Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
04 Ocak, 2024 20:36 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Estetik uzmanı uyardı: “Buruna dolgu veya askı gerçek burun ameliyatı yerini tutmaz”

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tekin Şimşek, buruna dolgu veya askı gibi minimal invaziv işlemlerin gerçek bir burun ameliyatının yerini tutmayacağını söyledi.
VM Medical Park Samsun Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tekin Şimşek, rinoplasti (burun ameliyatı) hakkında açıklamalarda bulundu. Rinoplasti işleminin hastanın cinsiyetine, burunun fonksiyonel sorunlarına ve estetik beklentilerine bağlı olarak kişiselleştirilebileceğine değinen Prof. Dr. Şimşek, “Ayrıca ameliyat öncesi detaylı bir değerlendirme yapılır ve hastanın genel sağlık durumu göz önünde bulundurulur. Bu değerlendirme sürecinde hastanın rinoplasti sonrası elde etmek istediği sonuçlar, burun şekli, burun kemiği ve kıkırdak yapısı gibi faktörler dikkate alınır” diye konuştu.

“İşlem ortalama 2-3 saat sürer”
Ameliyatta cerrahın burun üzerindeki cilt ve içyapıları yeniden şekillendirdiğini belirten Prof. Dr. Şimşek, “Burun kemiği veya kıkırdak düzeltilir, burun ucu şekillendirilir ve burun kanalları açılır. İşlem genellikle 2-3 saat sürer ancak karmaşıklık derecesine bağlı olarak süre değişebilir” şeklinde konuştu.

“Şişlikleri azaltmak için tamponlar kullanılır”
Ameliyat sonrası burun içerisine hava kanallı tamponlar ve burun üzerine plastik veya alüminyumdan yapılmış bir burun ateli yerleştirildiğini söyleyen Prof. Dr. Şimşek, “Bu tamponlar ve atel, burunun yeni şeklini korumaya ve şişlikleri azaltmaya yardımcı olur. Tamponlar genellikle 3. günde çıkarılırken, atel genellikle 10. gün civarında çıkarılır. Bu durum genellikle 10 gün ile 2 hafta arasında geçer. Şişlik ve morluklar zamanla azalır ve iyileşme süreci tamamlanır. Bazı durumlarda nadiren de olsa revizyon cerrahisi gerekebilir. Revizyon cerrahisi, rinoplasti sonrasında ortaya çıkan küçük sorunların düzeltilmesini içerir. Bu tür durumlarda genellikle en az 6 ay ila 1 yıl beklemek önerilir. Çünkü burun dokularının tam olarak iyileşmesi ve stabil hale gelmesi zaman alabilir” ifadelerini kullandı.

“Burun dolgusu, gerçek bir burun ameliyatı yerini tutmaz”
Buruna dolgu veya askı gibi minimal invaziv işlemlerin gerçek bir burun ameliyatının yerini tutmayacağını söyleyen Prof. Dr. Şimşek, “Bu tür işlemler sadece cerrahi gerektirmeyen minimal deformitelerin kamufle edilmesine yardımcı olabilir. Rinoplasti, burun şeklini kalıcı olarak değiştirmek ve hem fonksiyonel hem de estetik sorunları gidermek için en etkili yöntemdir. Bu yüzden rinoplasti adayları bu faktörleri akılda tutmalı ve ameliyat öncesinde detaylı bir danışma sürecinden geçmelidir” açıklamasında bulundu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 16:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Füzyon biyopsi ile prostat kanserinde doğru tanı imkanı

Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Önder Çınar, prostat kanserinin erken ve yanlışsız teşhisinde füzyon biyopsi teknolojisinin değerli bir kırılma noktası olduğunu söyledi. Emar (MR) imgeleriyle birleşik biçimde uygulanan bu yeni tekniğin, standart biyopsilere nazaran çok daha isabetli sonuçlar verdiğini vurgulayan Çınar, "Tedavi edilmesi gereken prostat kanserinin hakikat teşhisini koyabiliyoruz" dedi.
Medicana International Samsun Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Çınar, eski standart biyopsi metodunda çoğunlukla düşük dereceli ve hastanın ömrünü önemli etkilemeyen kanser tiplerinin tespit edildiğini belirterek, "Bu durumda hastaya gerekenden daha agresif tedaviler uygulanabiliyordu. Füzyon biyopsi ile bunun önüne geçmeyi hedefliyoruz. Hastada sahiden tedavi edilmesi gereken bir hastalık var mı, varsa bunu gözden kaçırmamak için MR manzaralarını süreç sırasında kullanıyoruz" diye konuştu.
Füzyon biyopsinin en güçlü istikametlerinden birinin hastanın bütün prostat alanlarının hakikat halde örneklenebilmesi olduğunu vurgulayan Çınar, bilhassa transperineal (ciltten giriş) metodun enfeksiyon riskini büyük ölçüde azalttığını belirtti. Çınar, "Eski standart usulde makattan girildiği için bağırsak florasının prostata ilerleme riski vardı ve sepsis üzere hayatı tehdit eden enfeksiyonlar ortaya çıkabiliyordu. Transperineal biyopsi ise ciltten yapıldığı için sepsis riski yok denecek kadar azdır" halinde konuştu.
Hastaların muayene, emar değerlendirmesi ve anestezi hazırlığı sonrası biyopsi sürecinin ameliyathane ortamında ağrısız halde yapıldığını kaydeden Çınar, "İşlem sonrası hasta yaklaşık 3 saat dinlendirilip taburcu ediliyor. Patoloji sonuçları da 1 hafta ile 10 gün ortasında çıkıyor ve gerekiyorsa süratlice tedaviye başlanıyor" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin