Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Esnaflar İçin Son Şans

Gündem Yayın: 29.10.2014 15:06
Yazar:
Esnaflar İçin Son Şans

Karabük Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifine borcu olan Esnafların borç yapılandırma süresi yarın sona eriyor

Karabük Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifine borcu olan esnafların borç yapılandırma süresi yarın sona eriyor. Kooperatiflerine borcu olan esnafların bu şansı iyi değerlendirmesini isteyen  Karabük Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkanı Atilla Aygün; Kooperatife borcu olan esnaf ve sanatkara faizlerin silinerek ana paranın bir seferde, 6, 12, 18 taksitle ödenmesi gibi kolaylıklar getirildiğini belirtti.

Aygün; Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifine borcu olup ödeyemeyen ve ana paraya faiz işleyen borçların dört seçenek olarak ödenebileceğini hatırlatarak,  “Merkez birliğimiz 24 Eylül 2014 tarihinde ilgili bakanlıkla yapmış olduğu çalışmalar doğrultusunda bir karar çıkartıldı. Bu karar doğrultusunda esnaf ve sanatkarın borçlarının yeniden yapılandırılması açıklığa kavuşturuldu, yapılabilecekler ortaya konuldu. Netice olarak da esnaflarımızın temerrüde  düşen ve geçmiş borçlarının ödenmesi kolaylığı sağlandı. Merkez birliğimiz ile ilgili bakanlık arasında gerekli sözleşmeler yapıldı. Bu sözleşme esnaflarımızın kullanmış olduğu kredilerde temerrüde düşmüş devlet faizi yiyen borçlarının ana parası yatırıldığı taktirde bütün temerrüt faizlerinden vaz geçilecek. Vaz geçilmeyenler ise ana paradır. Ana paranın haricinde eğer icraya düşmüş ise avukatlık ücreti kooperatifimizi ilgilendirmediği için avukatlık parası ve dosya ücreti esnaf tarafından verilecektir bunun dışında bir kuruş faiz alınmamaktadır. Yine bu uygulama ile parası olmayan veya yakında zamanda parası gelecek olan esnaflarımız için ana borcu 6 eşit taksite bölünebiliyor. Eğer ana para 6 ay takside bölünürse yıllık yüzde 6 faiz uygulaması yapılıyor. Üçüncü bir alternatif 12 aya kadar vade yapılabiliyor buna da ana paraya yüzde 12 faiz uygulanıyor. Son alarak en uzun vadeli kolaylıkta 18 ay vade ile ana para ödeniyor fakat buna da yüzde 18 faiz uygulaması yapılıyor. Bu uygulama esnaf ve sanatkarın soluk almasını sağlayacak güzel bir uygulama. Bu şekilde borcu olan esnaf ve sanatkar kesinlikle ortaya konulan alternatiflerden mutlaka faydalanmalıdır. Gördüğümüz kadarı ile bu uygulamadan esnafımızda memnun. Bu uygulama ile geçmişten kalan faizler var ise bunlar temizlenmiş oluyor. İnsanlar ana borcunu ödemiş fakat faizden borcu varsa bunlar ortadan kalkıyor. Borcu olan 261 esnafımızın var fakat bunların 150 tanesini ana borcunu bitirmiş fakat gecikmeden dolayı faiz tahakkuk etmiş Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifine gelip dilekçelerini verdikleri zaman bu faizler siliniyor. Bu şekilde oldu taktirde bundan sonraki hayatlarını borcunu ödemiş esnaf olarak hayatlarını idame ettiriyorlar” dedi

Uygulamadan faydalanmak isteyen borçlu esnafların Karabük Esnaf Kefalet ve Kredi Kooperatifine müracaat etmeleri gerektiğini belirten Esnaf Kefalet ve Kredi Kooperatifi Başkanı Atilla Aygün “Çünkü biz Halk Bankasından kredi kullandırıyoruz. Üyemiz veya ortağımız kredi borcunu ödeyemez ise kooperatif hesaplarından alınıyor bu para. Kooperatifimiz imkanları biterse bankaya borçlanıyor fakat böyle bir şey söz konusu değil. Esnaflarımız borçları tamamen Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifinedir. Biz onların borçlarını ödemişizdir şimdi de borçlarını bize ödeyecekler” dedi.

Yapılan bu uygulama ile Karabük Esnaf ve Kredi Kefalet Kooperatifinin kasasına 300 bin TL para gireceğini söyleyen Başkan Aygün “Kooperatife borcu olan üyelerimiz tamamım bu uygulamadan faydalanırsa ve borçlarını öderlerse, kooperatifimize 300 bin TL ikramı olacak” dedi

 

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

KIBRIS KONUSUNDA UNUTULANLAR… ‘’Vicdan hatırlatır, tarih unutmaz…’’

Manşet Yayın: 06.05.2024 09:00 |Güncelleme:05.05.2024 13:40
Yazar:
KIBRIS KONUSUNDA UNUTULANLAR… ‘’Vicdan hatırlatır, tarih unutmaz…’’

Ne de çabuk geçiyor yıllar…

Kıbrıs konusu Türkiye’nin gündemine gireli 75 yıl, Türk ordusu Kıbrıs’a gireli 50 yıl olmuş. Yıllar geçti ama hiç değişmedi Kıbrıs… Adanın her yanı tarihi gerçekleriyle yaşıyor.

Her şey aynı…

Adada yaşayanlar, adanın sahilleri, adanın sıcaklığı, doğasının güzellikleri, insanlarının adalı halleri hep aynı. Ama değişmeyen tek şey; orada yaşayan insanların geleceğini değiştirme gayretleri…

Aslında bu gayretler 50’li yıllardan beri var. Bu gayretlerin başrol oyuncuları da Rum-Yunan ikilisi…

Sanki o küçücük adada sadece kendileri yaşıyorcasına hiç vazgeçmediler! Ada bizimdir dediler, adanın asıl sahibi Kıbrıs Türk Halkına adayı dar ettiler.

Tarih, özellikle Rumların adalı Türklere uyguladıkları nice mezalimlerle doludur…  Günümüzde hala Kıbrıs Türk Halkına uygulanan yaşam ambargoları bunun en çarpıcı örneğidir.

Rum-Yunan ikilisinin adayı ele geçirme oyunu 20 Temmuz 1974’te Türkiye tarafından bozulunca; işte o tarihten sonra bu oyunu dünyanın neredeyse her yerinde oynamaya başladılar. BM, AB, ABD, İngiltere ve aklınıza gelebilecek her platform onlar için Kıbrıs’ı ele geçirme sahnesi oldu. Hala olmaya devam ediyor.

Aslında bu oyun sahnesinde sergilenen ne varsa hepsinin başında ‘Kıbrıs Müzakeresi’ başlığı var! Ama bu başlığın içinde de talepler hep aynı:

  • Türkiye’nin ada üzerindeki garantörlüğü kabul edilemez,
  • Türk askeri adayı derhal terk etmelidir.
  • 1974’te Güneye göç eden Rumlara terk ettikleri ev, arazi ve malları verilmelidir,
  • Türklerin elinde bulunan toprakların önemli bir bölümü Rum tarafına verilmelidir,
  • Güneye göçen Rumlardan 200 bin kadarı yeniden kuzeye yerleşmelidir,
  • Adaya yerleşen Türkiyeli göçmenler adayı terk etmelidir.
  • Kıbrıs Türklerine azınlık haklarından bir fazlası dahi verilemez,
  • Adanın Yönetim şekli ‘’Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’’ olmalıdır,
  • Adada tek egemenlik, tek halk, tek kimlik geçerli olmalıdır…

İşte Rum-Yunan ikilisinin hiç değişmeyen talepleri özet olarak budur. Rum kesiminde hangi politikacı yönetime gelirse gelsin. Yukarıda sıraladığım bu taleplerden asla vazgeçemez. Çünkü bu talepler, Rum kilisesinin, Rum Ulusal Konseyinin değişmez kırmızıçizgileridir.

Pekiyi, Rum-Yunan ikilisinin bu talepleri karşısında Türk tarafı ne yapmıştır? Buna bir bakalım:

1968 yılından beri süregelen müzakerelerde hep iyi çocuk biz olalım da bu konu bir an önce çözülsün politikası yıllarca uygulanmış. Hatta bir ara Annan denen bir tuzak planla neredeyse adadaki tüm kazanımlarımızı kaybedeceğimiz sırada; yine Rumların bu plana hayır demesiyle ada elimizden kayıp gitmemiştir.

Sonraki yıllarda KKTC’yi yöneten Talat ve Akıncı dönemlerindeki verelim kurtulalım, Rumlarla iç içe yaşayalım gayretlerine rağmen; gerek Kıbrıs Türk Halkı, gerekse özellikle Türkiye hem müzakerelerde, hem de uluslararası platformlardaki tüm dayatmalara direnerek adayı bu ikiliye teslim etmemişlerdir.

Günümüze gelindiğinde artık ne Türkiye, ne de adada kurulan son Türk devleti KKTC’nin yönetimi; iki ayrı devlet, iki ayrı egemenlik, iki ayrı yönetim, iki ayrı halk gerçeği kabul edilmeden müzakere masasına gelmeyeceklerini net bir şekilde açıklamışlardır.

Son birkaç aydan beri BM gözetiminde Kıbrıs konusunda yeniden müzakerelerin başlaması için türlü gayretler sarf edilmektedir. Ama gelin görün ki, her defasında Türkiye’nin AB müzakerelerinin başlaması için konuyla hiç alakası olmayan Kıbrıs konusunu çözün dayatması ülkemizin önüne koyulmaktadır. Böylesi bir iki yüz yüzlülük görülmüş müdür?

Yazımın girişinde de belirttiğim gibi adada aslında değişen hiçbir şey yoktur. Değişen sadece zaman, o zamana sığan gerçeklerdir.

Adanın güneyinde Rumlar, kuzeyinde Türkler yaşamakta. Bu insanlar yaşam mücadelesi için her gün işlerine gidip gelmektedirler.

Rumların en büyük avantajı; haksız, hukuksuz kabul edildikleri AB üyeliği ile tüm dünyanın adanın yasal hükümeti olarak GKR yönetimini tanımış olmalarıdır.

Türklerin ise en büyük dezavantajı; yaşadıkları devleti Türkiye’den başka hiçbir devletin tanımamış olması, taşıdıkları kimliğin Türkiye hariç hiçbir ülke tarafından kabul görmemesidir.

Bundan önce kaleme almış olduğum, ‘’Kıbrıs Konusu Kabuk Bağladı’’ başlıklı yazımda bahsettiğim gerçekler hiç değişmemiş, hala geçerlidir. Bu yazımda belirtmiş olduğum hususlar ise Kıbrıs konusunda unutulanları yeniden hatırlatmak içindir.

Unutulmasın ki:

‘’Vicdan unutmaz, tarih hatırlatır…’’

 

Atilla Çilingir

www.atillacilingir.com

06 Mayıs 2024

 

 

 

 

Paylaş: