali Nihat, Betizak ve Macit 55 kestane çeşitlerinin hasatları yapıldı. ’Kestane düşmanı’ olarak bilinen ’gal arısı’na karşı dayanıklı olan Akyüz, Ali Nihat, Betizak çeşitleri özellikle iri taneli olması ve lezzetiyle dikkat çekiyor.
Gal arısına dayanıklı kestaneler ve melezleme çalışmaları
OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Serdar, kestane hasadına başladıklarını belirterek, "Önce A grubu kestaneler dediğimiz karmaşık melezler olan ‘Akyüz, Macit 55 ve Ali Nihat’ çeşitlerini hasat ettik. Bu çeşitlerden Ali Nihat ve Akyüz olanları gal arısına dayanıklıdır. Macit 55 ise bir miktar hassastır. Daha sonrasında Betizak çeşidi hasat olgunluğuna geldi. Birkaç gündür Betizak çeşidini hasat ediyoruz. Betizak çeşidi bizim için çok önemlidir. Hem kestane kanserine hem de gal arısına tam dayanıklıdır. Bahçemizde daha sonra hasat edeceğimiz çeşit ‘Marigoule’ çeşididir. Marigoule çeşidi, verimi çok güzel ama gal arısına hassastır. Bahçemizde çok sayıda Marigoule ağacı vardır. Biz bu Marigoule çeşidinin hassas olması nedeniyle çeşit değiştirmeye gittik. Gal arısına dayanıklı 5-6 tane çeşit deniyoruz. Marigoule üzerine aşı uyuşması hangisi daha uyumlu diye deneme yapıyoruz. Bunun araştırması devam ediyor. Melezleme çalışmalarımız var. Betizak çeşidi ile biraz daha geç olgunlaşan çeşitlerle melezlemeler yapıyoruz. Böylece hem geç olgunlaşan hem de Betizak gibi gal arısına dayanıklı, kestane kanserine tolerant yeni çeşitler elde etmeyi amaçlıyoruz. Bizim burada yetiştirdiğimiz kestaneler iri olduğu halde lezzetli kestanelerdir. Lezzetini bulabilmek için bu kestanelerin soğuk hava deposunda ya da buzdolabında muhafaza edilmesi, daha sonra tüketilmesi gerekiyor" dedi.
Hasat daha sonra Marigoule ve Erfelek çeşidi ile devam edecek.
OMÜ Ziraat Fakültesi 2010 yılından bu yana 20 dönümlük alanda araştırma çalışmalarını yürütüyor. Yaklaşık 300 kestane ağacının bulunduğu alanda yeni türler geliştiriliyor. Yetiştirilen yeni kestane fidanları Ziraat Fakültesi’nden temin edilebiliyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.