Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Eğitim-Sen’den Boykot ve İş Bırakma Eylemi

Gündem Yayın: 12.02.2015 16:27
Yazar:
Eğitim-Sen’den Boykot ve İş Bırakma Eylemi

Eğitim-Sen bugün bir günlük boykot ve iş bırakma eylemi yapacak. Eğitim-Sen Karabük İl Temsilciliği Başkanı Cevat Soylu Sendika binasında yaptığı basın açıklamasında; tüm Karabüklüleri yapacakları bir günlük boykot ve iş bırakma eylemine destek vermeye davet etti.
Soylu yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Yıllardır eğitim sistemini kuşatan sorunların çözülmek bir yana daha da derinleştiği bir dönemde eğitim sisteminin sağlıklı işlemesinin mümkün olmadığı açıktır. Siyasi iktidarın, eğitimi ve toplumsal yaşamı kendi ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme çabaları, eğitim sisteminde giderek artan piyasalaşma ve dinselleşme uygulamaları ile sürmektedir.
19. Milli Eğitim Şurası`nda alınan ve laik-bilimsel eğitim anlayışı ile temelden çelişen Şura kararlarının Bakanlık tarafından uygulanması için somut adımlar atılmaya başlanmış, özellikle MEB ile Diyanet İşleri Başkanlığı ve kimi dini vakıflarla yapılan protokol ve etkinlikler ile okullar eğitim yuvası olmaktan adım adım uzaklaştırılmaya başlanmıştır. Eğitim sisteminin siyasi iktidarın emir ve talimatları ile siyasi ve sendikal referanslarla atanan eğitim yöneticileri tarafından düzenlenmeye başlanması, başta öğrenci velileri ve öğretmenler olmak üzere toplumun geniş bir bölümünde büyük bir rahatsızlık yaratmaya başlamıştır. Zorunlu din dersleri ile ilgili AİHM kararının uygulanmaması, “zorunlu” seçmeli din dersleri dayatması, öğrencileri imam hatiplere yönlendirme, normal ortaokullar içinde imam hatip sınıflarının açılması, fiziki koşulları sınırlı olan okullarda kütüphane ve laboratuarlarının kapatılarak okullara mescit açılması uygulamasının zorunlu hale getirilmesi ve bu konuda okul yönetimlerine baskı yapılması, MEB`in çocukların eğitimini gözden çıkardığını, bilimsel eğitime meydan okurcasına dini eğitimin yaygınlaşması için bütün imkânlarını seferber ettiğini göstermektedir. Eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda iktidarın kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme yönündeki uygulamaları tüm topluma yönelik fiili bir baskı ve dayatma haline gelmiş durumdadır. Bu konuda özellikle eğitim sisteminin “tek din, tek dil, tek mezhep” anlayışına uygun olarak dini kurallara göre biçimlendirilmek istenmesi kabul edilemez.
Yaşanan bu sorunların yanı sıra yönetici ve öğretmenlere verilen nöbet görevi ile ilgili olarak okul nöbetlerinin fazla mesai kapsamında değerlendirilmesi yönündeki bütün girişimlerimiz sonuçsuz kalmıştır.. Eğitim Sen nöbet görevinin öğretmenler açısından önemini her dönem dile getirmiştir. Nöbet görevi öğretmenlerin, öğrencilerin ayrımcı, şiddet içeren, ötekileştirici, baskıcı kimi davranışlar ile karşı karşıya kalmaması açısından önemlidir ve eğitim-öğretim kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Ancak öğretmenleri mağdur eden uygulamaya sessiz ve tepkisiz kalmamız beklenemez. Bu nedenle 9 Şubat Pazartesi`den itibaren nöbet ile ilgili taleplerimiz karşılanana kadar nöbet görevini uygulamama kararını almış bulunmaktayız. Siyasi iktidar ve MEB, yıllardır eğitimin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine, attığı her adımda farklı inançlar, mezhepler ve kimliklere yönelik aşağılayıcı, baskıcı, dışlayıcı ve dayatmacı bir tutum izlemektedir.
ÜLKENİN GELECEĞİNDEN ENDİŞE EDEN HERKESİ BOYKOT VE İŞ BIRAKMA EYLEMİNE DESTEK VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ
İktidarın yıllardır benimsediği tekçi anlayış üzerinden toplumu ayrıştırarak karşı karşıya getirme ve yeni çatışma alanları yaratma girişimleri karşısında sessiz ve tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Eğitim Sen olarak 13 Şubat Cuma günü, laik, bilimsel, anadilinde eğitim ve demokratik yaşam için bir günlük iş bırakma kararı almış bulunuyoruz. Aynı gün yapılacak olan okul boykotu ile birlikte iktidarın artan baskılarına ve eğitimde laik-bilimsel eğitimi hedef alan hedef ve uygulamalarına karşı yeni bir mücadele süreci başlatılacaktır. Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin değil, dinin referans alındığı bir eğitim sisteminde eğitim ve bilim emekçilerinin, öğrenci ve velilerle birlikte kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelemizi tüm emek ve demokrasi güçleri ile birlikte omuz omuza sürdüreceğimiz bilinmelidir. Siyasi iktidarın farklı din, mezhep ve kimliklerin yıllardır savunduğu talepleri yok sayan dayatmacı anlayışına karşı, baskıcı ve ayrımcı uygulamalarına en güçlü ve etkili yanıtı vermek için, çocuklarının ve ülkenin geleceğinden endişe eden herkesi 13 Şubat`ta gerçekleştirilecek boykot ve iş bırakma eylemine destek vermeye çağırıyoruz.”

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

’Survivor’ değil ’Köyvayvır’

Gündem Yayın: 04.05.2024 16:48
İhlas Haber Ajansı
’Survivor’ değil ’Köyvayvır’

Artvin merkeze bağlı Ormanlı köyünde çocukların tatillerde evde kalıp telefonla zaman geçirmemesi için oluşturulan ve adına ’Köyvayvır’ ismi verilen ’Survivor’ tarzı spor parkuru başta çocukların olmak üzere her yaştan vatandaşın ilgisini çekiyor.

Merkeze bağlı Ormanlı Köyünde Ayhan ve İbrahim Kırçiçek tarafından orman içerisinde trafiğe kapalı bir alanda spor parkuru kuruldu. Yaklaşık 100 metrelik alanda 12 engelden oluşan parkurda kendi aralarında yarışma yapan çocuklar engelleri bir bir geçerek birinci olmak için kıyasıya mücadele ediyor.

Parkuru geçtiğimiz Ramazan Bayramı tatilinde çocuklar için yaptıklarını belirten İbrahim Kırçiçek “Sülalemiz çok kalabalık bizim. Köyde Ramazan Bayramı tatilinde bir araya gedik, oturduk, bayağı kalabalıktık. Baktık çocuklar telefona koşuyor, tablete koşuyor birbirleriyle telefon tablet yarışı yapıyor. ’Bu çocukları bu telefon ve tabletten kurtarmak için ne yapabiliriz?’ diye düşündük. Sonra Survivor tarzı bir parkur oluşturmaya karar verdik. Buranın yolu kapalı doğa ile iç içe. Bu şekilde çocukların eğleneceğini düşündüğümüz için parkur yaptık. İlk önce parkurumuz 3 engelden oluşuyordu çocuklarımız yorulmasın diye baktık rağbet artınca bizde heveslenince 12 parkura çıkardık bunu. 12 parkurda yarışıpta finale gelmek çok güzel oluyor. Yorucu oluyor ama çok eğlenceli olduğu için çocuklarımız devamlı parkura gitmek istiyor ve burada yarışmak istiyor. Çok güzel oldu ve çok mutluyuz” dedi.

Cengiz Kırçiçek (41) ise yaptığı açıklamada “Orman içinde farklı bir etkinlik yapmak için böyle bir şey düşündük. Genç kardeşlerimizin uğraşlarıyla parkurumuzu yaptık. Amacımız hem eğlenmek hem köyümüzü tanıtmak hem de ülke babında gençlerin neler yapabileceğini göstermek amacıyla böyle bir etkinlik yapmak istedik. Buraya çevre illerden, şehirlerden gençlerimizi bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Parkurda yarışan 9 yaşındaki Şeyma Kırçiçek ise boş zamanlarında akraba ve arkadaşları ile gelip parkurda yarıştıklarını ifade ederek “Parkuru görünce heyecanlandık birazda mutlu olduk. Arkadaşlarımda yarıştım genel olarak aslında biraz sürünme zor geliyor. Çok heyecanlı” diye konuştu.